BABALAR AĞLARSA

A -
A +
Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci'den dinlemiştim, Balkan Harbi patlak verdiği zaman yerlerinden yurtlarından ayrılmak zorunda kalan Türklerin çilelerini. Tarladaki ekinlerini, daldaki meyveleri bırakarak, hatta ocakta pişen yemeğin bile altını söndüremeden vatanlarını terk eden Türklerin hayatlarını.
-
Yüz yıl önce Türklerin başına gelen şimdi Suriyelilerin, Kürtlerin başına gelmiş durumda. Şüphesiz şu bir gerçek ki, yine Türkleri aciz ve çaresiz görme hayaliyle yaşayan sayısız düşman var. Ve düşman Türkiye ise eğer, iş birliği yapmaya hazır koca bir dünya var. Buna İran da dahil, bazı Arap ülkeleri de dahil.
-
O yüzden, AK Parti hükümetini yıpratmak için devleti yıpratmayı göze alanlara şunu hatırlatmak isterim ki, devlet yoksa, devlet âciz kalırsa kimsenin canı, malı ve namusu güvende değil demektir.
-
"Analar ağlamasın" sözü artık barış temennisinin vazgeçilmez ifadesi olmuş. Çünkü analar kolay ağlar. Çocuk annesinin ağladığını görürse üzülür ağlar belki ama yine de son bir kalesi vardır güvendiği: Baba. Eğer baba da ağlıyorsa, karısının, çocuklarının yanında ağlıyorsa, bu, zulmün ve çaresizliğin artık babaya dayandığını gösterir.
-
Anneler kolay ağlar, kolay affeder. Babalar zor ağlar zor affeder. Annesinin ağlamasına dayanabilir bir çocuk, ama babasının ağlamasını asla unutmaz.
-
Esad zulmünden kurtulamayan milyonlarca Suriyeliden sadece birinin yürek kaldırmaz hikâyesini dün görmüşsünüzdür haberlerde. Şu yalan dünyada tek bir fotoğrafı olan, o da komşularının cep telefonunda çıkan, 2 yaşındaki Suriyeli Meryem, babasının ağladığını görmedi. Çünkü babası onun için ağlıyordu. Kucağında 2 yaşındaki yavrusunun cansız minik bedenini taşırken.
-
Günlerdir kuru ekmekten başka bir şey yiyemeyen ailesine yardım bulmak için babası evden ayrıldığında küçük Meryem kanepeden betona düşmüş ve beyin kanaması geçirmiş. Kuru ekmek, kuru beton ve hıçkırıklara boğulan bir babanın dindiremediği gözyaşları.
-
Bunca zulmü ancak savaş temizler.
"Şu anda devam eden de zaten savaş değil mi" derseniz, bence değil. Bunun adı sadece savaşçılık oyunu.
-
Milyonlarca masumun hayatını bitiren Esad hâlâ orada duracak, savaşın ortasındaki Suriye'de diskolar tam gaz devam edecek, 50 milyon dolarlık AVM'ler açılacak... Ve siz buna savaş diyeceksiniz.
-
IŞİD denen toplama piyoncukların karşısında Irak diye bir "devletin" ordusu tek kurşun atamadan kaçacak, Amerika tepeden yanlışlıkla silah yardımı yapacak, kafa kesen teröristleri 80 peşmerge Kobani'den atacak... Ve siz buna savaş diyeceksiniz.
-
Savaş dediğin böyle olmaz, savaş dediğin IŞİD'e ve onu eliyle besleyip oraya salanlara belâsını buldurur. Savaş dediğin Esad'ı durdurur, kellesini çamurlara bulandırır.
-
Babaları ağlatan katıksız kuru zulmün tek karşılığı kalmıştır, o da savaştır. Gerçek bir savaş. Bu zulme dur diyecek, zalimleri yerle bir edecek bir savaş. Ne şekilde olacak, ne zaman olacak bunu ancak Allah bilir ama bu zalimler elbette belâsını bulacaktır, dua edelim de Türkiye'den bulmasınlar belâlarını. Allah onları birbirine kırdırsın.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.