Robot teknolojisi öncüsü Fanuc İstanbul'a üs kuruyor

Robot teknolojisi öncüsü Fanuc İstanbul'a üs kuruyor

TEKNOLOJİ Haberleri

Endüstriyel robot teknolojileri alanında faaliyet gösteren Japon Fanuc, İstanbul’u üs seçti. Sancaktepe’de 15 milyon avro yatırımla merkez ofis kurmayı planlayan firma, robot tamirat işlemlerini de İstanbul’da yapıyor.

ÖMER TEMÜR

Pandemi ile fabrikalarda otomasyon hız kazandı. Özellikle iş yapış şekillerin hızla dönüşmesi, yepyeni trendlerin ortaya çıkması sonucunda bütün sektörler robotik otomasyona geçmenin yollarını arıyor. Robotik uygulamalara yatırım yapan işletmelerin üretim adetlerinde de gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bu süreçte Türkiye robotik teknolojilerde merkez ülke olma yolunda ilerliyor.

SANCAKTEPE'YE MERKEZ OFİS
Robot teknolojileri alanında faaliyet gösteren Japon Fanuc, merkez ofislerin birini de Sancaktepe’de hayata geçiriyor. Fanuc Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit 15 milyon avro yatırımla 10 bin metrekare alanda hayata geçirlecek ofisin akıllı bina şeklinde yapılacağını belirterek “Binada Fanuc’un Türkiye’deki partnerleri ve çözüm sağlayıcılarının da ürünlerini sergileyebileceği teknolojik bir showroom alanı, öğrenciler için çalışma alanları, teknolojik eğitim salonları ve konferans salonu bulunuyor. Fanuc’un Türkiye pazarına verdiği önemi gösteren bir diğer konu da Avrupa’daki ikinci tamir merkezinin ülkemizde yer alması. Fanuc Türkiye İstanbul Merkez binasının içinde, yaklaşık 500 metrekare alanda Avrupa Merkez Tamir Merkezi ile bire bir konseptte oluşturulan ve yüksek bir yatırım bütçesiyle kurulan tamir merkezinde birbirinden farklı ürünler tamir edilebiliyor” dedi.

Fanuc’un dünya çapında 7 kıtada 750 bini aşkın robot ve 25 milyonun üzerinde ürün kurulumuyla faaliyet gösterdiğini dile getiren Yiğit “Türkiye’de millî hasıladan otomasyon sistemlerine ayrılan oranın yüzde 0,01’den yükselişe geçmesi ve Türkiye’deki teknolojik altyapının gelişmesi konusunda önemli bir rol oynadığımızı düşünüyoruz. Uluslararası Robot Federasyonunun verilerine göre dünyada imalat sanayiinde 10 bin işçi başına düşen ortalama robot sayısı 74. Sanayide lider ülkeler incelendiğinde ise Güney Kore’de 710, Singapur’da 658, Japonya’da 308. Avrupa’da ise bu oranlar Almanya’da 322, İtalya’da 190, Fransa’da 137 olarak veriliyor. Türkiye’de ulaşılan sayının ortalaması ise 23 olarak belirtiliyor” diye konuştu.

Pandemi döneminde otomasyona ilginin arttığına dikkat çeken Yiğit şunları kaydetti: Artık üretimin her alanında dijitalleşmeyi, robotizasyonu, yapay zekâyı görüyor olacağız. İnsan ile robot etkileşimleri daha çok artarken üretim hatlarındaki verimlilik de buna bağlı olarak artış gösterecek. Bu alanlara yatırımların yoğunlaştıran işletmeler rekabetçi piyasada öne çıkacak. Fabrika otomasyonunda dünyanın saygın üreticileri arasında yer alan Fanuc olarak robotun çalıştırılmasından yalnızca dakikalar sonra rahatlıkla kullanılmasına imkân tanıyacak teknolojiler geliştiriyoruz. 750 bininci endüstriyel robotun satışını gerçekleştirmemiz ile birlikte One Fanuc teknoloji ekosistemi sayesinde robot, makine ve CNC’lerin aynı dili kullanarak birbirleriyle sorunsuz haberleşmesini mümkün kılıyor. Fanuc’un kullanıcı dostu gelişmiş teknolojisi, robot programlama uzmanı olmayan şirketlerin dahi hızlıca otomasyona geçmesini sağlıyor. Bu sayede bir fabrikanın bütün üretim aşamalarında robotlaşma mümkün oluyor. Robotlu otomasyon çözümleri, karmaşık üretim süreçlerinin zorluğu karşısında rekabet gücünü korumak ve esnekliklerini optimize etmek isteyen firmaların önceliği olmaya devam ediyor. Talaşlı imalat, plastik, enjeksiyon kalıplama, sac metal bükme, lazer kesme ve işaretleme gibi süreçlerde gerek geleneksel robotlar gerekse iş birlikçi robot olarak adlandırılan ‘cobot’lar etkin rol oynayarak üretime değer katıyor.

İNSAN GÜCÜNE HER ZAMAN İHTİYAÇ OLACAK
Alper Yiğit, robotlar ile fabrikalarda iş kazalarının da minimuma indiğini belirterek “Daha az insan gücüne ihtiyaç duyulduğundan sürekli üretim yapılarak verimlilik daha çok artabiliyor. Karanlık fabrikalar uzaktan kontrol edilebiliyor ve böylece robotların gece boyu üretim yapmaları mümkün olabiliyor. Ancak bu gelişmeler insan gücünün tamamen devreden çıkacağı anlamına gelmiyor. Dijital dünyada insan gücüne her zaman ihtiyaç duyulacak. Karanlık fabrikaların her ne kadar insan müdahalesine gerek olmadan üretim yapabilse de konseptin verimli çalışabilmesi anlamında arka planda nitelikli insanların iş gücüne ihtiyaç duyuyor. Bu alanda gelecekte yeni mesleklerin ortaya çıkacağı ve istihdam anlamında yeni iş kollarının oluşacağı bir döneme gidiyoruz. Robotları kullanabilen, programlayan, dijital altyapılarını oluşturan birçok yeni mesleğe ihtiyaç duyulacak. Kısaca insan hiçbir zaman ana faktör olmaktan dışarı çıkmayacak” dedi.



 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...