"Bu kızlar, Rabbimden bana emânet!"

A -
A +
Evliyânın büyüklerinden Fudayl bin İyâd hazretlerinin vefâtı yaklaşmıştı. Hanımını çağırıp; "Ben ölünce, şu iki kızımı alıp Ebû Kubeys Dağı'na çık. Orada duâ et" diye vasiyet etti. Kadıncağız sordu: "Nasıl duâ edeyim?" "Yâ Rabbî! Beyim öleceği vakit, ‘Bu kızlar, Rabbimden bana emânetti, şimdi ölürken Ona iâde ediyorum’ deyip vefât etti. Sen bunları zâyi etme, diye duâ et" dedi. Ve o gün vefât etti... Namazını kılıp defnettiler. Hanımı, iki kızını aldı. Ebû Kubeys Dağı'na çıktı. Orada ağlayarak bunları söyledi. O esnâda Yemen hükümdârı, hanımıyla oradan geçiyordu. İki de oğlu vardı yanında. Bu hanıma yaklaşıp; "Ey hâtun! Sen bu tenhâ yerde ne arıyorsun, hem niçin ağlıyorsun?" diye sordu. Kadıncağız da anlattı. Hükümdâr duygulanıp; "Bu işte ilâhî bir hikmet olsa gerek. Zîra senin iki kızın var, benim de iki oğlum var" dedi. Ve sordu kadına: "Allah'ın emriyle ve biner altın mehirle, senin bu kızlarını benim oğullarıma istiyorum, râzı mısın?" Hanım çok sevinip; "Evet râzıyım" dedi. Ertesi gün nikâhları kıyılıp, düğünleri oldu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.