TGC'de muhafazakâr sanat tartışıldı

TGC'de muhafazakâr sanat tartışıldı

KÜLTÜR - SANAT Haberleri

Beşir Ayvazoğlu: "Eğer toplumun muhafazakarlığı yoksa o toplumun dayanma gücü, kendini koruma refleksi ortadan kalkmış demektir. Muhafazakarlar, gururla insanlığın birikimini muhafaza ederek gelecek nesillere aktarılmasını sağlar."

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)'nin düzenlediği, 5. Babıali Günleri kapsamında "Evrensel Kültür Perspektifi'nde Muhafazakar Sanat" panelinde katılımcılar, muhafazakar sanat konusunu farklı açılardan masaya yatırdı. Toplantıda söz alan Yazar-Türk Edebiyatı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Beşir Ayvazoğlu,"Muhafazakarlık hem insanın hem de eşyanın tabiatında vardır. Dalgalar kayaları döver, kayalar direnir ama aşınır, şekil alır. Zamanla kendini sonuna kadar muhafaza edemez ama direnir. Dalgaların hızını, öfkesini dindirir. Muhafazakarlık böyle bir şeydir" diyerek şöyle devam etti:"Eğer toplumun muhafazakarlığı yoksa o toplumun dayanma gücü, toplumun dıştan gelecek etkilere karşı kendini koruma refleksi ortadan kalkmış demektir. Muhafazakarlar, gururla insanlığın birikimini muhafaza ederek gelecek nesillere aktarılmasını sağlar. Esasında her düşünce zaman içinde muhafazakarlaşır. Yani hiçbir yeni atılım, hiçbir düşünce, hiçbir devrimci düşünce yok ki zaman içinde kendi muhafazakarlığını yapmasınlar. Bir zamanların devrimcilerinin bugünün muhafazakarları olduğunu rahatlıkla söylemek mümkündür. Devrimleri yapanlar onları bir ideoloji haline getirirler. Kurallarına asla müdahale edilmesini istemezler. Kendi düşüncelerini ilerici olarak kabul ettikleri düşüncelerinin muhafazakarları olurlar. Demek ki muhafazakarlık aynı zamanda değişkendir. Esasen muhafazakarlık bir dünya görüşüdür. Muhafazakarlar bunu ideoloji olarak görmüyor; bir duruş olarak görürler. İdeoloji olduğunu söyleyen de var."

Konu, Prof. Dr. Mustafa İsen'in açıklamasıyla gündeme oturdu.

TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Edebiyatçı Prof. Mustafa İsen'in "muhafazakâr estetik ve sanat normlarının oluşturulması gerektiğini" söylemesiyle muhafazakar sanatın kısa bir süre önce gündeme geldiğini söyledi. Prof. Dr. Mustafa İsen söz konusu tarihî açıklamasında, "Muhafazakâr estetik ve muhafazakâr sanatın normlarını ve yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz" dedi. Prof. İsen, 25.3.2012 tarihinde katıldığı, Suriçi Grubu Platformu İstanbul Toplantıları'nda yaptığı, çok tartışılan konuşmasında, şunları söyledi: Devletin tiyatro, opera, bale, senfoni, korolarda kadrolu sanatçıların en az üçte birini, mesela balede yüzde 60-70'ini kullanamadığını belirtti. İsen, "Bundan dolayı bürokratik anlayışla yönetilen, yeniliklere ve yeni nesillerin katılımına kapalı kültür ve sanat kurumlarında, güncel, yenilikçi ve sivil bakış açısıyla beklenen yaratıcı gelişmeyi hiçbir zaman görmek mümkün değil" dedi. Bu alanların toplumla buluşmadığını, kucaklaşmadığını, toplumun ilgisini çekecek faaliyetler ortaya koyamadığını ifade eden İsen, şöyle konuştu: "Geçen hafta İskender Pala, şehir tiyatrolarının bir oyunu ile ilgili eleştirel bir yazı yazdı. Şehir tiyatrolarında da durum farklı değildir. Her defasında olduğu gibi bu kesimler, 'Efendim bu muhafazakâr kesim zaten sanattan anlamaz, size ne oluyor da bu işlere karışıyorsunuz, işinize bakın' der gibi bir karşılık verdiler. Kuş, tek kanadı ile uçmaz. Bu faaliyet, bu yapı yaptığı işlerin bir uygarlığa dönüştürecekse, uygarlık mutlak surette kültür ve sanatla el ele yürümek gibi bir yükümlülük çerçevesi içindedir. Muhafazakâr kesimin nasıl bir demokrasi anlayışı varsa, muhafazakâr demokrasi diye bir şeyden bahsedebiliyorsak, o zaman 'muhafazakâr estetik' ve 'muhafazakâr sanat' diye bir şeyden de bahsetmek, bunun normlarını ve yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz. Sivil inisiyatif ağırlıklı, yerel yaklaşımları, kültürün öz dinamiklerini dikkate alan kurumsal yeniden yapılanmaya ihtiyaç var."

İskender Pala'nın "muhafazakar sanat manifestosu"

Özdemir; ardından Prof. Dr. İskender Pala'nın "muhafazakar sanat manifestosu" diye bir metin yayınladığını, Beşir Ayvazoğlu'nun Haziran sayısını sanat dosyasına ayırarak konuya mercek tuttuğunu anlattı. Özdemir, kültürün önemine değinerek "Toplumlar için kültür çok önemlidir. Bu nedenle çeşitli milletlerin birleştiği ortak bir kültürün olması gerekiyor. Bugün ne yazık ki evrensel kültür masum değil" dedi. Özdemir, "Oturduğum semtte bir tane turist görmedim. Çevreme bir baktığımda işyerlerinin isimlerinin giderek değiştiğini, yabancı isimlere yöneldiklerini görüyorum. İnsanlar dini bayramları sadece tatil amacı olarakz görüyorlar. Kültürün giderek yozlaşmasına neden olan durumlar var. Bu noktada kültürün korunması noktasında ister istemez muhafazakarlık karşımıza çıkıyor. Bir milleti millet yapan unsurları koruma iç güdüsü muhafazakarlığı oluşturabilir. Bir başka açıdan olaya bakacak olursak sanat, hayal gücünün estetik bir şekilde anlatılmasıdır. Hayal gücüne siz koruma yapabilir misiniz? Kilit vurabilir misiniz?" diye konuştu.

İyi olan her eser kalıcı olur

Günümüzde binlerce yıl öncesinden kalan eserlerin olduğuna dikkat çeken Yazar-Sanat Tarihçisi Gürol Sözen, onların bugüne kadar gelmesinin ve gelecek yüzyıllarda kalabilecek olmasının en önemli nedenlerinin eserlerin sanatsal olarak başarısından kaynaklandığını söyledi. Sanatçının içinin her zaman kıpır kıpır olduğundan ve sürekli değişen bir yapısı olduğuna da dikkat çeken Sözen, "Sanatçı, hangi konuyu ele alırsa alsın belli kalıpların dışına çıkamıyor gibi görünse de devrimler yapanlar da oluyor. Ustalık konuşuyorsa gelecek yüzyıllar seni yargılıyor ve seni çağırıyor. İyi olan her eser bence kalır" ifadesini kullandı. Sanatçının muhafazakar olabileceğini ancak sanatın muhafazakar olmayacağını düşündüğünü aktaran Sözen, "Halk, o eserin korunmasını istediği zaman zaten o eser kalır. Tarih boyunca bu şekilde günümüze kadar ulaşabilen pek çok sayıda eserin olduğu görülebilir. Sanat bir çılgın işidir. Sanatçı siyasal anlamda ne olursa osun önce ürettikleriyle ayakta kalmalıdır. Sanatın sınır tanımaması, sanatın kalıcı olması müzik, resimle, kelimelerle sanatın yaşatılmasıdır" ifadesini kullandı. www.tgc.org.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...