Gezide çevreci, Yalova'da üç maymun

En son yazımı CHP'ye destek gibi anlayanlar olmuş. "Ağaç kesmeden yol yapmanın bir yolu var mı?" diye sormuştuk. "Yol yapmak için veya insana hizmet edecek her türlü proje için ağaç kesilebilir. Elbette çok daha fazlası, meselâ 10 katı dikilmek şartıyla" demiştik.

Gidin de asırlık çınar ağaçlarını kesin demedik!..

-

Söz konusu tarihî ağaç ise durum elbette değişir. 180 ağaç için değil, 1 ağaç için bile yol değiştirilir, proje iptal edilir. Karıncayı incitmekten sakınan asil atalarımızın torunlarıyız çok şükür.

-

İki kişinin kollarını saramayacağı kadar geniş tarihî ağaçları şehrin ortasında keserken hiç düşünmemişlerdir, bu denli tepki alacaklarını. Tepki alsalar bile nasıl olsa "CHP ağaç kesiyor" diye sokaklara dökülecek 'molotof'lular çıkmaz karşılarına. Bu soğukta duran adam, bikinili kadın provokatörler de çıkmaz. Çıksa da CHP'ye karşı çıkmaz. Buna güvendiler demek.

-

Daha bir ay önce Validebağ'da koru ile alâkası olmayan Belediye arsası için "Cami Yaptırmayız" diye çırpınanlar Atatürk'ün diktiği çınarları Atatürk'ün partisinden seçilmiş Belediye Başkanı kesince sus pus oluverdiler.

-

Validebağ'da, "Buraya cami yapacaksınız, ardından da koruya girersiniz kesin" şeklinde kapalı niyeti okuyanlar, Gezi'de "Mesele ağaç değil" diyen açık niyeti okuyamadılar. Okuyamazlar. Çünkü okumak için "okumak" yetmiyor. Yetseydi ODTÜ'nün "okumuş" çocukları üniversitelerinde restorana yer açmak maksadıyla yapılan ağaç katliamını görmezden gelmez, üstüne bir de, gerçeği gözlerine sokan Melih Gökçek'i protesto gösterileri yapmazlardı.

-

Hatırlarsınız ODTÜ'nün içinden geçen 1071 Malazgirt Bulvarı'nın açılışını da 'molotof'larla kutlamışlardı. Eğer o bulvarın adı, Nazım Hikmet Bulvarı, Che Guevara Bulvarı olsaydı, ağaçları elleriyle söküp çiçek diye Başkan'a takdim ederlerdi. Duvarlara "Zulüm 1453'te başladı" yazan gençlikten başka ne beklenir?

-

Saflık işte, yine de bekledik. Hiç olmazsa şu Yalova'nın ağaçları konusunda bir iki tweet, bir iki manşet gelir mi acaba diye. Her lafa dürüstlük, adalet, eşitlik, hak-hukuk diye başlayanlardan, göstermelik de olsa bir iki tepki. Yok.

-

Neredeler? Biri İngiltere'ye sığındı gelemez. Kırmızılı kadın zaten İngilizmiş, siyahlı kadın Amerikan. Kırmızı fularlı kadın dağa çıkmış diyorlar, duran adam da Sırp. Piyanist zaten Almandı. Oyuncular da ışıklar sönünce sahneye çıkar.

-

O zaman siz yine şimdilik "üç maymun"u oynamaya devam edin: Görmeyin, duymayın, bilmeyin.

Lâkin görmek için vicdan, duymak için vicdan, bilmek için vicdan lâzım.