Kadının akciğeri tehdit altında

ZİYNETİ KOCABIYIK

Yapısal olarak kadın akciğerinin erkeklerden daha hassas olduğunu söyleyen Türk Toraks Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, özellikle temizlikte kullanılan maddeleri yoğun olarak solumanın kadınlarda astım riskini artırdığını belirterek “Kadınların akciğeri doğumda erkeklerden daha küçük olduğu için hayatları boyunca akciğer hastalıklarına karşı daha yatkın olurlar. Buna bir de hormonal faktörler etkilenince KOAH ve akciğer kanseri kadınlar için daha riskli hâle geliyor. Ev kadınlarının vazgeçilmezi temizlik malzemelerinin çoğunda petrol türevleri bulunuyor. Türk Toraks Derneği’nin çok merkezli çalışmasında ev kadınlarında astım riskinin yüksek olduğu görüldü” dedi.

KOAH VE KANSER TEŞHİSİ DAHA ZOR
Türk Toraks Derneği’nin 21. yıllık toplantısında konuştuğumuz Prof. Dr. Yorgancıoğlu, hormonal sebeplerden dolayı sigara içen kadınların erkeklerden daha kolay KOAH olduğunu söyleyerek, kadınların belirtileri farklı ifade etmeleri sebebiyle KOAH ve akciğer kanseri teşhisinin kadınlarda erkeklere göre daha geç konulduğunu ve bu sebeple hastalıkların daha olumsuz ilerlediğini ifade etti.

PLAZA HASTALIĞININ DA HEDEFİNDE
“Plaza hastalığı” adı verilen, açıklanamayan baş ağrısı, yorgunluk hissi, eklem ağrıları ve vücut kırgınlığı gibi durumların da kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Yorgancıoğlu, “Sabahtan akşama kadar temiz hava girmeyen, kapalı ve klimatize ortamda kalmak, fibromiyaljiye daha yatkın olan kadınları erkeklerden fazla etkiliyor” dedi.

GEBE, ELEKTRONİK SİGARAYA GEÇİYOR
Araştırmaların özellikle astım gibi bazı akciğer hastalıklarının artık neredeyse tamamen kadın hastalığı hâline geldiğini gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, Türk Toraks Derneği’nin kadınların akciğer hastalıklarına yatkınlığı konusuna dikkat çekmek amacıyla dernek çatısı altında “Kadın ve Akciğer Sağlığı Görev Grubu” kurduğu ve kadınlara yönelik çalışmalar yapıldığını belirtti.  Prof. Dr. Yorgancıoğlu, çalışma grubunun Türk Toraks Derneği’nin 21. Yıllık Kongresi’nde sunduğu araştırmaya göre sigara içen kadınların bir bölümünün hamile kaldıktan sonra elektronik sigaraya geçtiğini söyledi. Toplumda elektronik sigaranın daha masum olarak görüldüğünü ve bebeğini sigaranın olumsuz etkilerinden korumak isteyen “düşünceli” anne adaylarının hiç sorgulamadan elektronik sigaraya geçtiklerini belirterek, “Elektronik sigaranın zarar açısından diğer tütün ürünlerinden hiç farkı yoktur. Aynı derecede bebeği olumsuz etkiler. Ancak tiryaki anne adayları bunu ya bilmiyor ya da kendini ikna etmek için elektronik sigaraya yöneliyor. Elektronik sigara anne karnındaki bebekler için de risk oluşturmaya başladı” dedi.

TUZ RUHU VE ÇAMAŞIR SUYUNU KARIŞTIRMAYIN
Ev hanımlarını özellikle tuz ruhu ve çamaşır suyunun asla karıştırılmaması gerektiği konusunda ikaz eden Prof. Dr. Yorgancıoğlu “Bu iki maddenin karışması sonucunda ortaya çıkan kimyasal maddenin solunması, akciğer hücrelerini yavaş yavaş öldürüyor. Akciğer zamanla katılaşarak kistik fibrozis denilen tehlikeli akciğer hastalığına kadar gidiyor” dedi.

ÇALIŞAN DA EVDEKİ DE RİSK RİSK ALTINDA
Özellikle Anadolu’da kırsal kesimde ısınmak ve yemek pişirmek için hâlâ tezek kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Yorgancıoğlu “Tezeğin yanması sonucu ortaya çıkan biomass gazları ocak başında ekmek yapan yemek pişiren, gün boyu evde kapalı ortamda kalan kadını ve onunla beraber olan çocuğu etkiliyor. Bunun yanında kadınlar çalışma hayatında genellikle tekstil sektöründe görev yapıyorlar. Atölyelerde ve diğer üretimlerde kumaşlardan çıkan pamuk tozlarına maruz kalmak da Bissinozis ve boyalara maruz kalmak da astım ve KOAH hastalığına yakalanma riskini yükseltiyor” diye konuştu.

MUTLULUK REÇETELERİ MUTLULUĞUM OLDU
Hayatı boyunca biriktirdiği orijinal yemek tariflerini “Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri” adını verdiği kitapta toplayan Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu’nun, “hayır” için çıkardığı kitabı şimdiden 22 genç kıza eğitim bursu oldu. Geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından genç kızlara eğitim bursu olarak verilen kitabın ikinci baskısının tükenmek üzere olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu, “Kitap tamamen hayır işi oldu. Henüz yayınlanmadan arkadaşlarım 100’er lira bağış yaparak her bir tarifi satın aldı. Beni çok mutlu eden şeylerden biri de hanımların bu kitabı 10’ar 20’şer alarak ev gezmesine giderken çiçek yerine hediye olarak götürdüklerini öğrenmek. Böylece ev sahibi adına da bağış yapmış oluyorlar” dedi.