Batı ahlaken çökerken...

A -
A +

Batı, dünya medeniyetine çok katkı sağladı. Keşifler, makineler, ilaçlar, uzay araştırmaları vb. konularda çok başarılılar. Bunlar asla inkâr edilecek meseleler değil. 

 

Rönesans döneminden bu yana Batı dört elementi iyi kullanıp büyük ilerleme kaydetti. 18. yüzyıldan itibaren güç hep Batı’da oldu. 20. yüzyılda iki dünya savaşı görmesine rağmen Avrupa ve ABD çabuk toparladı. 

 

Ancak insan ahlakına gelince Batı hem Afrika’da hem de dünyanın başka yerlerinde yaptıklarıyla çok sorgulandı. Savaşlar, kaynakları sömürmeler, soykırımlar Batı’yı güvenilir kılmadı. 

 

Her şey birdenbire olmuyor. Sömürülen, hakkı yenen Afrika ülkeleri seslerini çıkarmaya başladı... Fransa, İngiltere, Belçika birçok yerden kovuldu. Kuzey Afrika artık kimsenin arka bahçesi değil.

 

Hıristiyan din adamlarının çocuklara yaptıkları gözler önüne serildi. Spotlight filminde çocukların nasıl sömürüldüğü tek tek ortaya çıktı. 

 

En son Jeffrey Epstein ve pedofili ABD, hukuk ve ünlü kişileri sorgulatır hâle geldi. Özellikle kız çocuklarının adalara götürülmesi, cinsel istismara uğratılmaları şu an ABD ve Batı medyasında birinci gündem. 

 

Özellikle Bill Clinton ve Alan Dershowitz haklı olarak hedef tahtasındalar. Çocukların istismarı ve zenginler tarafından kötü amaçlarına emel edilmesi tartışılıyor. Hiçbir ahlak ve sınırı olmayan insanların yaptıkları gündemde. ABD’deki bölge hâkimi Epstein belgelerinde adı geçen isimlerin açıklanmasını istedi ve açıklandı. İsmi geçenlerin bir kısmı iddiaları reddetti. Ancak adalara gidenlerin hepsi mercek altında. O adalarda yapılanlar mide bulandırıcı. 

 

Batı, medeniyete katkı sağladı ama ahlaken resmen çöküyor... Çocuklar istismar ediliyor. Zenginler hak hukuk tanımıyor. Dosyanın üstü siyaset tarafından kapatılmak isteniyor. Anaakım iddiaları görmüyor. Epstein’ın cezaevinde öldürüldüğüne inanılıyor. 

 

Peki kasetler ne oldu? Yani Jeffrey Epstein’ın evinde bulunan kaset ve kayıtlar kimlerde? 

 

T24’te Füsun Sarp Nebil 11 Ocak’ta şöyle yazdı:

 

“Son olarak, Epstein kasetleri konusuna bakalım. Yukarıda videosunu verdiğimiz Victoria's Secrets (Melekler ve Şeytanlar) belgeselinin son bölümünde konuşan bir polis, Epstein'ın evleri basıldığında çok sayıda kaset ve CD bulunduğunu ama şimdi bunların ortada olmadığını söylerken, baskına katılan bir polisin Rusya'ya iltica ettiğini belirterek, 'Acaba ABD'nin üst düzey yöneticilerinin kasetleri Rusların elinde mi?' şeklinde bir soru soruyor. Anlayacağınız, bu listelere bir anlamda kaybolan CD ve kasetlerin yerine yeni bir ipucu mu diye de bakılıyor?..”

 

O kasetlerde olanlar, hele hele yaşı reşit olmayanların hangi ünlü ve zengin tarafından istismar edildiğinin ortaya çıkması isteniyor. ABD ve Batı’da ünlü kişiler hiç olmadığı kadar tedirgin. 

 

Bu arada Türkiye’de deprem bölgesinden çocuk kaçırıldığı iddiasına dün Aile Bakanlığı cevap verdi: 

 

“Deprem felaketinde ailesinden ayrı düşen 1912 çocuğumuzdan biri bile kayıp değil.”

 

ABD’deki skandalı Türkiye’ye bağlamaya çalışan işgüzarları da Allah’a havale etmek lazım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.