Ortaklıklar niçin uzun sürmez?

A -
A +

Ülkemizin en önemli sorunlarından birisi kurumsallaşamamak. Şirketlerin en önemli özelliği ortaklarının olmasıdır. "Şirk" kelimesi de zaten ortak anlamındadır. Şirket kelimesi ortaklık demektir. Ama nedense bizde ortaklıklar pek uzun sürmez... Neden? Neden ortaklar bir süre sonra kusura bakmayın ama “kurtarınca kaçarım” duygusuyla birbirine “gözünün üstünde kaşın var” diyerek son noktayı koyup “ayrılıyorum arkadaş” der?

 

Hiç mi ayrılan ve ayrıldıktan sonra her ikisi de yok olan ortakları ve ortaklıkları görmez?

 

Niye nefsinin esiri olarak “ben çalışıyorum” diye söylenirken ortağının çalıştığını görmezden gelir, anlamış değilim. Sonra da ortaklığı bitirince sistem bitiyor. Mahvoluyorlar... Yazık değil mi emeğe? Bu tamahkârlık niye?

 

Çünkü ortaklığı bozmaya niyetlenen kimse veya her iki ortağın her ikisi de elde edilen başarının ortaklıktan sonra da böyle devam edeceğini zannetmektedir.

 

Bir başarı elde edilip bir ticari faaliyet sürüp giderken bu başarının bundan sonra tek başına kendisinin olmasını düşünmektedir. Oysa bu başarı ikisi var iken elde edilen bir başarıdır. Bir kişiyle devam ettirilmesi çok zordur. Aksine hesabını kitabını elbette ki iyi yaparak, ortağının kendine rende olmak istediği durumlara karşı onu reel anlamda ikaz edip uyararak ama ortaklığı bozmadan bu faaliyetini sürdürmek daha kolaydır. Yeter ki aradan nefsi, bencilliği ve ortağının o zamana kadar verdiği emeğe vefasızlığı unutmak olmasın.

 

Bu konuda batılı firmalarda ortaklıklar mümkün olduğunca kurumsal sürdürülmeye çalışılır. Aile şirketleri de olsa yine de kurumsallaşmaya gidilir ve yönetim kurumsal ve profesyonel ellerde yürütülür ama ortaklıklar bozulmaz... Onun içindir iki asırlık hatta üçüncü asra giren firmaları duyarız... Bizde ise birçok ortaklıklar beş on yılda son bulmakta çoğu çeyrek asra ulaşmamaktadır...

 

     Akif İnan İzgördü

 

 

ŞİİR

 

 

     Nerede kaldı?

 

 

 

Modern çağın en büyük putu, çıkar putu...

 

Kazdı komşunun kuyusunu.

 

Mal sevgisi kalpleri doldurdu...

 

Komşunun çığlıklarını duymaz oldu...

 

Sanayi Kapitalizmi yaşattı, kültür şoku...

 

 

 

Komşuluk sessizce çekiliverdi hayatımızdan...

 

Kalabalıklar içinde yalnız, yabancı bireyci insan.

 

Beton yığınları soğuk...

 

Nerede kaldı komşuluk?

 

 

 

Gelenekteki mahalle...

 

Büyük bir aile...

 

Şimdi komşuluk hukuku bitti...

 

Mahallenin sıcaklığı, dostluğu gitti.

 

Komşularda çıkar kavga çocuktan, tavuktan.

 

Akrabalık bağları kopar mirastan.

 

Atalarımız "ev alma, komşu al" demiş.

 

Bireycilik komşuluğu yemiş.

 

 

 

Apartman daireleri, sanki,

 

Modern kentlerin hapishaneleri.

 

İyi komşu, Allah katında değerli...

 

Yürekleri aydınlatır, komşuluk meşalesi...

 

 

 

Komşusunu yemez aç kurt da olsa...

 

Paranın etrafında döner, Modern Dünya...

 

Komşu komşuya muhtaç...

 

Vahşi Kapitalizm, bırakmış komşuları aç...

 

     Şair Hasan Kaya/Antalya

 

 

TARİHTEN BİR YAPRAK

 

 

KARLOFÇA ANLAŞMASI: Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın 1683’te Viyana’yı kuşatması ile başlayan ve 1699’a kadar önce üç, sonra dört devletle yapılan savaşlar sonunda Almanya, Lehistan, Venedik ve daha sonra Rusya ile imzalanan barış antlaşmasıdır. Antlaşma Tuna Irmağı kıyısında, Belgrad’a yakın Karlofça kasabasında imzalandı. Görüşmeler ve tartışmalar dört ay devam ederek otuz altı celse sürdü. Sert ve çetin müzâkereler sonunda, sulh kararını imzalamaya mezun olmayan Rusya hâriç olmak üzere, üç devletle yirmi beşer sene, müddetle ayrı ayrı muahede ve Rusya ile de üç sene üzerinde mütareke imzalandı. Karlofça Antlaşması, Osmanlılar aleyhine yapılmış en ağır antlaşmadır. Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’ya doğru gelişme hareketi durdurulmuştur. Osmanlı 1715’te Venedik’i yenerek, Karlofça Antlaşması ile bu devletlere verdiği toprakları geri aldı ama bütün çabalarına rağmen Avusturya’ya verdiklerini geri alamadı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.