15 Temmuz hislerini tarihe not düştük

15 Temmuz hislerini tarihe not düştük

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Yönetmen Volkan Kocatürk: Yapmak istediğim şey, bu olaylardan etkilenen halkın gözünden 15 Temmuz’u anlatmaya çalışmaktı. Oyuncu Erkan Petekkaya: Umarım ‘Şafak Vakti’, belgesel niteliğinde bir film olmuştur.

MURAT ÖZTEKİN

Hem hain bir kalkışmaya hem de direnişe sahne olan 15 Temmuz, Türkiye tarihinin kırılma noktalarından biri… Üzerinden beş sene geçen hadise, bazı sinema filmlerine konu olsa da ilk defa büyük bütçeli bir eserle beyazperdeye taşınıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca desteklenen “15/07 Şafak Vakti” filmi, yarın vizyona giriyor. Yönetmenliğini Ahmet Volkan Kocatürk’ün yaptığı ve Erkan Petekkaya’nın da rol aldığı film, o günkü adıyla Boğaziçi Köprüsü ve Çengelköy’de yaşanan çatışmaları, insan hikâyeleriyle anlatıyor. Biz de “15/07 Şafak Vakti”ni bir araya geldiğimiz yönetmeniyle konuştuk…

15 Temmuz hislerini tarihe not düştük
Volkan Kocatürk

TANIDIK DUYGUYU TARİF ETTİK
* Ortaklaşa şahitlik ettiğimiz 15 Temmuz, belki de kroniklerde geniş yer alacak bir hadise. Hafızalarımızdan henüz silinmeyen bu olayın filmini yapmak kolay mıydı?

Elbette hepimiz bu tarihî olayın bir tarafından etkilendik. Yönetmen olarak böyle bir duyguyu taşımakla birlikte bunu perdeye yansıtmak bir tarafıyla zor, diğer tarafıyla kolaydı. Çünkü tanıdık bir duyguyu tarif ediyorduk.

* O “tanıdık duygu” neydi?
Siz ne yaşadıysanız ben de onu yaşadım... Kalkışma gecesi, Çanakkale’nin bir köyünde sinema filmi çekiyordum. Önce ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz ve sonra bir reaksiyon geliştiriyorsunuz. Küçük yaşta olsam da 1980 İhtilaline şahitlik etmiştim. Bu yüzden durumu daha kolay anladım.

HALKIN GÖZÜNDEN O GECE…
* “Şafak Vakti”nde tam olarak 15 Temmuz’un hangi yönüne odaklanmak istediniz? Çok boyutlu bir hadise zira…

Yapmaya çalıştığım şey, bu olaylardan etkilenen halkın gözünden 15 Temmuz’u anlatmaya çalışmaktı. Hepimizin hissettiği şeyi sinema seyircisine tekrar hissettirmeye çalıştım. Hamasi bir yerden gitmeden, tamamen insan hikâyeleri üzerine kurulu, birleştirici bir yaklaşımla kolları sıvadım.

* Gerçek hikâyeler diyorsunuz. Bunun için nasıl bir araştırma safhası oldu?
O gecede öne çıkan, hepimizin okuduğu gerçek kişilerden karakterlerimizi modelledik. Birine odaklansak diğerini nasıl anlatacaktık?

* 15 Temmuz’un üzerinden beş sene geçti. Bu tarz büyük hadiseleri, kısa sayılabilecek bir zamanda beyazperdeye getirmenin handikapları yok muydu?
Benim için bir handikabı olmadı. Bu, çok yapılmak isteyen bir filmdi. Evet, yakın tarih ama hepimizin hissettiği şeylerin belge niteliğinde filme çekilmesinde fayda görüyorum.

ZOR VE STRESLİYDİ
* “Şafak Vakti” hem kurulan devasa platosu hem de cast ekibiyle büyük bir bütçeyle çekilmiş. Bu emek işinizi kolaylaştırdığı gibi size mesuliyet de yüklemedi mi?

Geçen sene aralık ayında el sıkışıp mart ayında sete çıktık. Çok kısa bir zaman içerisinde böyle bir işi realize etmek zor ve stresliydi. Sıcaklıklar düşük oluğu için hava şartlarından etkilenmemek için Kayseri’de Boğaz Köprüsü ve Çengelköy’deki dış mekânları büyük iki kapalı platoda çektik.

15 Temmuz hislerini tarihe not düştük
O GECEYİ TORUNLARIMIZ DA HATIRLASIN

Filmin başrolünde yer alan Erkan Petekkaya “Cevdet isimli aslında yakından tanıdığımız bir esnaf karakterine hayat veriyorsunuz. Bu karakterin sizi en çok yakalayan tarafı neydi?” soruma “Her şeyden önce insan ve dürüst bir adam Cevdet… İşine düşkün onurlu bir Çengelköy esnafını oynadım. Keyifliydi ve rahat bir roldü. Ama bu tür roller daha zordur. Çünkü çok detayı var, abartmamanız gerekir. Doğal olmak zordur” diye cevap veriyor.
15 Temmuz’a dair değerlendirmelerde buluna usta oyuncu “Çektiğimiz film ağır bir eserdi. Çünkü 15 Temmuz gecesinde yaşanan olayın önemi çok büyük. Memleketimizin başına belki bugüne kadar gelen en kötü şey yaşandı. Ne zaman asker kılığına girmiş insanlar, bizim silahlarımızla bize ateş etti ki? Dilerim ‘Şafak Vakti’, belgesel niteliğinde bir film olmuştur. 15 Temmuz’un asla unutulmaması gerekiyor. Çocuklarımız ve torunlarımız neler olduğunu görsün ki, bir daha böyle şeyler yaşanmasın” ifadelerini kullanıyor.   

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...