İmralı ile görüşme olabilir

İmralı ile görüşme olabilir

GÜNDEM Haberleri

Katıldığı televizyon programında soruları cevaplandıran Başbakan Erdoğan, 2012'deki şehit sayısının 144 olduğunu söyledi. Terör örgütünün alan hakimiyeti sağlamaya çalıştığını belirten Başbakan, "Muhalefet partileri de elini taşın altına sokarsa, el birliğiyle bunun üstesinden geliriz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in yönetimindeki Kanal 7 ile Ülke TV ortak yayınında İskele Sancak Özel programına konuk oldu. Programda Star Gazetesi Yazarı Fehmi Koru, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk ve Yeni Şafak Yazarı Salih Tuna'nın sorularını cevaplayan Erdoğan, son dönemde yapılan zamlarla ilgili şunları söyledi: "Akaryakıtta aslında normal zamandaki fiyatları piyasa belirliyor. Şu andaki zam bizim dengeler açısından bir zam olmuştur. Özellikle doğalgaz konusunda dikkatli gittik ancak dünyadaki genel gidişat nedeniyle zammı yapmak zorundayız. Zammı yapmazsanız bunları hazineden ödüyorsunuz. Bu sizi zamanında müdahalelerin yapılmadığı bir duruma getirir. Biz planlı bir şekilde giderek yolumuza devam ediyoruz."

ŞEHİT SAYISINI VERDİ
Son günlerde artan terör olaylarına değinen Erdoğan, "Bugün bizim bir yavrumuzun şehit olması dahi katlanılamaz ama bu rakamlar bazı gerçekleri ortaya koyması bakımından önemli. 2012 yılı itibariyle bizim olay sayısı 1926 görünüyor, nbsp;toplam şehidimiz 144. Şehit asker sayısı 107; şehit polis sayısı 24; şehit korucu 13, ölen vatandaşımız 29. Bu arada terörist sayısı 239. Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Daha önce bireysel hedef belirlemişti terör örgütü. Şimdi alan hakimiyeti sağlamaya çalışıyor. Şemdinli'de bunu yapmaya çalıştılar ama boşa çıktı ve onların inlerine adeta girildi. Bizim güvenlikte en büyük zaafiyetimiz mayın konusunda oldu. Yollardaki mayınlara yönelik güvenlik güçlerimizin yeni çalışmaları var. Ama terör şu anda bitecek diye bir tespiti yapmak kolay değil. Bazıları İngiltere, İspanya, Srilanka ile görüştüklerini söylüyor. Srilanka'yı yerle bir edip terörü çözdüklerini söylüyorlar. Biz ise hukuk çerçevesinde olayı çözmek istiyoruz. Hukuktan anlamayana da Şemdinli de olduğu gibi gerekli cevabı vereceğiz" diye konuştu.

YENİ BİR OSLO GÖRÜŞMESİ OLACAK MI?
Başbakan, Oslo görüşmelerinin yeniden başlayıp başlamayacağı konusunda şunları kaydetti: "Ben MİT Müsteşarım Emre Bey zamanında başlattım görüşmeleri. Ve şu anda kesilmenin bazı sebepleri oldu. İletişimdeki samimiyetsizlik nedeniyle burada bu işi keselim dedik. Bölücü terör örgütü yanlış ve yanan haberi terör örgütü ifşa etti. Kendilerine göre hazırladıkları belgeyi bazı yazılı ve görsel medyaya servis ettiler. Belki görüşülenlerden bazıları da o metin içinde vardı. Önce Hakan Beyin üzerine gidildi, sonra da benim üzerime geleceklerdi. Ben o dönem Müsteşarımın üzerine neden gidiyorsunuz benim üzerime gelin demiştm. Biz devlet yönetiyoruz, bakkal yönetmiyoruz. O ülkedeki yönetim adi suçlarda anarşi ile ilgili tüm suçlarda onları kullanır, görevleri de budur. Çözüm için ne gerekiyorsa bunu yapmak durumundayız.

İMRALI İLE İLGİLİ GÖRÜŞMELER OLABİLİR
CHP'ye iki parti arasında ortak çalışma yapılması teklifde bulunduk. MHP'den olumsuz tavrına karşın CHP, hala bir cevap vermedi. Biz yine de CHP'ye aynı teklifi yineleyeceğiz. Bu arada İmralı ile görüşmeler yine olabilir. nbsp;İmralı'da avukatlarını kendisi de kabul etmiyor, zaman zaman bizim de kabul etmediğimiz de oldu. Çünkü görüşmeleri maniple edilerek dışarıya haberler aktarıldı."

"ANKARALILAŞTI" İDDİASINA CEVAP nbsp;
Başbakan Erdoğan, "Statükoya teslim oldu, Ankaralılaştı" iddialarına ise, şu cevabı verdi: "Kişinin kendisi ile ilgili konuşması zor. Fakat Ankara'nın şahsımı değiştirdiği gibi bir şeyi kabullenmem mümkün değil. Ben bu toprakların çocuğuyum, mütevazı olarak bu yaşantımı sürdürmek istiyorum. Eğer Ankaralılaşmış olsaydık bu 4+4+4'ü yapamazdık. İcraatlarımız bunları gayet açık ve net ortaya koyuyor. Şimdi medyada öyle şeyler oluyor ki insaf dışı yakıştırmalar var. Ankaralılaşma ifadesinin benimle ilgisi yok. Tayyip Erdoğan ve arkadaşları statükoya teslim olmaz."

ABDULLAH BEY, GÖREVİNİN BAŞINDA
Bugün Taraf gazetesinde bir anket yayınlanmıştı. Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar şirketinin son Köşk anketinde, Gül yüzde 51, Erdoğan ise yüzde 23'lük desteğe sahip görünüyordu. Bu anketi yanıtlayan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha var. nbsp; nbsp;Birileri Abdullah Bey'le bizim aramıza kendilerine göre adaba, edebe sığmaz şekilde birçok spekülasyonlar yapmak suretiyle bazı parazit oluşturmaya kendilerine göre virüs oluşturmaya çalışıyor. Bizim Abdullah Bey'le yolculuğumuz, ne bugün başladı, ne şurada 3-5 ay önce, 3-5 sene önce başladı. Bizim bu yolculuğumuzun mazisi, çok eski ama bu tür başlıklar atanlar bu işin farkında değil çünkü onların öyle bir dünyası yok. Zaman zaman ben boğaza keyif çatarak bakanlar dediğim zaman alınıyorlar ama ne Abdullah Bey'in ne Tayyip Erdoğan'ın böyle bir derdi yok. nbsp;Bugün bir gazetede çıkan anketin de benim nezdimde hiçbir önemi yoktur. Sipariş üzerine yapılan anketlerin hiçbirine itibar etmeyiz. nbsp;Abdullah Bey Çankaya'da görevinin başında ben de Başbakanlık'ta görevimin başındayım" dedi.

EKONOMİ YÖNETİMİNDE KAVGA VAR MI?
Son günlerde ekonomide bakanlar arasında yaşanan polemiğe de değinen Erdoğan, "Ekonomide gaza mı basılacak frene mi? Ben zaten kaptan köşkündeyim. Biz artık mali disiplini bozmayacağız. Yeni pazarlar oluşturmanın gayreti içindeyiz. Orada da gaza yüklenmek zorundasın. Bu pazarı bulduğumuz için ihracatta artış devam ediyor. Faiz konusunda şahsen oranı yüksek buluyorum, faiz oranının düşmesi lazım. Merkez Bankası, bağımsız bir kurum fakat bu devamlı korunduğu içindir ki o fren rahatsız edici olabilir. Orada balata aşınıyor. Ali Beyler de politik değil piyasa faizi arasında bağlantı kuruyor. Kredi faizleri yüksek olduğu sürece yatırım yapmayı başaramayız" ifadelerini kullandı.

"TÜSİAD'IN ÇOK DAHA FARKLI İŞLEVİ OLMASI LAZIM"
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in "Başbakan'dan korkmuyorum" sözleri hatırlatılan Başbakan, konuyla ilgili şunları söyledi: "Bir hanımefendinin kalkıp benden korkup korkmamasını değerlendirmem doğru olmaz. TÜSİAD'ın çok daha farklı işlevi olması lazım. Ben TÜSİAD'a "gelin yerli otomobilimizi yapalım" dedim. Koskoca TÜSİAD, yapmamak için ne gerekiyorsa onun adımlarını atmıştır. Ben siyasetçiyim, sanayici değil. Başbakan veya hükümet ufuk verir. Devleti ekonominin içinden çektik, "gelin siz alın" dedik. Sayın Boyner'in bir medya mensubu bunu sorsa bile "bunu ben konuşamam" demesi lazım herhalde. Benim bir derdim yok. Bir hanımefendiyi korkutmak gibi aşağılık bir durumun içine girmem. Kurumsal olarak kendilerini normalleştirmedikçe aynı tavrım sürecektir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...