Bir kritik hafta daha...

A -
A +

Bu haftanın gündemine 4 önemli gelişme damgasını vuracak. Borç takası, Fazilet davası, acil yasalar ve IMF heyetinin incelemeleri.. Siyasi tansiyonla birlikte ekonomik gerçeklerin ağır bastığı bir döneme giriyoruz. Borç takası konusunda geçen hafta prensipte uzlaşmaya varıldı. Fakat ayrıntılar henüz netleşmedi. Takasın nasıl ve ne kadar yapılacağı borsa ve dolayısıyla faizlerin seyri açısından büyük önem taşıyor. Takas miktarı 5 milyar dolar olarak ilan edildi. Ancak bu rakamın üzerine de çıkılabilir. Bankacılık hisselerine bu yüzden gelen büyük talep borsayı yeniden 12 bin puanın üzerine çıkardı. Bu takas işleminde miktarın arttırılması piyasalar açısından büyük önem taşıyor. Biz sürpriz severiz Fazilet davası ve acil yasalar olayını piyasalar çok yakından takip ediyor. Her ne kadar Fazilet partisi konusunda yeni bir erken seçimi zorunlu kılacak bir karar çıkmayacağı biliniyor. Ancak biz sürprizleri seven bir milletiz. Ve bu yolda o kadar çok örnek yaşadık ki.. Her türlü alternatife hazırlıklı olmakta büyük yarar var. Borsacılar resmen diken üstünde. IMF kredilerinin devamı için son derece kritik yasalarda siyasilerin tavrı dikkatle takip ediliyor. Her an yeni bir sorun çıkabilir. Kabinedeki bakanlar bu konuda tam bir teslimiyet içerisinde değil. Zaman zaman ani çıkışlar yaparak tansiyonu bir anda yükseltiyor, yeni bir kriz başlangıcına imza atıyorlar. Faizler %80'in altına inebilir IMF heyeti ise incelemelerini bir hafta daha uzattı. Programı en ince ayrıntısına kadar mercek altına aldılar. Her noktasını, her virgülünü ayrı ayrı değerlendiriyor, anında açıklama yaparak en ufak bir sapmaya dahi izin vermiyorlar. Faiz oranları borç takasında miktarın arttırılması halinde 2-3 puanlık bir düşüş gösterecek. Bono faizlerinde oranlar yüzde 80'lerin altına inebilir. Bu rakamlar küçük görünebilir fakat yüzde 80'lik baraj bono faizlerinde çok güçlü bir psikolojik direnç noktasını oluşturuyor. Faizlerin orta vadedeki seyri açısından bu direncin kırılması çok önemli. Takas, doları patlatabilir Döviz fiyatları ise bu hafta çok hareketli geçecek. Zira borç takasına katılacak bankaların fiyat yükseltmek için kademeli olarak döviz alışı yapmaları bekleniyor. İşte bu yüzden takas sonrası fiyatlarda hızlı bir artış söz konusu olabilir. Özellikle dövizde fiyat hareketlerini dikkatli takip etmekte yarar var, diyoruz. Diğer yandan yatırım fonları cazibesini arttırıyor. Zira hisse senedi ve bono piyasalarındaki beklentileri kısa sürede satın alacak yegane enstrüman bu fonlar. Bugün IMF'ten gelecek açıklamalar ve yarın yapılacak olan 6 aylık Hazine ihalesinden çıkacak olan faiz oranları borsaya yön verecek. 12500 puan yüksek işlem hacmiyle aşılırsa endeks 13100 puana kadar çıkış yapabilir. Aksi halde 11500 puanın altına inilirse yeniden 10 bin puanlar test edilebilir. Fakat biz birinci şıkkın geçerli olacağını düşünüyoruz. Bankalar rahat nefes alacak Hazine geçen hafta 3 aylık borçlanma takvimini açıkladı. Buna göre borçlanmanın vadesi kısalıyor faizler yükseliyor. Faiz yükü ise yönünü artışa çevirmiş durumda. Hazine 3 ayda 15 katrilyonluk iç borç ödemesi yapacak. İşte borç takası bu baskıyı oldukça hafifletecek. Bu takas yalnızca iç borç ödemelerinde kolaylık sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda açık pozisyonları nedeniyle stresli günler geçiren bankacılık sektörünü de rahatlatacak. Zira bankaların hâlâ 7 milyar dolar açık pozisyonları var. Eğer takas gerçekleşirse bu yük ortadan kalkacak. Şimdi yapılacak olan 5 milyar dolarlık bir borç takası sonbahara kadar problemleri askıya alır. Ancak Eylül'den sonra yeni bir borç takası gündeme gelecektir. Siyasi savaş sürüyor Evet şimdi bütün gözler iç borç takasında. Ancak siyaseti hiçbir zaman gözardı etmemek lazım. Politik arenada çalkantılar devam edecek. Yani her zaman bir risk var. İşte bir Yüksel Yalova sahneye çıktı yeni bir krizin eşiğinden dönüldü. Tantan operasyonu ise beklenen bir gelişmeydi. Ancak kamuoya tarafından olumsuz algılandı. Piyasalar ise hükümet ortaklarından birinin parti içi meselesini çözmüş olmasına olumlu baktı. Ama şurası bir gerçek ki, her iki olayda da yüreğimiz ağzımıza geldi. Herkes birbirine "yeni bir kriz daha mı?" diye sordu. Şimdi Tütün Yasası ve Emlakbank'ın akıbetlerinin ne olacağı konusunda net bir gelişme yok. Sadece IMF'e verilen taahhütler var. Ama siyasiler kendi ağırlıklarını hissettirmek için bütün gücüyle çalışıyor. Yani ortada ismi konulmamış bir savaş var. Piyasalar bu kavgalara bir türlü alışamadı, sivri çıkışların getirdiği karışıklıktan ister istemez nasibini alıyor. Repo faizi donduruldu Kısa vadeli TL faizlerini kontrol eden Merkez Bankası repo piyasasının tek hakimi konumunda. Bankaların parasını yüzde 63 faizle topluyor. Bankalar da müşterilerine yüzde 50 faiz veriyor. Merkez, dövizi serbest bırakırken faizi çok sıkı kontrol ediyor. Bu şekilde her türlü olumlu ve olumsuz gelişme döviz ve bono faizlerinde etkisini anında gösterirken, repo oranlarında herhangi bir değişiklik olmuyor. Zira piyasalarda haddinden fazla bir likidite var. Merkez Bankası bankalara istediği kadar para veriyor. Yani bankaların para bulmak için yeni müşteriye ihtiyaçları yok. İşte bu gelişme repo oranlarını düşük tutuyor. Repo düşük kalınca döviz satıp repoya geçme kapısı da kapanıyor. Bilezik devri kapandı Mayıs ayı sonunda yükselişe geçen altın fiyatları durgun bir döneme girdi. Uluslararası piyasalarda bir ons altın geçen hafta 265-267 dolar arasında seyretti. Beklenen yüklü satışlar gerçekleşmedi. İç piyasada ise yaz aylarına girmemize rağmen altında bir kıpırdanma yok. Bundan en önemli faktör şüphesiz yüksek fiyat.. 10 gramlık bir tel bileziğin satış fiyatı yaklaşık 100 milyon lira.. İçinde bulunduğumuz ekonomik darboğazda bilezik almak da her babayiğidin harcı değil. Sadece düğünlerde mecbur olunan kadar alınıyor o kadar. Yani önceden olduğu gibi akrabalar arasında geline bilezik takma devri kapandı. Vatandaş artık bir çeyrek en fazla bir yarım altın takıp görevini yerine getiriyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.