Osmanlıda ilk matbaanın serüveni

Osmanlıda ilk  matbaanın serüveni

KÜLTüR - SANAT Haberleri

İlk matbaacımız İbrahim Müteferrika’nın dünyası ve Osmanlıda matbaanın kuruluş hikâyesi, ilk defa bir araya gelen eserlerden oluşan sergiyle gün yüzüne çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde açılan serginin danışmanı Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Müteferrika’nın geniş ufku olduğunu söylüyor.

MURAT ÖZTEKİN

Kâğıdın ve matbaanın geri plana düşüp, her şeyin dijitalleşmeye başladığı bir zamandayız ama basılı kitaplar, müşahhaslığı ve prestijleriyle pek hayatımızdan çıkacak gibi görünmüyor… Öte yandan bize matbaanın gelişi, resmî tarih anlatımlarıyla başka yönlere çekilse de enteresan bir hikâye barındırıyor. O hikâyenin baş kahramanı ise “Basmacı” lakabıyla da anılan İbrahim Müteferrika… Türk kültür tarihinin en mühim simalarından biri olan Müteferrika, büyük bir emekle matbaayı Osmanlı coğrafyasına getiriyor, ilk eserleri basıyor ve asırlarca devam edecek bir değişimin öncüsü oluyor…


Osmanlıda ilk  matbaanın serüveni
İbrahim Müteferrika’nın ilk bastığı eser olan “Van Kulu Lügati”nin bir kopyası da sergide teşhir ediliyor.

İLK ESERLER SERGİDE
Müteferrika’nın dünyası ise eserlerinin ilk defa bir araya geldiği sergiyle aydınlanıyor. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde açılan “Matbaanın Ön Sözü: Basmacı İbrahim Efendi Müteferrika” adlı sergi, 1727 yılında kurulup iki sene sonra eser basılan ve ilk İslam matbaası olarak tarihe geçen yerin hikâyesini, basılan kitaplar ve diğer eserlerle birlikte ziyaretçiye sunuyor. Sergide; Müteferrika’nın bastığı yirmi iki ciltten oluşan on yedi kitap, kaleme aldığı eserler, tercümelerini yaptığı kitaplar ile matbaada kullanılan kurşun baskı harfler, arşiv evrakları ve Müteferrika Matbaasında basılan diğer eserler yer alıyor. Bütün bunlarla ziyaretçiler, Osmanlıda matbaanın kuruluş serüveninin içerisine dâhil oluyor.

Osmanlıda ilk  matbaanın serüveni
BİR OSMANLI AYDINI

Sorularımızı cevaplayan serginin danışmanı Prof. Dr. Erhan Afyoncu, İbrahim Müteferrika’yı “O ilk Türk ve İslam matbaasının kurucusu. Bu yüzden Türk tarihindeki en önemli isimlerden biri. Kendisinin matbaacından öte bir entelektüel kimliği var. Aynı zamanda Osmanlı uluslararası münasebetlerini yönetiyor. Devlet idaresine dair geniş ufukları olan bir Osmanlı aydını…” sözleriyle anlatıyor.
İbrahim Müteferrika'nın mücadele ederek ilk matbaayı kurduğunu kaydeden Afyoncu şöyle konuşuyor: Kendisi önüne bir hedef koymuş, o maksada dümdüz yürümüş. Matbaa geldikten sonra çok zorluklar çekiyor. Kendisine devlet destek veriyor ama işler Müteferrika’nın ufkuyla yürüyor. Müteferrika “Osmanlı Padişahları şimdiye kadar cihatla memlekete hizmet ettiler, bundan sonra kitap basarak İslam kültürüne hizmet edecekler” diyor.
Serginin kaçırılmaması gerektiğini söyleyen Afyoncu “Bu sergi bir ilk. Süleymaniye Kütüphanesi, Askerî Müze Kütüphanesi, Topkapı Sarayı Kütüphanesi ve Osmanlı Arşivleri gibi Türkiye’deki değişik kurumlardan derlendi ve ilk defa bir araya geldi. Bir daha bu eserleri fiziki olarak sergide görmek zor olur. Herkes ziyaret etmeli” diyor.

Osmanlıda ilk  matbaanın serüveni
Prof. Dr. Erhan Afyoncu
İLK BASILI KİTAPLARI ULEMA ALDI
Osmanlıda matbaa ile kültürel bir değişimin başladığına vurgu yapan Prof. Dr. Erhan Afyoncu “Matbaa, kitapların daha ucuza mal edilip yaygın hâle getirilmesini sağlıyor. Ama Osmanlıda bu bir süreçti. Matbaanın yaygın hâle gelmesi 19. asırda oldu” diyor. Buna rağmen iddia edildiği gibi Osmanlıdaki din ulemasının matbaaya karşı çıkmadığını ifade eden Afyoncu “Osmanlıya matbaanın hemen gelmemesinin sebebi dinle değil, ihtiyaçla alakalıdır. Yani ihtiyaç hissedilmemiştir. Ulemanın karşı çıkma durumu yoktur. Hatta matbaa Şeyhülislam’ın fetvasıyla desteklenmekle birlikte, ilk matbu eserleri satın alanlar da ulemadır. İbrahim Müteferrika ise ilk bastığı kitabın başına, matbaaya cevaz veren Şeyhülislam Yenişehirli Abdullah Efendi’nin fetvasını koymuştur” ifadelerini kullanıyor. İbrahim Müteferrika’nın Müslümanlığı benimsemediğine dair yabancı tarihçilerin iddialarının asılsız olduğunu söyleyen Afyoncu “Kendi yazdığı Risaleyi İslamiyye’de zaten dönemindeki Hristiyanlık anlayışını ciddi bir şekilde eleştirir” diyor.


 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...