Kırık bir bilgisayar ve girişimcilik macerası

Kırık bir bilgisayar ve  girişimcilik macerası

TEKNOLOJİ Haberleri

Kırık bir bilgisayar, parasız geçen günler ve ağlatan başarı... Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren Bakiyem’in kurucu ortağı Umut Yalçın’ın zorlu, bir o kadar da düşündürücü hikâyesi

ÖMER TEMÜR

Girişimci mi olmak istiyorsunuz? Param yok dediğinizi duyar gibiyim. Fikrinizi etrafınızdakilerle paylaşıyorsunuz, kimse inanmıyor. Hatta vazgeçirmek istiyorlar. Yapamazsın, edemezsin... Eğer girişimci olmak istiyorsanız Bakiyem.com ve Shopalm’un Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Umut Yalçın’ın hikâyesini mutlaka dinleyin derim. Kırık bilgisayar, parasız geçen günler ve ağlatan başarı... Cebinde parası olmadığı için baba parası ile alan adı satın alan Umut Yalçın bugün fintech alanındaki girişimiyle milyonlarca liralık ödemeye aracılık ediyor. İşte Yalçın’ın yer yer duygulandıran, yer yer düşündüren girişimcilik hikâyesi:

İLK GİRİŞİM VE İLK FATURA
Üniversiteden mezun olduktan sonra ilk işim e-Fatura şirketi kurmak oldu. Firmalar e-Fatura konusunda entegrasyona gidiyorlar. Distribütörlük için Sabancı grubu şirketlerinden Bimsa’nın kapısını çaldım. Ancak Türkiye distribütörlüğünü başka bir firmaya vermişler. Ben de o firmanın bayisi olayım dedim. Kayseri bölgesinin bayiliği ile işe başladım. Ardından Akdeniz Ege ve Karadeniz Bölgesi geldi. İstanbul haricinde bütün bayileri aldım. Tam 52 bayi kurdum. Her şey inanılmaz güzel gidiyor. Hatırlıyorum 26 Aralık’ta, benim doğum günümden iki gün önce şirketi aradım. Hakedişleri alıp bayilerin parasını ödeyeceğiz. Biraz da kendimizi şımartacağız. Neyse şirketi arıyoruz kimse açmıyor.  Bimsa da “biz de ulaşamıyoruz demez mi?” Yüklü miktarda alacağım var. Sonuç hüsran.

APPLE MI YAPMIŞ?
Çalışırken pos cihazı kullanımının büyük bir sorun olduğunu görmüştüm. Bütün kartlara taksit yapmaya kalksam 9 tane pos cihazı bulundurmam lazım. Ben bu işi çözerim dedim. Yazılımcı arayışına girdim. Bu arada sanal pos hizmeti veren firmalar var. Entegrasyon için 5-10 bin liralar havada uçuşuyor.
Ben yazılımcı ararken eski şirketimdeki yazılımcı arkadaşım (şu anki ortağım) işten çıkmış. Ben sanal pos fikrimi açtım. “İnsanlar herhangi kod yazmadan sanal pos üzerinden bizden hizmet alacak” dedim. Cep telefonu uygulamasını pos cihazı olarak kullanacağız. O sırada Apple Pay yapmaya başlamış ama ben bilmiyorum. Hemen işe koyulduk. “Proje kaç günde biter” dedim. “Cep hariç 14 günde” dedi.
O sırada ortağım aradı “Elimde bilgisayar yok, eski firma bilgisayarı istedi” dedi. Elimizde sadece harddisk var. Bütün bilgiler de onun içerisinde. Sonra hâlâ şu an çalıştığımız bir firma ile irtibata geçtik. Sahibini tanıyordum. İki bilet alacak paramız var. Ya bir kişi gideceğiz, ya da iki kişi gidip dönemeyecek. Önce sanal pos hizmetinden bahsettik, ardından bir bilgisayar desteği vermesini istedik. Tabii bilgisayar vermedi.

49 LİRA ARARKEN
Saat 4 gibi telefon çaldı. “Kredi kartının limiti var mı?” diye soruyordu. “Şirket ismi buldum. Bakiyem.com adresi boşta, hemen almalıyız. 49 lira lazım” dedi. Tabii bende kredi kartı yok. Babamı aradım. Kredi kartı isteyince babam beni dolandırıcı sandı.  Neyse biz alan adını satın aldık, firma ile de ilk bağlantıyı yaptık. Ama entegrasyon için bilgisayar lazım. Evde kırık bir bilgisayar var, ortağımın da bozuk bir laptopu. İkisini birleştirdik bir bilgisayar yaptık. O bilgisayarı altı ay kullandık.
İş başladı, ben sahadayım. Gündüz otobüsle seyahat ediyorum. Mali müşavirlere satış yapıyoruz. Tek pos avantajından, taksitlerden, entegrasyondan, düşük komisyon ücretlerinden bahsediyoruz. Hiç unutmuyorum ilk faturamız 10 lira 20 kuruştu. Aylık 2.500-3.000 lira para kazanıyoruz. Bunun 1.500-2.000 lirası ihtiyaçlar için, kalan kısmı da benim otobüs ve konaklama ücretine gidiyor.

SAKIN VAZGEÇME
Bursa’dayım. Mutsuzum. İşi bırakmaya karar verdim. Üniversiteden arkadaşlarla toplandık. Grupta bilişimci bir abimiz var. Konuşuyoruz. “Sakın işi bırakma” dedi. “Sen çok büyük problemlere çözüm bulmuşsun, hatta ben firma olarak yarın sana geçeceğim” demez mi? Hem de bizim komisyon ücretimiz daha yüksek olmasına rağmen. Firmanın aylık işlem hacmi 70-80 bin lira. Bizim gördüğümüz en büyük rakam. O gün çok heyecanlıydım. Hemen entegrasyonu tamamladık. O motivasyonla daha fazla koşturmaya başladım. Şu an 3.500’ün üzerinde toplam 1.400 aktif müşteriye hizmet veriyoruz.

FAİZ BELASI
Umut Yalçın’ın hikâyesi burada bitmiyor. Yükselen faizler ve pandemi döneminde yaşananlar şirkette radikal kararların da alınmasına neden olmuş. Hikâyenin kalan kısmını devam edelim:
Hatırlarsınız faizler yüzde 24-25’lere kadar yükselmişti. Bizim o sırada 2.000 civarında müşterimiz vardı. Faizlerin artmasıyla müşterilerimiz yüzde 65’ini bir ay içerisinde kaybettik. Ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Artık sadece pos satmayacağız hizmet de satacağız. Firmaların yazılım hizmeti sunacağız ama onlar da ödemelerde bizim sanal pos üzerinden kullanacaklar. Türkiye’de böyle bir model yok. Sürücü kurslarına eğitim kurslarına otomasyon programları yapacağız. Yazılımcımız “14 günde yaparız” dedi. Bu sistem tuttu. Pandeminden bir yıl önce ödeme kuruluşları da gelmeye başladı. Ödeme kuruluşları için de AR-GE şirketi kurduk. Yıllık ciromuz 5 milyon lirayı aştı.

AĞLATAN JEST
Bir gün ortağım aradı. Sana araba aldım demez mi? Ben de Fluence marka araba bakıyorum. O zaman fiyatı 57 bin lira. “Galericiler sitesine git araban hazır” dedi. Ben Fluence beklerken yeni Opel Insignia almış. “Emin misiniz” diye sordum. Hemen ortağımı aradım “Bunun parasını nasıl ödeyeceğiz” dedim. Eee daha çok çalışıp ödeyeceğiz. O günü hiç unutamam. Arabayı kenara çektim, ağlamaya başladım.

PANDEMİ DE NEREDEN ÇIKTI?
Bakiyem’de işler çok iyi gidiyor, AR-GE merkezinde 17 kişiye ulaşmışız. Ancak işlem hacmi 3 milyon lirada sabit kaldı. Maalesef büyüyemiyorduk. AR-GE merkezini kapatmaya karar verdim. Çünkü başkalarına çalışmak istemiyordum. Ortağıma “eğer kapatmazsak ben ayrılırım” dedim. Neyse bir hafta sonra ikna oldu. Ardından pandemi patladı. Eğer pandemide yakalansaydık o kadar çalışana bakmamız mümkün değildi. Bakiyem’e odaklandık. Üç ay içinde dört kat büyüdük. İşlem hacim 9 milyon liraya çıktı.
Sonra yatırımcılar bize gelmeye başladı. Önceden biz yatırımcılara gider, onlar bizi beğenmezdi. 7 milyon lira değerleme ile ilk yatırımımızı aldık. Yatırımla 14-15 milyon işlem hacmine ulaştık. Ardından 17 milyon lira değerleme üzerinden bir yatırım daha. Yeni firmalar ve ardından gelen ödüller. Bugün ağırlıklı olarak tekstil, kimya, kozmetik, eğitim ve gıda başta olmak üzere 52 sektöre hizmet veriyoruz.
YENİ BİR GİRİŞİM DAHA
Hikâye burada bitmedi...
Bir kokoreççinin ihtiyacından yola çıkarak bakiyem.com online satışlara da başlamış.  KOBİ’lere kendi ürünlerini satmaları için fırsat sunan Bakiyem pazar yeri entegrasyonu Shopalm.com ile artık ayrı bir platforma dönüştü. Daha çok ev kadınlarını hedefleyen platform Instagram ve Facebook entegrasyonu ve ödeme altyapısı ile dikkat çekiyor. Yalçın, Shopalm ile  Türk Cumhuriyetlerine ve Orta Doğu ülkelerine açılmak istediklerini söyledi.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...