Yine yeniden aynı hikâye

A -
A +

Hiçbir bayrak masum insanların öldürülmesinin utancını örtecek kadar büyük değildir. Howard Zihn

 

- Bir sabah uyandığınızda, siz tam güne başlarken bir yerlerde savaş başlayacak...

 

Siz bardaklara çayı dökerken, bir yerlerde masum insanların üzerine bombalar dökülecek...

 

- Siz, kişisel buhranlarınıza sebep olarak, eşinizdeki romantizm eksikliğini, kilolarınızı, o kadını, o adamı, alamadığınız o boncuklu kazağı göreceksiniz... Ama bir yerlerde tıpkı 20. yüzyılın buhranlarına sebep gösterilen Hitler, Mussolini, Stalin, Churchill, Roosevelt gibi değişen kişisel çıkarlarla birlikte, 21. yüzyılda da acıma hissinden yoksun kişiler ve vesileler, ‘sizinkilerle kıyaslanamayacak buhranlara’ sebep olacak...

 

- Siz, misafirinize kahveyi 'bir de yanında çikolatayla birlikte' içmeyi önerirken, oralarda bir yerde birileri hiçbir toplumun bunu kabul etmeyeceğini bile bile bütün dünyaya kendi 'uygarlıklarını' paylaşmayı önerecek…

 

- Çocuklarınızı, "İnsanları sev, çiçekleri koparma, kedileri okşa, başkalarına ve onların fikirlerine saygılı ol" diyerek büyütürken, orada bir yerlerde aynen böyle büyütülmüş başka -büyük çocuklar- ne için olduğunu bilmeden insanları, çiçekleri; başkalarının fikirlerini ve bedenlerini yok etmeye çalışacak...

 

-Siz, yaşlanma endişesiyle "Tek seansta kırışıklara son" sloganlı merkezlere yığılırken, onların yüzü acıyla kırışacak ve onlar ölüm korkusuyla sadece birkaç dakika içinde yaşlanacak...

 

- Siz, sarıldığınızda yavrunuzun mis kokusunu duyarken; oradaki anneler bebelerini çığlık çığlığa bağırlarına bastıklarında 'kan' kokusu duyacak...

 

- Siz, "İnsanlık, savaş kültürünün yıkıcı mantığından uzaklaşmalı ve ortak gelecekleri konusunda yoğunlaşmalıdır" önermeleriyle entelektüel boyutta kay kay yaparken; onların gelecekleri ellerinden kayıp gidecek...

 

- Siz, TV'de renkli camiaların renkli hayatlarını seyredip, dişleriniz arasında kalan kuruyemiş kırıntılarını keyifle çiğnerken, bir yerlerde 1949 Cenevre Sözleşmesi ve 1977 tarihli ek protokolde getirilmiş olan; "Savaş zamanında kadınların, başta alçaltıcı ve küçültücü davranış görme, tecavüz ve herhangi bir şekilde olmak üzere onur kırıcı her saldırıya karşı özellikle korunacağı" hükmü çatır çatır çiğnenecek...

 

Siz uğraşacak bir şeyler ararken, o anneler, o çocuklar, o eşler barut kokan, kan kokan, hüzün yağan harabelerin arasında bir küçük hatıra, bir parça yemeni, tek bir patik ve eğer bulabilirlerse yeni bir başlangıç arayacak...

 

Oradaki kadınlar... Oradaki çocuklar... Alacakaranlıkta gözyaşları ve korkuyla, bir tek 'Yaradan'a sığınacak...

 

Onlar, kocaman adamların savaşından; kocaman adamlardan daha yorgun, daha kırık, daha fazla acıyla ve daha fazla gözyaşıyla çıkacak.
Onlar, alacakaranlıkta gökyüzüne bakacak ve 'Yaradan'ın yarattıklarından kendileri için bir iyi temenni, bir küçük çaba, bir dua arayacak…
Bu sabah kahvenizi içerken düşünün lütfen!

Ninem diyor ki: Mazlumun ahı, indirir şahı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.