Helalleşme öyle olmaz!

A -
A +

Kemal Kılıçdaroğlu, bayramlık ağzını açtı. Kendisini suçlayan CHP'li gazeteci Uğur Dündar'a açık mektupla verdi veriştirdi.

 

Öyle bir mektup ki, muhafazakâr mahallede 'Zeus'u böylesine "döven" bir yazı daha yayınlanmadı.

 

Kim derdi ki CHP'nin eski de olsa bir genel başkanı çıkacak ve "Gün geçmiyor ki cümlesiyle başladığı her haber programında, fonda gerilim müzikleriyle süslediği ve toplumun inanç noktalarına temas ederek 28 Şubat sürecinin altyapısında emeği olan, iş başörtü sorununa geldiğinde; 'İnadına mini etek, inadına dekolte' sloganlarına katkı sunan Uğur Dündar… Sağlık skandalı haberi adı altında 'Tesettür Faciası' başlığıyla, toplumdaki kutuplaşmanın her daim ekmeğini yiyen, fildişi kulelerin tepesindeki konforlu alanını inşa edebilmek için büyük 'fedakârlıklar' yapan, andıçların Uğur Dündar'ı… Her alanda, mevcut baskıcı iktidarın, sizin de içerisinde arkadaşlarınızın olduğu (ki bence onlar öyle sanıyor) muhalifler, davalarla, hapislerle, saldırılarla mücadele edip bedel öderken, sizin çarkınız yine 'şanlı şanlı' döner Uğur Bey. Senin de bildiğin ama hiç hoşuna gitmeyecek bir sır vereyim; Biz helalleştik… Bu ülkede, Cumhuriyet Halk Partisi'ne bırakın oy vermeyi, adını duyunca besmele çeken muhafazakârlarımızla helalleştik" diye yazacak...

 

Dündar'ın ne cevap verdiğini göremedim, engellemiş beni Bay Tetik!

 

Kılıçdaroğlu'nun çıkışına şaşırdık doğrusu.

 

"Ama kendisi yazmadı, Tuncay Özkan kaleme aldı" diyorlar. Orasını bilemem ama birileri geçmiş günlerin hesabını sorup kafa göz dalacaksa ilk isimlerden biri "Zeus" Uğur Dündar olmalıdır. Adres doğru.

 

Lakin şu helalleşme lafına itirazım var.

 

Dersimli Kemal Bey'e "Sen daha kendi geçmişinle helalleşmemişsin. Kim adına, kim için helalleşiyorsun?" diye sormak geliyor insanın içinden.

 

Velev ki dediği gibi... Helalleşmek için ne yaptın, hangi teklifi verdin, hangi düzenlemeye öncülük ettin?

 

...

 

Erdoğan zamanında 'sol'a çok açılım yaptı.

 

Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs kutlaması 1977'den beri solun hülyasıydı, açıldı. Yetmedi bir de 1 Mayıs resmî tatil ilan edildi.

 

Üniversite harçları sık sık solcu öğrencilerin eylemlerine konu oluyordu, kaldırıldı.

 

Komünist şair Nazım Hikmet'in vatandaşlığı meselesi sömürülüyordu, iade-i itibar verildi.

 

Ahmet Kaya'ya Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü takdim edildi.

 

Erdoğan "Dersim olayları sebebi ile" devlet adına özür diledi, Ermeni olaylarının yıl dönümünde taziye mesajı yayımladı.

 

Azınlık vakıflarına malları iade edildi. Kürtçe kanal kuruldu. Üniversitelerde enstitüler, bölümler açıldı. Bir zamanlar işkencehane olan 'sol'un siyaset devşirdiği cezaevleri kültür merkezi oldu.

 

2002'de 106 olan cemevi sayısı 16 kat artarak 1600'e çıkarıldı. Bunların hatırı sayılır kısmını AK Partili belediyeler inşa etti. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu, dedelere maaş bağlandı.

 

Helalleşme adımı dediğin böyle olur...

 

Pekiyi CHP ve onun temsil ettiği zihniyet, muhafazakârlar için hangi adımları attı? Hiç!

 

Hükûmet yolu açtı; 'oy'u onlar kaptı.

 

Yüzleşmek, sıfır virgül sıfır bir oy alan adamları masaya toplayıp adaylığını dayatmak, çarşaflı teyzelere broşürünü dağıttırmak helalleşmek değil, hem kendini hem karşındakini kandırmaktır!..

 

 

 

Acem palavrası!

 

 

 

Günlerdir dünya medyası "İran, İsrail'i vurdu vuracak" haberlerini veriyor/du. İran vurdu. Acem pilavı yeriz ama Acem palavrası yemeyiz. Biz bu filmi çok gördük...

 

* İran, 2020'de 'Suriye Kasabı' General Kasım Süleymani'nin ABD saldırısında öldürülmesinin ardından itibarını kurtarmak için güya misilleme yapmıştı. O gece neler yaşandığını ABD eski Başkanı Donald Trump, üç yıl sonra şöyle açık etti: "İran'ın ABD üslerine füze saldırısı yaptığı geceyi hatırlıyorsunuz değil mi? O gece gergin olmayan tek kişi bendim. Çünkü ne olacağını biliyordum. İranlılar bizi aradı. 18 füze atacaklarını ama hiçbirinin ABD üssünü vurmayacağını söyledi. Bunlar aslında çok isabetli füzelerdi!"

 

* İran eski Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, Afganistan ve Irak'ı işgal ederken ABD'ye yardım ettikleri itirafında bulunmuş "Bunlara rağmen Bush kibirlenip bizi kötülüklerin şer odağı olarak suçluyor" diye dert yanmıştı.

 

* Yine İran'ın eski Cumhurbaşkanı Hatemî "Biz olmasaydık ne ABD, ne İngiltere Irak'ı işgal edebilirdi, biz yolu açmasaydık oraya giremezlerdi" demişti.

 

* Gün gelip "İsrail'e Gazze'de biz alan açtık" itirafında bulunurlarsa şaşırmam…

 

 

 

İyi uykular sayın seyirciler!

 

 

 

Antalya'da teleferik faciası yaşandı. Saat 17.30 gibi haberleri gelmeye başladı. Daha sonra 184 kişinin tellerde mahsur kaldığı bilgisi ulaştı.

 

Ne var ki haber kanalları bir türlü 'uyanamadı'. Ekranlarda otomatiğe bağlamış gibi sadece Gazze ve İran konuşuluyordu. Antalya'da ise dehşet verici bir durum yaşanıyordu.

 

Televizyonlar 6 saat sonra, 23.00 bülteninde ancak bölgeden canlı yayın yapabildiler. Oysa bilgi de vardı. Mesela İHA olayın birinci saatinden itibaren görüntü ve fotoğraf yağmuruna tutmuş abonelerini.

 

Olay büyüktü. Operasyon 23 saat sürdü. Nefes kesen kurtarma çalışmalarına 2 bin kişi katıldı. 10 helikopter, 1 askerî kargo uçağı ve 1 keşif uçağı görev aldı. İnanılmaz bir savaş verildi. AP, NBC News, Sky News, The Telegraph gibi dünya medyasında da geniş yer buldu.

 

Bayram mahmurluğu mu ana kumanda masalarının bitişinin resmi mi? Her ne ise... Haber kanalları teleferikte "asılı" kaldı!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Recep YEŞİLYURT20 Nisan 2024 14:27

Teşekkürler.

Ali Gülüser 15 Nisan 2024 14:39

Takdir tebrik ve selamlarımı gönderiyorum ,kalemine sağlık genç ve yakışıklı adam selamünaleyküm..