Hem topluma hem ruha zarar

ZİYNETİ KOCABIYIK

Türk toplumu günde üç saatini sosyal medyada geçiriyor. Son dönemlerde alışveriş sitelerinde geçirilen zamanlar da bunun üzerine eklenince bu sürenin daha da uzadığını söyleyen Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy,  süre uzadıkça bu durumun bir bağımlılık hâline geldiğini belirterek “Alkol veya madde bağımlılığı gibi, internet ve sosyal medyanın aşırı kullanımı sonucunda gelişen bağımlılıklar, çeşitli uyum problemlerinin yanı sıra duygu durum bozukluklarına, algı bozukluklarına, asosyal kişilik bozukluklarına yol açıyor” dedi.

GİDEREK DAHA FAZLA…
Sürekli beğenilme ve onay beklentisi, beğenilme bağımlılığına yol açıyor. Sosyal medyayı yoğun olarak kullanan kişiler, elinde olmadan yaptıkları paylaşımların kaç dakikada kaç beğeni aldığını kontrol etmeden geçemiyorlar. Bu durumun bir öz güven eksikliği olduğunu ve aşırıya kaçtığında bir ruh sağlığı problemine dönüştüğünü ifade ediyorlar. Sosyal medya bağımlılığının tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi tolerans gelişimine yol açtığına da işaret eden Demirsoy  “Gün içinde Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya ağlarını kullanan, paylaşım yapan ya da sadece bakan kişi tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi giderek kullanım dozunu artırır. Ulaşılamadığında yoksunluk hisseder, gergin ve sinirli olur; uzun süre telefonundan uzak kalacağı faaliyetlerden uzaklaşır” diyerek sosyal medyanın bu boyuttaki kullanımının aile içinde birlikte geçirilen zamanı olumsuz etkilediğini, eşler arasında paylaşımı giderek azalttığı için evlilik ve aile hayatına da zarar verdiğini belirtti.  

GÜVEN KAYBI YAŞANIYOR
Sosyal ağların aile ve evlilik hayatına zararının sadece çiftlerin birbirine ayırdığı zamanı çalması ile sınırlı olmadığına dikkat çeken Demirsoy, fiziksel boyutu olmayıp sanal düzeyde bile olsa eşinin ilgisinin başka birine yönelmesi evliliğin güven temelini sarsıcı bir durum olduğunu belirtereks “Sanal ortamda başlayan arkadaşlıklar hızlı bir şekilde ilerleyebiliyor, sonucunda istenmeyen durumlarla karşılaşma, istismara uğrama, söz konusu olabiliyor” dedi.