Tebessüm

A -
A +

Çobanın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir cip yanaşmış. Havalı gözlüklü, jilet giyimli bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş:

 

-Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?

 

Çoban bir adama bir de koyunlarına bakmış;

 

-“Tamam” diye cevap vermiş… Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPS’ini kullanarak yeri
taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış. Çobana dönmüş;
“Tam olarak 1586 adet koyunun var” demiş.

 

Çoban; “Doğru” diye cevap vermiş. “Koyununu alabilirsin.”
Genç adam koyunu almış ve cipinin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş;
“Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin?” diye sormuş.

 

Adam; “Neden olmasın” diye cevap vermiş.

 

- “Sen Dünya Bankasında danışmansın” demiş çoban.
Adam şaşkınlıkla sormuş;
- Nasıl oldu da bildin?
Çoban; “Çok basit” diye cevap vermiş.
“Buraya çağrılmadan geldin, bu bir... İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin… Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun çünkü köpeğimi aldın!..”

 

          ***
Akıl hastanesinde delinin biri başhekimden iki tane şişe ister. Başhekim şişe yerine deliye iki tokat atar. Deli şaşkın ve kızgın bir şekilde odasına döner.
Ertesi gün deli başhekimin odasına gider. Girer girmez başhekime iki tokat atar. Neye uğradığını anlayamayan başhekim; “Ne yaptığını zannediyorsun!?" diye çıkışır.
Deli cevabı yapıştırır: "Bir şey yaptığım yok efendim, dün verdiğiniz şişeleri getirdim!.."

 

          ***
Temel savaşta yanında on arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüş. İlk gün işkence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş.
İkinci gün 3 kişi daha dayanamamış itiraf etmiş. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış. Dördüncü gün işkencenin dozu artmış ama Temel’den çıt yok. Beşinci gün işkence iyice ağırlaşmış ama Temel yine aynı.

 

İki hafta sonra Temel’i kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler. Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de söylenmekteymiş:
-Hatirla… Hatirla… Hatirlaaaa…

Ninem diyor ki; Güttüğü üç tane davar, ıslığı dağları tutar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.