Ağaç kesmeden yol yapmanın yolu var mı?

A -
A +
Bir belgeselde görmüştüm, çok geri kalmış bir Afrika ülkesi. İsmini bir türlü hatırlayamadım, neyse. El değmemiş tabiî kaynakları var fakat ülke fakirlikten kırılıyor. E tabii el değmemiş ormanları da var.
-
Belgeselde deniliyor ki: "Ülkenin kuzeyini güneyine bağlayan bir otoyol yapılsa, bu ülke hızla gelişir. Fakat, ne zaman yol yapılması için teşebbüs edilse çevreci lobiler engel çıkarıyor." Yol bir türlü yapılamıyor. Bir araştırılsa görülecek ki, bu çevreci geçinenlerin ya tamamı yabancı, ya da yabancı kaynaklardan beslenen yerli görünümlü yabancı.
-
Bu kaynakların çıkarılması ve pazarlanması lâzım, tabiat güzelliklerini görmeye turist davet edeceksin, turistleri taşıyacak yol lâzım. Yol her şeye ve her yerde lâzım. Bir beden için damar ne demekse bir memleket için de yol o demek.
İster kara yolu, ister demir yolu, isterse hava yolu. Yol yapmak için ağaç kesmekten başka çare yok. Hava yolu için ağaç kesilmez elbette ama havaalanı yapmak için de ağaç kesmekten başka çare yok. Ağaçsız bir bölgeniz, meselâ Dubai gibi boş çölünüz varsa ne âlâ.
-
Bu çevreciler her kim oluyorsa artık, her şeye karşılar. Ağaçsız boş alan bulamadın, denizi dolduruyorsun ona da karşılar. Boşa akan suların değerlendirilmesi lâzım, baraj, santral vs. yapılması lâzım ona da karşılar.
-
Burayı kazdırmayız, burayı kestirmeyiz, burayı deldirmeyiz. İyi o zaman çadırlarda yaşayalım, geyik avlayarak geçinelim. Modern dünyanın nimetlerinden en çok faydalanan tuzu kuru kesim, modern bir dünya inşa etmeye sıra gelince çevreci kesiliyor. Dolaylı konuşmayı bırakalım, direkt söyleyecek olursak, eğer şahsî kazanç (rant) söz konusuysa şehrin göbeğinden ağaç da kesiyorlar, görmediğimiz şey değil.
-
Şunu anlamıyorlar, Allah insanı yaratmış, bütün nimetleri de eşref-i mahlûkat olan insan için yaratmış. Hayvanlar da buna dahil. Elbette insan için her türlü imkân kullanılacak.
-
Bu çevreci takımı eğer "Gerektiğinde ağaç kesilsin, ama çok daha fazlası dikilsin" diyorsa bu mâkul bir teklif olur ki zaten böyle yapılıyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu bir keresinde "Boşuna orman yakmayın, biz 10 katını dikiyoruz" demişti. Orman yakan düşmanları caydırmak için mükemmel bir cümle.
-
Ayrıca devlet zaten her yıl düzenli olarak ve üste para vererek milyonlarca ağaç kestiriyor. Ormanların düzeni, sağlığı açısından. Devlet için de ciddi bir gelir kaynağı. Yoksa evinizdeki mobilyalar, parkeler, kapılar havadan yağmıyor herhalde.
Sosyal medyada paylaşılan videolardan ve altına yapılan yorumlardan anlıyoruz ki bunu bile bilmeyen ve bilmeden karşı çıkan "doldurulmuş" bir kitle her daim hazır.
Çevre bilinci diye diye bilinçsiz bir gençlik oluşturmuşlar. Parktaki yalnız ağaca ismini bıçakla kazır, klavye başına geçince çevreci kesilir.
-
Şehrin ortasında nefes aldıracak nadir yerlerden biri, bir gecede imar planı değiştirilerek inşaat alanına çevriliyorsa ona hepimiz karşı çıkalım. Fakat her suistimalde olduğu gibi bu çevre konusunda da nadir örneklerden yola çıkarak ortalığı velveleye vermek âdet halini almış. Her Pazar akşamı haber bültenlerinde, ayrı bir yerde "buraya dokundurtmayız" eylemi görmekten artık bıktık.
-
Hızlı tren geçecek ağaç kesilecek, Kuzey Marmara Yolu geçecek ağaç kesilecek, 3. Havaalanı, 3. Köprü yapılacak ağaç kesilecek. Bütün bu büyük projeler veya başka küçük projeler yapılmasın mı? Veya ağaç kesmeden yapmadan bir yolu var mı?
Çevrecileri biraz uyanmaya davet edip şöyle diyelim bari, ağaç kesmeden yol yapmanın bir yolu var mı? Biliyorsanız söyleyin de bitmek bilmeyen "ağaç katliamı" haberleri bitmek bilsin, gına geldi artık!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.