Alnından öpülesi

Alnından öpülesi

Ramazan Haberleri

Abdullah bin Huzâfe (radıyallahü anh) ilk Müslümanlardan. O da Mekkeli müşriklerin zulmüne uğrar. Efendimiz işaret buyurunca Habeşistan’a hicret eder, sonra Medine’ye yerleşir. Ömrünü İslâm’ın yayılmasına harcar.

Suriye seferlerinden birinde, Bizanslılara hizmet eden bir melikin eline düşerler. Onu tanıyanlar Melike gelir, Efendimizin arkadaşlarından olduğunu fısıldar.
Zaten bir asalet vardır simasında. Melik onu yanında tutmak ister, önemli mevkiler teklif eder hatta. Tabii Hıristiyan olması şartıyla.
Hazreti Abdullah güler geçer, infaz adım adım yaklaşırken kılını bile kıpırdatmaz.
Melik de ona kıyamaz (biraz da kızının teşviki ile) salmak için bahaneler arar. “Başımdan öpersen seni serbest bırakacağım” der.
-Arkadaşlarımı da bırakır mısınız?
-Tamam bırakacağım.
Hazreti Abdullah denileni yapar ve 80 mücahidi kurtarır zindandan.
Ama içinde bir sızı. Doğru mu yaptım acaba? Ya Emîrü’l-mü’minîn kırılırsa, darılırsa?
Hiç de korktuğu gibi olmaz. Hazreti Ömer onları büyük bir coşkuyla karşılar.
O yiğitleri kurtarıp getirmek az şey mi?
Abdullah bin Huzâfe`yi alnından öper, “Siz de öpün” der arkadaşlarına...

Resûl-i Ekrem Efendimizin Kisrâya gönderdiği mektup Kasım 1962’de eski Lübnan Dışişleri Bakanlarından Mr. Henri Pharaon’un, Dr. Salâhaddin el-Müneccid’e okutturmak istediği evraklar arasında çıkar ki yırtılmıştır:
Selâm, hidayete kavuşanlara olsun… Seni Allah’ın yoluna davet ediyorum. Dirilere haber vereyim ki, inkâr edenlere Allah’ın azabı haktır. Ben Allah tarafından gönderilmiş bir resulüm. Müslüman olursan selâmete erersin, sözümü dinlemezsen bütün Mecûsilerin günâhı boynuna.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...