İnsanımız sağduyuludur

“Beni dinleyip işinizin başına dönün. Lütfen beni tedbir almaya mecbur etmeyin!..”

 

 

 

Kaymakamlık dönemimdeki bir hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...

 

İşçilerin grev yapmak istemesinin sebebini fabrika müdürü Orhan Bey'den biraz öğrenmiştim. Detaylı bilgileri Sendika Başkanı ve Başmühendisten aldık. Konu, Fabrikanın özellikle izabe bölümünde çalışan, daha doğrusu toz yutan işçilere verilmesi gereken süt tozu bedeliydi. O konuda anlaşamamışlardı. Ama öğrendiğimiz kadarıyla daha grev hakları doğmamıştı. İki taraf da önerilerini sunmuş fakat anlaşamamışlardı. Konu İş Yasası gereğince hakem heyetine gitmiş, heyet de henüz kararını vermemişti. İşçiler bu kararı beklemeden direnişe geçmişlerdi.

 

Sendika Başkanı Bekir Sıtkı'yı alarak dışarı balkona çıktım. Balkondan aşağıya bakınca meydandaki bütün işçiler görünüyordu. O arada Bekir Sıtkı'ya işçilere hitap ederek yasal durumu anlatmasını söyledim. Sonra balkonda öne çıkarak:

 

"Değerli işçi arkadaşlarım" diye sesimin çıktığı kadar yüksek sesle onlara hitap etmeye başladım. İşçi hakları ile ilgili geçmiş tarihe, ta 1800'lere kadar gittim. Avrupa'da, özellikle İngiltere'de bu konuda yapılan mücadeleleri duygulu bir sesle anlattım. Konuştukça işçilerin ilgisini ve sevgisini daha da kazandığımı hissederek konuşmamı büyük bir coşku ile sürdürüyordum. Sonunda yaptıklarının haklı da olsa yasalara uygun olmadığını bu direnişin fabrikaya zarar verdiği için sorumlu olacaklarını belirttikten sonra "Siz yasalara saygılı, devletimize bağlı, bu memleket için alın teri döken işçilersiniz. Beni dinlerseniz derhal işinizin başına dönün. Lütfen beni tedbir almaya mecbur etmeyin" dedim. Yine önce büyük bir alkış ve arkasından da yaşasın Kaymakamımız diye tempo tuttular. Kısa zamanda da hızla dağılarak işlerine döndüler. On beş dakika içinde son derece büyük bir direnişi kırmıştık.

 

İçeri girince yanımdaki savcıya, sendika başkanına ve diğer arkadaşlara "İnsanlarımız sağduyulu. Yeter ki biz o sağduyuyu harekete geçirmeyi bilelim. Sakin ve akıllıca" dedim...

 

Daha sonraki günlerde hakem heyeti kararını verdi. Bu karara iki taraf da uydu ve bir daha da ben orada olduğum sürece fabrikada herhangi bir direniş, grev vb. yaşanmadı.

 

     Emekli Kaymakam Turan Eren-Üç Dilek