O bir eşkıyâ reisiydi!..

A -
A +
Evliyânın büyüklerinden Fudayl bin İyâd hazretleri, gençliğinde “eşkıyâlık” yapardı.
Bir gün adamları, büyük bir kervanın geleceğini haber aldılar. Kervandaki birinin, pek çok malı vardı.
Pek çok da altını.
Soyguncuları farkedince;
“Hiç olmazsa altınlarımı kurtarayım" dedi.
Ve indi deveden.
Onları saklayacak bir yer arıyordu ki, ileride bir “çadır” görüp içeri girdi.
Baktı, bir “genç” gördü.
Namaz kılıyordu.
Namazı bitince;
"Delikanlı, eşkıyâlar bizi soyacak, şu altınları sana emânet bırakıp da sonra alsam olur mu?" diye sordu.
Genç adam;
"Olur, onları şuraya koy" deyip namaza devam etti.
Adam kâfileye döndü.
Baktı ki, kimin nesi varsa gasbediyorlar. İçinden "benim altınlarım emniyette" deyip sevindi...
Soygun işi bitti.
O da altınlarını almak için o çadıra girip gördü ki, eşkıyâlar, gasbettikleri malları, o gence arz ediyorlar.
Meğer genç adam, hepsinin reisiymiş.
Fudayl, adamı görünce
"Gel, altınlarını al" dedi.
Adam da gidip aldı.
Eşkıyâlar;
"Sen ne yaptın ey Fudayl! Biz topladık, sen dağıtıyorsun" dediler.
Fudayl da;
"O, bana hüsnü zan etti, onun hüsnü zannını boşa çıkarmadım. Benim de Rabbime hüsnü zannım var, O da benim bu zannımı boşa çıkarmaz ve beni bu pis işlerden kurtarır" dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.