Bu savaş ne zaman bitecek?

Sesli Dinle
A -
A +
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın olumsuz sonuçları bölgemizi ve tüm dünyayı etkilemeye devam ediyor. Rusya’nın tahıl anlaşmasından çekilmesi endişeleri daha da derinleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı telefon görüşmesinde konunun ele alındığını ve Putin’in Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyaret sırasında da tahıl anlaşmasının uzatılması için Erdoğan’ın çabalarını devam ettireceğini biliyoruz. Krizin başlangıcından bu yana, Rusya’yla pozitif diyaloğu sürdüren ama aynı zamanda Ukrayna’yla da komşuluk hukuku çerçevesinde iyi ilişkiler kurabilen tek ülke olarak Türkiye’nin tahıl anlaşmasının devamı yönündeki gayretlerinin Moskova’da karşılık bulması yüksek bir ihtimal. Bununla birlikte savaştan kaynaklanan birçok başka problemin çözümü şu an için mümkün gözükmüyor.
 
18 ayını dolduran savaşta kaç kişinin hayatını kaybettiğinin sağlıklı bir istatistiği tutulmuyor. Farklı Batılı kaynaklarda Şubat 2022’de savaşın başladığı günden bu yana Rusya’nın -paralı askerler ve milis grupları dâhil- kaybının 50 binden fazla ölü ve 150 binden fazla yaralı şeklinde olduğu iddia ediliyor. Aynı kaynaklara göre Ukrayna’nın kayıpları ise ez az 20 bin ölü, 130 bin yaralı şeklinde. Büyük çoğunluğu Ukrayna’dan olmak üzere her iki taraftan sivil kayıpların ise 50 binin üzerinde olduğu değerlendiriliyor.
 
Medya organlarında ilk günlerdeki kadar görünür olmasa da savaş tüm hızıyla sürüyor. Dahası, daha evvel çatışma yaşanmayan bölgelere doğru yayılma emareleri görülüyor. Bilhassa Karadeniz limanlarının ve bölgedeki savaş gemilerinin taraflarca daha sıklıkla hedef alınmaya başladığı göze çarpıyor. Taktik nükleer silahların, “bir seçenek” olarak masada durduğu yönündeki açıklamalar, çatışmanın, ürpertici bir seviyeye tırmanabileceği ihtimalini oluşturuyor.
 
Geçen yüzyılda yaşanan iki dünya savaşının nasıl başlayıp birkaç ay içinde nasıl yayıldığından çıkarılan dersler var. ABD ile Çin arasındaki sert rekabetin, bu yüzyıl bitmeden eninde sonunda sıcak bir çatışmaya dönüşeceği sonucuna varan bilimsel araştırmaların yayınlandığı bir ortamda, Moskova-Beijing arasında bir askerî ittifak kurulmasını amaçlayan girişimler dikkat çekiyor. Rusya-Ukrayna savaşının da özü itibarıyla ABD ile Çin rekabetinin bir parçası olduğu, hatta ileride yaşanabilecek büyük kapışmanın öncüsü olarak nitelendirilebileceğini dile getiren uzmanların sayısı artıyor.
 
Bu noktada, tahıl anlaşması uzatılsa bile kısa süre içinde evvela Avrupa’da sonra da dünyanın birçok yerine yayılabilecek bir büyük hengamenin yaşanması tehlikesi giderilebilmiş olmayacak. Bu tehlikeden en azından bir süreliğine kurtulmanın tek yolu ise, Rusya ve Ukrayna arasında evvela ateşkesin temin edilmesi ve bilahare barış görüşmelerine geçilmesi.
 
ABD ve İngiltere, Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin Putin’le barış masasına oturmasını hiçbir şekilde istemiyorlar. ABD Başkanlığına bir kez daha aday olacağını açıklayan Joe Biden, Kasım 2024’teki başkanlık seçimi öncesinde Rusya’ya “bir zafer” yaşatmayı aklından bile geçirmiyor.
 
İngiltere’yse Brexit sonrasında başta Almanya ve Fransa olmak üzere AB ülkelerinin Rusya’yı bir büyük bir tehdit olarak görmeye devam etmelerinden ve bu yüzden savunmaya daha çok para harcamalarından son derece memnun. Bilhassa Almanya’nın yaşadığı ekonomik durgunluktan Londra fayda umuyor. Aslında Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği ne Washington’un ne de Londra’nın umurunda; herkes kendi çıkarı peşinde koşuyor.
 
Savaşı durdurmanın yoluysa Zelensky’i ikna etmekten geçiyor. Bunun da iki alternatifi var. Ya Rusya Ukrayna’ya kesin bir yenilgi yaşatacak ve Ukrayna’nın ateşkes istemek dışında başka çaresi kalmayacak ya da Ukrayna Devlet Başkanı’nın Batı’ya olan bağımlılığı ortadan kalkacak.
 
Savaş sahasına bakıldığında, birinci şartın yakın vadede gerçekleşme ihtimali yüksek olmadığına göre ikinci şarta yoğunlaşmak daha gerçekçi.
 
Zelensky’nin ne istediğini anlamaya çalışmak gerek. Başkalarının çıkarları için her geçen gün daha fazla insanını kaybettiği ama karşılığında da Rusya’yı püskürtemediği bir savaşı sürdürmek yerine şartları müzakereler yoluyla belirlenecek bir barışa ulaşmak için Rusya’yla ateşkes ilan etmenin neden iyi bir “seçenek” olduğu hususuna inanırsa, Zelensky ateşkese “evet” der.
 
Devletlerin dış politika karar alma süreçlerinde, “liderlerin rolü” başlığı işte burada bir kez daha önem kazanıyor. Politik psikoloji çalışan bilim adamlarının Zelensky’nin davranış kodlarını çözümleyerek, barış için çaba gösterenlere tavsiyelerde bulunması için iyi bir fırsat.
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.