Sağlığınıza duacıyım

A -
A +

Yazıp çiziyoruz yıllardır, bizden önce yazanlar gibi ve sonrasında yazacaklar gibi. Ama bugünlerde hiçbir şey yazmak gelmiyor insanın içinden. Politik kulislerin çıkarlar doğrultusundaki iğrenç yakınlaşmalarından mı yoksa güneyde yanan ormanların sıcaklığından mı bilmem yüzüm kızarıyor, içim daralıyor. Ölümden reyting çıkarma telaşındaki medya Barış'ı malzeme yaparken, bir yandan da kim Dalton kim Red Kit körüklemesi yapıyor gündeme. Allah rahmet eylesin, genç yaşında kaybettik Barış Akarsu'yu, ama bu fırtınalar koparan ölüm çok mu yabancıydı bize? Kaza anından bu yana gündemden düşmeyen Barış'ın doğduğu günden son anına kadar tüm ömrünü ezberledik adeta, peki özellikle son zamanlarda artan şehitlerimizden kaçımızı andık böylesine? Sıcak yuvasını bırakıp, biz rahat uyuyalım diye vatan müdafasında şehit düşen vatan evlatlarından, Mehmetçiklerden, hangisini? Hiçbirinin adını hatırlıyor musunuz? Televizyonda, gazetede gördüğünüzde "Aaa, yazık" demekten başka bir şey yaptınız mı bugüne kadar? Hayır! "Bodrum, Bodrum" diyenler, her gün beachlerde güneşlenip, keyif çatıp, doğanın güzelliklerinden bahseden ve Bodrum'a sahip çıkanlar, ya siz, bir kova su taşıdınız mı cayır cayır yanan ormanlar için? Yoksa denizin serinliği bastırdı mı ateşin sıcaklığını? Duman kokusunu hissetmeyecek kadar sarhoş muydunuz? Müzik, çığlıkları bastıracak kadar yüksek sesli miydi? Acaba o kadar kara bulutlar vicdanınızın üzerine mi çökmüştü? Ve futbol.... Ayakkabı numarasına kadar ezberlediğiniz futbolcular için, "Senin için canım feda" diye bağırdığınız kulübünüz için, yaptıklarınızın, yapacaklarınızın, gözden çıkardıklarınızın kaçta kaçını verirdiniz bu ülke için? Yoksa bu da bir çıkar meselesi miydi, şartlı mıydı sevginiz? "Karşılığında ne alacağım" gibi bir beklenti mi söz konusuydu? Böyle bencil bir ortamda ne yazmamı bekliyorsunuz ki? "Ölen ölür kalan sağlar bizimdir" diyenler, "Dün dündür, bugün bügün" lafını çok değerli devlet büyüklerinden öğrenmediler mi? "Öyle bir transfer yapacağız ki Roberto Carlos gölgede kalacak" sloganını F.Bahçe'den sonra G.Saray da benimsedi. Acaba bu şahıslar gölgede kaldıklarını, aynı zihniyette koşan tüm ülkenin de karanlıkta kalmaya mahkum olduğunu göremiyorlar mı? Spordan, turizme kadar her alana bulaşan çamur, politikayla taçlanırken, bize dua etmek düşer. Hem ölene, hem kalana. > Son çağrı Trabzonspor sezona tarih yazarak başladı. Rakip adı sanı duyulmamış bir Arnavut takımı olsa da, 6-0'lık galibiyet keyif verdi. Bordo-mavili yöneticilerin de söylediği gibi, oyun, skordan da güzeldi. 40. yılındaki memleketimin takımı iyi sinyaller verdi, ama ben bu kadroyla, "Avrupa'da başarı, ligde şampiyonluk" sözlerinin gerçek olacağına inanmıyorum. Ezeli rakipleriniz mevcut kadrolarını dünya yıldızlarıyla takviye ederken, siz transferi kapatmaktan bahsediyorsunuz. Bordo-mavili taraftarların takıma olan desteğini de üzerinize alınıyorsunuz. Sayın Albayrak ve yönetimi çok iyi bilmelidir ki; bu destek kendilerine değil, bordo-mavili renkleredir; kaynağı da inanmışlık değil, sevgidir! Kimse bu kaleciyle, bu sol bekle, bu forvetle şampiyonluğa inanmamaktadır. İnananların da aklından zoru olsa gerek! Elinizdeki fazla yabancıları ne yapın edin gönderin ve gereken takviyeleri yapın. Faturayı nasıl ödersiniz bilmem. Bildiğim; başarısızlığın faturasının ödeyemeyeceğiniz kadar ağır olacağı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.