TV'ci olsaydım...

A -
A +

Tutar mesela Kuddusi Müftüoğlu'nun geçen yıl atv'de anlattığı bir hatırasını tekrar yayınlar; "Trabzon'daki bir maçın devre arasında düdüğümü soyunma odasında unutmuştum.." diye anlattığı anekdotu bu sezon Rize'de soyunma odasında unuttuğu kartların görüntüsü ile birleştirirdim. *** Ya da Fener'e başkan oluğu zaman hakem Bülent Yavuz oyuncusu Emre Aşık'a kırmızı kart gösterdi diye "hırsız, çete" diye ağzına geleni söyleyen Ali Şen'in, yıllar sonra "MHK Başkanı Bülent Yavuz delikanlı bir insandır. Ben ona hep güvenmişimdir" demesini, ekranı ikiye bölerek yayınlardım. *** Veya, Ahmet Çakar'ın (şimdi kervana katılan Bülent Yavuz'un, Ali Aydın'ın) zamanında Erman Toroğlu'nu "Hakem camiasının altına dinamit koymakla" ve "racon kesmekle" suçladıkları cümlelerini kendi seslerinden yayınlar, sonra bugünkü pozisyon değerlendirmelerinde "Ben olsam Bülent Demirlek'e altı hafta maç vermezdim", "Cüneyt Çakır iyi hakem ama başka yerlerde dans etmesin, ne dediğimi o anlar" sözlerini ekrana sürerdim! *** Yahut, geçen yılki Dünya Atletizm Şampiyonası öncesinde Süreyya Ayhan'ın altın madalyasının cebimizde olduğunu, bin beşyüz metre yarışının diğer rakipler için "ikincilik yarışı" olduğunu söyleyenlerin... Olimpiyatlarda en garantili madalyamızın Süreyya Ayhan'ın altın madalyası olduğunu iddia edenlerin konuşmalarını verir, Süreyya'nın geldiği bu noktada hiç baskı ve sorumlulukları yok mudur, diye sorardım! *** Veyahut, Aziz Yıldırım'ın, "Okocha bu sahaya gelecek!", "Federasyondan söz aldım, Türkiye Kupası'na katılacağız", "Fener'in başına kokainman antrenör getirmeyiz" gibi sözlerini kendi sesinden hatırlatırdım. *** Bir de Fatih Terim dosyası var ki, ona hiç girmezdim; çünkü programın süresi yetmez! Yaşasın doping! "Bu doping olayı, bir büyük sporcunun mesleğine duyduğu eşsiz bir saygıyı ve bu spor resitalini seyretmek için saha ve TV başına çöreklenen 1 milyara yakın insana en iyisini sunma kavgasını anlatmaktadır." *** Sizce bu sözü kim, kimin için söylemiş? Hıncal Uluç, Süreyya'yı savunmuş olabilir mi? *** Hayır; bugün artık hayatta olmayan edebî spor yazarı İslam Çupi, ABD'deki Dünya Kupası'nda doping yaptığı için finallerden ihraç edilen Maradona'yı böyle temize çıkarmaya çalışmıştı! (Milliyet, Temmuz-1994) Yazar futbolcu Gana'da doğup, Fransa'nın Nantes takımında futbola başladıktan sonra Olympique Marseille ile Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanan, İtalyan Milan ile aynı gururu bir kez daha yaşayan, halen İngiltere'nin Chelsea takımının kaptanı olan, hepsinden önemlisi Fransa Milli Takım ile hem dünya hem de Avrupa şampiyonluğunu kucaklayan Marcel Desailly'nin "Kaptan" adlı kitabını yeni okudum. Daha sonra bu kitaptan ve müthiş hayat öyküsünden kesitleri sizlerle paylaşırız. Bugün, bu ilk günümde şunu söylemek isterim: Kaptan Desailly'nin yirmi yıllık fubol hayatını anlattığı 340 sayfalık kitabında "hakem" kelimesi hiç geçmiyor! Che Fener TV'de "Yalçın" bir "Türk" meslektaşımızın yönettiği FBTV'de şu sıralar sıkça dönen bir "VTR" var. Nathalie Cardone'nin seslendirdiği "Hasta Siempre" şarkısı... Hooijdonk frikik atıyor; "Aqui, sequeda la clara..." Tuncay gol yapıyor; "la intraniable trasparencia..." Fener takımı sevinç yumağı; "de tu, querida presencia..." Ve Aziz Yıldırım yumruk sallıyor; "Comandante Che Guevara..." *** Beşiktaş'ın şampiyonluğu ile Çakıcı ilgisi polis kayıtlarına geçti de, Fener'in şampiyonluğu ile Che'nin ilgisini kurmak zor; galiba başkana "Comandante Che Guevara" diyebilmek için fazlaca abartılmış bir yağcılık... Türkçe özürlü sunucularımızın ağızlarına pelesenk ettiği bir söz var; "Şimdi VTR'mizi izliyoruz." Bant, kaset filan dese fiyakası bozulacak. "E, peki nedir VTR?" diye soracaksın. Bilmeyene ceza olarak VTR'yi yedireceksin, yani Video Tape Recorder'i!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.