Kuaförlerin fark ettiği hastalık! Tiroit kanseri görülme sıklığı arttı
Sağlık Haberleri / Türkiye Gazetesi
Bütün dünyada vaka sayısının hızla arttığı tiroit nodülü ve tiroit kanseri sessiz ilerliyor. Boyundaki şişliği bazen diş hekimleri ya da berberler fark ederek hastayı uyarıyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Toplumda görülme oranı açısından oldukça yaygın bir sağlık problemi olan tiroit nodüllerinin ve tiroit kanserinin görülme sıklığı bütün dünya ile birlikte ülkemizde de artıyor.
Her tiroit nodülünün kanser olmadığını söyleyen Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erman Çakal “Boynun orta hattında bulunan tiroit bezinin büyümesi ile ortaya çıkan tiroit nodülleri yüzde 95 oranında iyi huyludur. Ancak yüzde 3-5 oranında kanserli dokudur. Son yıllarda bütün dünyada tiroit kanseri görülme sıklığı artıyor. Ancak buna karşın tiroit kanserine bağlı ölüm oranlarında artış yaşanmıyor” dedi.
EN ÖNEMLİ SEBEP İYOT EKSİKLİĞİ
45. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi’nde kanser oranlarındaki artışın bir sebebinin de ultrasonografinin yaygın olarak kullanımı ve biyopsi ile erken teşhis oranlarının artması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çakal “Bununla birlikte daha da önemli ve korkutucu olan radyasyon, beslenme, stres gibi çevresel faktörlerin tiroit bezi üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiler kanser oranlarını artıyor. Tiroit kanserinin en önemli sebebi iyot eksikliğidir. Genel metabolizma hızının devamı, büyüme ve gelişmenin sağlanması için gerekli olan tiroit hormonlarının yapıldığı ve salgılandığı yer olan tiroit bezi bu işlemi iyot kullanarak yapar. Eğer vücutta yeterli iyot yoksa, tiroit bezi şişer guatr ve nodüller oluşur” diye açıkladı.
TUZLAR İYOTLANDI VAKALAR DÜŞTÜ
Tiroit vakalarının 1997 yılında Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneğinin de çabaları ile Sağlık Bakanlığı kararı ile iyotlanmaya başladığını aktaran Prof. Dr. Çakal “Birçok olumsuz etkileri olan iyot eksikliğinin yol açtığı guatr vakaları eskiye göre çok azaldı. Ancak diğer faktörlere bağlı olarak nodül görülme sıklığı artıyor” diye konuştu.
ŞİŞLİK VE SES KISIKLIĞI
Tiroit nodüllerinin genellikle hastalarda herhangi bir belirti ve şikâyete yol açmayabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Çakal “Eğer nodüller büyükse boyunda şişlik, yutma güçlüğü, nefes darlığı ve ses kısıklığı gibi belirtiler görülebilir. Tiroit nodülü normalden daha fazla tiroit hormonu yapımına yol açıyorsa, sinirlilik, hızlı veya düzensiz kalp atışı, aşırı terleme, ellerde titreme, açıklanamayan kilo kaybı ve sıcağa karşı tahammülsüzlük gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Tiroit hormonlarının yeterince üretilemediği hipotiroiti durumunda da nodül görülebilir” dedi.
DİŞ TEDAVİSİNDE TEŞHİS EDİLEBİLİYOR
Teşhisin, genellikle başka bir sebeple yapılan boyun bölgesini içeren görüntülemeler esnasında olabildiği gibi kişinin boyundaki şişliği fark etmesi ile konulabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Çakal, diş tedavisi sırasında ya da hiç ilgisi yokken berberin tıraş yaparken boyundaki şişliği fark etmesi sayesinde de konulabildiğini söyledi. Prof. Dr. Çakal, ultrason ve ultrason eşliğinde ince iğne biyopsisi ile doğru tanının konulabildiğini ifade etti.
NE KAYA NE HİMALAYA! EN İYİSİ İYOTLANMIŞ SOFRA TUZU
Türkiye’de sofra tuzlarının yeteri oranda iyotlandığını belirten Prof. Dr. Erman Çakal “Bunun dışında piyasada ticari kaygılarla çıkarılmış Himalaya tuzu ya da kaya tuzu gibi farklı tuz çeşitleri, çok pahalı fiyatlarla ‘tuza göre daha zararsız’ iddiasıyla satılıyor. Bunların hiçbir bilimsel geçerliliği yok. Bunlar sağlıklı dozda iyot içermediği gibi topraktan ve kayalardan çıkarılırken ağır metal bulaşığı olabiliyorlar” dedi.
Prof. Dr. Çakal, tuz seçerken dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle sıraladı:
- Marketteki her sofra tuzunun iyot oranı aynı olmadığı için bilinen markaları tercih edin.
- Tuzun iyodunun uçmaması için üstü kapalı şekilde karanlık ve serin ortamda saklayın.
- Yemeğe tuzu piştikten sonra ekleyin.
BİLİNÇSİZ İYOT KULLANIMI ZEHİRLİYOR
Özellikle Covid-19 pandemisi döneminde iyot zehirlenmelerine çok sık rastlandığını söyleyen Prof. Dr. Erman Çakal “Sosyal medyanın yanlış yönlendirmesi ile Covid-19 virüsünü etkisiz hâle getirme düşüncesi ile iyot solüsyonları kullanıldı. Bu damlalar normal ihtiyacın 20 katı oranında iyot içeriyor. İyot eksikliği durumunda belirli oranlarda kullanılabilir. Ancak kontrolsüz ve bilinçsiz iyot kullanımı hem iyot zehirlenmesine hem de vücuttaki iyodun geri çekilmesine ve tamamen etkisiz hâle gelmesine sebep olur. Bu da hipotiroidi dediğimiz durumu oluşturur. Covid-19 döneminde aşırı iyot tüketimine bağlı tiroit hastalıklarında ve iyot zehirlenmelerinde artış yaşadık. Doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır” dedi.
'da Takip Edin!
