Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Bu evde umut var

Bu evde umut var

SAĞLIK Haberleri

Kanser hiç kimsenin çocuğuna yakıştıramayacağı hastalık… Hele bir de imkânlar kısıtlıysa kolunu kanadını kırıyor insanın. Çocuğunuza en iyi tedavi nerede verilir diye mi düşüneceksiniz, ailenin geri kalanına ne olacak diye mi yoksa büyükşehirde tutunacak bir dalın da yoksa hastaneden çıkınca nerede kalacağınızı mı? Anadolu’dan İstanbul’a kanser tedavisi için gelen dar gelirli ailelere destek için açılan KAÇUV Aile Evi, çaresizlere “umut” oluyor…

ZİYNETİ KOCABIYIK

Üç çocuğundan en küçüğü olan Emir’e 2015 yılında yumuşak doku kanseri teşhisi konan Adıyamanlı Öznur Hanım bir taraftan yanağından süzülen yaşları silerken dudaklarından belli belirsiz şu sözler dökülüyor:  Kanser öyle bir hastalık ki, herkesin gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Bazen 7 kat el, sana canın ciğerin; bazen de senin canın ciğerin 7 kat elden daha el oluyor… Allah razı olsun bu aile evinde bize kucak açmasalardı, köşe başında mendil açmak zorunda kalırdık… Öznur Hanım ve oğlu Emir, 15 ay süren tedavi süresince Kanserli Çocuklara Umut Vakfının (KAÇUV) Cerrahpaşa’daki Aile Evi’nde kalan ailelerden sadece biri.

TÜRKİYE’DE TEK ÖRNEK
KAÇUV Aile Evi, çocuklarının kanser tedavisi için şehir dışından İstanbul’a gelen ve ekonomik sıkıntı çeken ailelerin konaklama, gıda, hijyen, psiko-sosyal destek ve giyim gibi ihtiyaçlarını karşılamak için 2012 yılında kurulmuş… Ev derken öyle otel gibi düşünmeyin…  Anadolu’dan İstanbul’a kanser hastası çocuğunu tedavi ettirmek için gelen fakir ailelerin tedavileri boyunca kalabilecekleri başlarını sokabilecekleri bir “yuva” demek daha doğru olur. Evdeki bütün imkânlar tamamen ücretsiz…  Bu özelliği ile de Türkiye’deki tek örnek. Evde, İstanbul’daki 9 üniversite ve devlet hastanesinde tedavi gören ailelerin çocuklarına yönelik hizmet veriliyor.

ALTI AY KALAN DA VAR DÖRT SENE DE
Gelen 6 ay da kalıyor… Bir yıl da, 2 yıl da… Dört yıl bile kalanlar var. Tedavi ne zaman biterse o zaman gidiyorlar. Tabii bu kadar uzun süre birlikte kalınca, kocaman bir aile oluyorlar hâliyle. Tedavisi bitip iyileşerek gidenle bayram yapıyorlar, kayıpları en derinden hissederek ağlıyor, hüzne boğuluyorlar tutuyorlar. 

GÖNÜLLÜLERİN DESTEĞİ ÖNEMLİ
Aile evinin sakinleri, tedavisi süren ancak artık hastanede kalamayacak olan çocuklar, anneleri, babaları bazen de kardeşleri... 0-17 yaş arası çocuk hastalara ve ailelerine açık. En küçük misafir 3,5 aylık… Çocuklar ve aileleri için her şey düşünülmüş bu evde. Bütün odalar ailelerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde dizayn edilmiş. Mutfağı , çamaşırhanesi, oyun bahçesi ve oyun odaları var. Oyun saatlerinde KAÇUV gönüllüleri hem çocuklarla zaman geçiriyor hem de onların el becerilerini artırmaya çalışıyorlar. Gönüllü olmak o kadar kolay değil. İki günlük bir eğitimden sonra, belirli bir süre faaliyetlere katılabileceğini taahhüt eden kişiler gönüllü olabiliyor. Çünkü tedavileri boyunca doktorları ve aileleri dışında kimseyi görmeyen çocuklar, gönüllülere bağlanıyorlar. Vakıf yöneticileri çocukların duygusal travma yaşamamaları için bu yönteme başvurmuş.
Daha çok da üniversite öğrencileri ve emekli olduktan sonra başkalarına da bir faydam dokunsun diyenler gönüllülük için başvuruyor. KAÇUV’un Türkiye çapında 1.550 aktif gönüllüsü var. Hem Aile Evi’nde hem de KAÇUV’un birlikte çalıştıkları hastanelerdeki çocukların ablası, abisi, amcası, teyzesi oluyorlar…

BAĞIŞLARLA YÜKSELECEK
Cerrahpaşa’daki aile evinin bağışlarla inşa edildiğini ve bu şekilde hayatını sürdürdüğünü söyleyen KAÇUV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız “Pendik’te inşası devam eden 22 odalı ikinci aile evimizi de en kısa sürede hizmete açmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Daha fazla aileye daha fazla destek verebileceğimiz evin hayata geçmesi için herkesi bağışlarıyla çocuklarımızın ve ailelerinin yanında olmaya davet ediyoruz” çağrısında bulunuyor.

Bu evde umut var

TEDAVİ ÜCRETSİZ AMA KALACAK YER YOK
KAÇUV Genel Müdür Yardımcısı Füsun Aymergen “Sağlık Bakanlığı ilaç tedavisini sağlıyor ancak kanser tedavisi çok uzun ve yıpratıcı bir süreç. Özellikle Anadolu’dan gelen hastalarda anne hastanede çocuğun yanında kalırken baba kapıda, arabada, bankta, şanslıysa bir akrabasının yanında kalıyor. Ama tedavi aylar hatta yıllar sürebiliyor.  Bu sürede aileler parçalanıyor. Bazen de takatleri tükenince tedaviyi yarım bırakıp memleketlerine geri dönmek zorunda kalıyorlar. Biz burada onlara bir kapı açıyoruz. Bu zaten zor olan dönemde çocuklarının durumu nedeniyle hem duygusal hem de maddi anlamda zor durumda kalan aileleri yalnız bırakmamak adına aile evi ile destek olmaya çabalıyoruz” diyor.

Çocukların eğitimi evde de devam ediyor
Aile evindeki annelere ve çocuklara psikolojik destek ve okul eğitimi de veriliyor. Çünkü tedavisi tamamlanan çocuğun yaşıtlarından geri kalmaması gerekiyor. Bu yüzden Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılan özel bir protokolle evde ve verilen eğitimler, çocukların karnelerine işleniyor. Karne zamanı aile evindeki ve hastanedeki çocuklar da karne alıyor. Hatta bir yandan tedavisi sürerken burada aldığı eğitimle ortaokuldan mezun olan ve Anadolu Lisesini kazanan öğrenciler bile var.

Bu evde umut var

YILDA 3 BİN 500 ÇOCUĞA KANSER TEŞHİSİ KONUYOR
Aile evinde bugüne kadar 649 kişiyi misafir ettiklerini söyleyen Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız “Cerrahpaşa’daki evde sadece 14 odamız var ve gelen aileler yıllarca kalabiliyor. Bu sayı elbette ki yetersiz, Türkiye’de yılda 3 bin 500 çocuğa, yani her üç saatte bir çocuğa kanser teşhisi konuluyor.  Bu rakam nükslerle beş bine ulaşıyor. Geliri olmayan ya da düşük olan aileler için sosyal destek çok önemli” diyerek ihtiyacın ne kadar fazla olduğuna dikkat çekiyor.

En büyük hayalim BAŞKAN’LA tanışmak
KAÇUV Aile Evi’nin misafirlerinden Emir, ilk defa 2015 yılında gelmiş buraya. Bacak ağrısı şikâyeti ile Adıyaman’da doktor doktor gezmişler. Sonunda yumuşak doku kanseri olduğu anlaşılmış ve tedavi için İstanbul’a gönderilmiş.  Doktor uzun bir tedavi planlamış ve tedavi süresince de İstanbul’da kalmalarını istemiş. Annesi Öznur Hanım o günleri şöyle anlatıyor: Eşim memur. Adıyaman’daki evimiz kira. 5 kişi kıt kanaat geçiniyorduk. İstanbul’da bir ev tutmamız imkânsızdı. Bir süre akrabalarda kaldık. Ama en son gittiğimiz akrabada çantalarımızı kapının önünde bırakıyorlardı. Kanserin onlara da bulaşacağını düşünüyorlardı. Acımıza mı yanalım, nerede kalacağımızı mı düşünelim bilemedik. Şaşırdık kaldık... Sonunda KAÇUV Aile Evi’ne başvuruları kabul edilmiş. Emir’in tedavisi süresince 15 ay burada yaşamışlar. Emir burada eğitimine devam etmiş. Tedavi bitince Adıyaman’a dönmüşler. Şimdi kontrol için İstanbul’a gelince yine “eski yuvaları”nda eski dostlarıyla buluşmuşlar.

EBRU GÜNDEŞ’LE DÜET YAPMIŞ
Emir, KAÇUV Aile Evi’nin mutlu sonla biten misafirlik hikâyesinin başrol oyuncularından… En büyük dileği ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la tanışmak. Çocukluktan beri bunu hayal ediyor. Bugüne kadar yaptıkları girişimler başarısız olmuş ama o umutlu… “Cumhurbaşkanı’mızın lider kişiliği, hitabeti, yaptıkları yüzünden ona büyük hayranlık duyuyorum. İnşallah bir gün karşılaşacağız” diyor.  En büyük tutkusu müzik. Kendi kendine gitar çalmayı öğrenmiş. Tedavisi sırasında Ebru Gündeş’le düet yapmak istediğini söylemiş bunu başarmış. Düet videosu youtube da yüzlerce defa izlenmiş. Doktor olmak istiyor. Bir de istiyor.

Beyza kanseri yendi, gönüllü eğitimci oldu
KAÇUV’un Türkiye çapındaki faaliyetlerinde destek olan 1.555 aktif gönüllüsü var. Bu gönüllülerden biri de yedi yaşında yakalandığı kan kanserini yenen Beyza Telci. Beyza bugün 26 yaşında. İngilizce öğretmeni oldu ve iki senedir de Şanlıurfa’da bir köy okulunda öğretmenlik yapıyor. Kendisine ALL teşhisi konulduğunda “kanında mikrop var” demişler. O yaştaki bir çocuğun bu cümle karşısında hissettiği tek şeyin oyundan, anneden, babadan uzak kalma korkusu olmuş. Bir de saçları ve kaşları olmadığı için kendisine “farklı” bakan gözlerden rahatsız olmuş. Beyza, kanser tedavisi gören çocukları en iyi anlayan kişilerden biri. Bu sebeple her fırsatta onlarla birlikte oluyor. KAÇUV’un Şanlıurfa’daki faaliyetlerine destek veriyor. Tatil için İstanbul’a her gelişinde mutlaka aile evini ziyaret ediyor. 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...