Hasretten vuslata...

Hasretten vuslata...

YAŞAM Haberleri

“Ey oğullarım! (Mısır’a) gidin. Yusuf ile kardeşinden haber sorun. Allahü teâlânın fadl ve rahmetinden ümîd kesmeyin…” (Yûsuf sûresi)

Firavunun rüyasını gördüğü kıtlık sadece Mısır’ı sarmaz, aynı şiddette hissedilir Suriye, Filistin ve Arabistan’da...
Kenan ili de kavrulmaktadır o sıra. Yakub aleyhisselâm oğullarına; “İşittim ki Firavun’da hayli zahire varmış, gidin buğday alın biraz.”
Bünyamin hariç on oğlunu Mısır’a yollar. Hazreti Yusuf onları tanır. Haklarını verir, üzmeden yormadan.
- Biraz daha alamaz mıyız? Uzaktan geliyoruz da...
- Ne yazık ki veremiyoruz, bir deve yükü adam başına.
- Peki kardeşimizin payını alsak?
- Bak o olur ama görmem lazım, bir dahaki sefere onu da getireceksiniz yanınızda.
Hazreti Yusuf onlardan aldığı paraları erzakın arasına koydurur. Ki iade için yine gelsinler Mısır’a.
Kenan iline döner, yükleri yıkarlar. Akçeler çıkar tahılların arasından. Yakub aleyhisselâm “bir yanlışlık olmalı” der “alın bunları götürün o hazinedara. Benden de selâm söyleyin ayrıca.”
İçi rahattır, Bünyamin’in de gitmesine izin verir bu defa.
Boylu poslu 11 civan. Hepsi de birbirinden yakışıklı, ay parçası gibidirler âdeta!
Yakub aleyhisselâm “şehre birlikte girmeyin nazar değer” der, “ayrı ayrı kapılardan ve başka başka zamanlarda…”

ABİ DİYEBİLİRSİN BANA
Gelir Hazreti Yusuf’u bulurlar, “bu paralar çuvaldan çıktı” derler “yanlışlık oldu galiba. Bu da size bahsettiğimiz kardeşimiz, biz Bünyamin deriz ona.”
Yusuf aleyhisselam izzet ikramda bulunur. İkişer kişilik sofralar hazırlatır, diğerleri abi kardeş oturur, Bünyamin tek kalır ortada.
Hazreti Yusuf yalnız bırakmaz eşlik eder ona.
Bünyamin’in de kanı kaynamıştır hazinedara, dönüp dönüp yüzüne bakar. “Biliyor musunuz” der “benim de siz yaşlarda bir abim vardı zamanında.”
-İstersen abi diyebilirsin bana.
Akşam orada kalırlar. Hazreti Yusuf kardeşlerini ikişer ikişer yerleştirir odalara. Bünyamin’e yer kalmaz, “sen de gel konuk ol bana.”
Akşam muhabbet ederler Bünyamin yaşlı babasından ölen ağabeyinden bahis açınca “Yusuf benim” der, “ağabeylerine söyleme ama.”
-Ben de seninle kalsam. Mısır’dan ayrılmasam?
-Dur bakalım yolunu bulacağız inşallah.

KAYBOLAN KÂSE
Hazreti Yusuf saray kâselerinden birini Bünyamin’in yükü arasına koydurur. Kardeşler şehirden ayrılırken muhafızlar yetişir durdururlar. “Arama yapacağız! Bir kâse kayboldu sarayda!” On kardeşin yükünü de ararlar yok. Ağabeyleri “kardeşimizinkine de bakabilirsiniz” derler, kendilerinden emindirler nasıl olsa.
Muhafız elini çuvala atar. Aaa o da ne? Kâse çıkmasın mı karşısına.
İş Hazreti Yusuf’a intikal eder “Sizin dininizde bunun cezası nedir?”
-Mal sahibine köle olmak.
-Hükmü siz verdiniz, Bünyamin kölemdir bundan sonra.
Kardeşleri çok yalvarır. Onun yerine bizi al derler hatta.
-Kimin yükünde çıktıysa o, başkasını almak adalete sığmaz!
Hadise anlatıldığında Yakub aleyhisselâma hem üzülür, hem düşünür. Hazinedar İbrahim aleyhisselamın şeriatini nereden bilmektedir acaba? Yoksa…
Derdi bir iken iki olur, daha çok ağlar. Oğulları ikaz eder: “Vallahi sen Yusuf diye diye hasta olacaksın sonunda...”
Evlada düşkünlükten ziyade Allah sevgisidir, Yusuf’unun peygamberlikle şerefleneceğini biliyordur zira.
Oğullarını tekrar yollar Mısır’a, “Allahü teâlânın fadlından ve rahmetinden ümîd kesmeyin asla!”

MEKTUP SUNULUNCA
Kardeşler Hazreti Yusuf’un huzuruna çıkar, babalarının mektubunu sunarlar.
Yusuf aleyhisselâm okurken hislenir ve kendini tutamayıp ağlamaya başlar. İşte o zaman hazinedarın kardeşleri Yusuf olduğunu anlarlar. Yaptıklarına nadim olur, helallik isterler yana yakıla.  
“Vallahi Allahü teâlâ (güzel ahlâk, ilm, hilm ve saltanatla) seni bizden üstün kıldı. Muhakkak ki, biz sana yaptığımız muâmeleden dolayı günâhkâr olduk dediler.”
“Yusuf onlara; Bugün size, bir kınama ve ayıplama yoktur. Allahü teâlâ sizi mağfiret buyursun, O, merhametlilerin en merhametlisidir” dedi. (Yûsuf sûresi)
 Mekke’nin fethedildiği gün Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Kureyşlilere “Size Kardeşim Yusuf’un söylediğini söylerim” diyecektir, “Bugün size ne kınama vardır ne de ayıplama!”
Yusuf aleyhisselâm da babasına bir mektup yazar, davet eder hânedanı ile birlikte Mısır’a.
Vaktâ ki, kâfile Mısır’dan ayrılır. Yusuf’un kokusu gelir Yakub aleyhisselama.
Kardeşlerden Yehûda “Yusuf’un kanlı gömleğini babama ben götürmüş kahrına sebep olmuştum” der, “Şimdi de Yusuf’un gömleğini götüreyim, sevindireyim.”
Yakub aleyhisselâm, müjdeyi getiren Yehûda’ya sorar Yusuf’um ne durumda?
-Mısır’ın Azizi’dir, ne olsun daha?
-Ben mülkü saltanatı sormadım? Hangi din üzeredir?
-Elbette mümindir, İbrâhim aleyhisselâmın şeriatine uymakta.
-İşte nîmet şimdi tamam oldu. Elhamdülillah!

NEDAMET DUA
Oğulları Hazreti Yakub’a “biz günâhkârlardan olduk” derler, “Allahü teâlâdan mağfiretimizi ister misin baba?”
Mübarek “sonra” der onlara.  
İstiğfârı cuma gecesi ya da seher vaktine tehir eder, duâların kabul edildiği hususi anlar vardır zira. (Fahreddin-i Razî)
Yusuf aleyhisselâm aile ve akrabâları için yüz binek yollamıştır. Kadın-erkek hepsi 73 kişidirler. 8 veya 10 gün süren bir yolculuktan sonra Mısır’a varırlar.
Firavun Reyyan ve askerleri de karşılamaya çıkar. Sahne duyguludur, Mısır halkı da dökülür sahraya. Yakub aleyhisselâm; “Ey hüzün ve kederleri gideren Yusuf” diye selâm verir. Baba oğul kucaklaşırlar.
Hazreti Yusuf babasıyla, üvey annesini (teyzesi Leyya) kendi tahtına oturtur. Görülmemiş ikramda bulunur onlara...
Hazreti Yakub 24 yıl daha yaşar. Babası İshak aleyhisselâmın yanına defnedilmeyi arzular. Hazreti Yusuf vasiyeti yerine getirir. Yakub aleyhisselâmın ikizi Iys’da vefât etmiştir. Kardeşleri birlikte defneder Hâlilürrahmân’a.
Dünyâ nîmetleri gelip geçicidir, Yusuf aleyhisselâm hüsn-i hâtime ister Cenâb-ı Hakk’tan. “Yâ Rabbî bana mülkten nasîb verdin, rüyâ tâbirini öğrettin. (Ey) gökleri ve yeri yaratan Rabbim! Sen, dünyâda da âhirette de yardımcım ve işlerimin velîsisin. Canımı Müslüman olarak al. Beni sâlihler zümresine kat.” (Yûsuf sûresi)
Yûsuf aleyhisselâm vefat ettiğinde herkes kendi mahallesine defnetmek ister, paylaşamazlar. Neticede mermer bir sandukaya koyar, Nil’e bırakırlar. Asırlar sonra Mûsâ aleyhisselâm lâhdi bulacak, mübârek naaşını alıp götürecektir Hâlîlürrahmân’a.

Düzenleyen:  - YAŞAM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...