Beraberlik ister misiniz?

> ATİNA Sahadaki maçı başkanlar, yöneticiler, teknik direktörler, hakemler, taktikler değil, futbolcular oynuyor neticede... Bizim muhtemel kadroya baktığımızda (Volkan - Hamit, Servet, Emre, İ.Üzülmez - Aurelio, Tugay - Sabri, Tümer, Tuncay - Hakan Şükür) kendi liglerinde çok fazla forma giymeyen oyunculardan kurulu olduğumuzu görüyoruz. Hamit, Servet, Üzülmez, Tuncay, Sabri ve biraz da Aurelio... Emre Aşık'ın 25 lig haftasında oynadığı maç sayısı 5! Size inandırıcı gelmeyecek ama Tümer Metin'in 90 dakika sahada kaldığı maç sayısı da 5! Hakan Şükür 8 hafta forma görmemiş, Mehmet Aurelio'nun bile 10 tane eksik 90 dakikası var. Yani, takımın en kritik adamlarına baktığınız zaman bir istikrarsızlık görüyorsunuz. Fatih Terim ne yapsın? Böyle bir maçta sil baştan yapılamayacağına göre? *** Ben tarih boyunca hiç bu kadar sakatın bir arada olduğu dönem hatırlamıyorum. Zaten klasik ekipten 4-5 oyuncu sakatlığı sebebiyle Milli Takıma çağrılmamışken, bunlara kamptan gönderilen 3 isim daha eklendi. Ağzını her açtığında "Mazerete sığınmam" diyen Terim'in bu kez gerçekten sığınabileceği bir mazeret var. "Yetmiş üç milyon nüfuslu ülkede futbolcu mu yok?" diye şişinmenin alemi yok, çünkü gerçekten futbolcu yok! Geniş zamanda tartışılması gereken de budur zaten; futbolcu üretmiyoruz! Herkes yarışmacı, herkes günü kurtarıcı! *** Neyse ki elemelerde geride kalan 3 maçta 8 golümüzden 7'sini atan futbolcular halen bu kadroda (Hakan Şükür, Tümer Metin, Tuncay Şanlı.) 3 maçta gol yemeyen Türkiye, Avrupa finallerinin gördüğü en kötü şampiyon, yani son şampiyon Yunanistan'dan, yani tamamen savunma savaşı yapıp, gol umutlarını duran toplara bağlamış bir ekipten gol yer mi? Sanmam. Yalnız bizde olmayıp Yunanistan'da olan bir şey var, istikrar... Avrupa şampiyonu ekibin çoğu bugün yine kadroda... Atletico Madridli Seitaridis, Kıbrıslı Kapsis, Frankfurtlu Kyrgiakos, Benficalı Katsouranis, Mallorcalı Bassinas, Boltonlu Giannakopoulos, Benficalı Karagounis... Birisi yakama yapışıp; "Söyle.. Bu maç ne olur söyle!" diye ısrar etse, yani illa da tahminde bulunmam gerekse, beraberlik derim. Bu da bizim için kayıp olmaz.