Avrupa gelecek sene de var!

Trabzon şu maçı kazansa ligde 4. sıraya demir atacak. Sivas, Kasımpaşa gibi önündeki takımlar maç öncesi puan kaybetmiş. Sahaya bakıyoruz bordo-mavililerde istekten eser yok. Juve'nin yol açtığı moral örselenme bu kadar mı etkiler bir takımı. Gelecek sene Avrupa'ya gitmen (kupa yolu kapalı olduğuna göre) lig sıralamana bakıyor. Burada teknik ekip Avrupa üzüntüsü sonrası mental açıdan iş göremedi demek ki.
***
Özellikle ilk yarıda çok kötü bir futbol vardı Konya'da. İki takım da blokları arası mesafelerini kısaltamadılar bir türlü. Süratli, dikine ve ayağa top yok denecek kadar azdı. Orta saha pas trafiğini yönlendirecek kimse de ortalıklarda gözükmedi. Böyle olunca zaman zaman gelişen konjonktürel hareketlenmeler dışında efektif atağı da boş yere bekledik durduk haliyle. Biraz Djalma kıpır kıpırdı ama o da son hamle yanlışlarına takıldı.
İkinci yarıyla birlikte 20 dakika kadar Konya tempo yükseltti. Hami hocanın 'hiç olmazsa gençleri kazanmak' fikri yerinde. Bunlardan Mustafa Akbaş'ın kanadından yüklenmeye başladı ev sahibi. Hleb de kendini hatırlattı bir süre. Bu futbolcunun yönlendirdiği atakta Kabze ortaladı, Borek beyaz nokta üzerinden golü kaçırdı; Onur kurtardı daha doğrusu. Şöyle hafif heyecanlandıracak bu pozisyon için 55 dakika bekledik, düşünün maçın adrenalin seviyesini artık!.. Ardından Djalma iki tehlike üretti, Konya'nın bütün pozisyonları bu kadardı işte.
Hami hocanın forvet arkası üçlüsünün ortasında konumlandırdığı Malouda yokları oynadı. Orada oynayan futbolcu atakları yönetir. Malouda kendini yönetecek halde değildi. Doğal olarak kendini dışarıda buldu, bir de tavırlıydı çıkarken.
Sonuçta klasik tabiriyle tipik bir beraberlik maçıydı. İki takım da birer puandan dolayı üzülmüş değil sanırım.
Hakem Hüseyin Göçek için çok rahat bir maçtı. Böyle bir maçta hata yapmak mümkün değildi.
MAÇIN ADAMI: Djalma Campos
KIRILMA ANI: Borek'in vuruşunda Onur'un kurtarışı