"Şu sinekleri kov da yüzünü görelim!.."

A -
A +
 
 
Kânûnî Sultân Süleymân hân, bir gece rüyâsında, ak sakallı, nûr yüzlü bir ihtiyâr gördü.
Bu ihtiyâr, kendisine;
"Efendim, Eyüpsultan'daki (Baba Haydar), sizi kulübesinde bekliyor" dedi.
Pâdişâh uykudan uyandı.
Çok meraklandı.
Kendi kendine;
"Kimdir bu Baba Haydar?" dedi.
Hemen lalasını çağırıp;
"Hazırlan, Eyüb'e gidiyoruz" dedi.
Nihâyet Eyüb'e vardılar.
Ve bu kişiyi sordular.
Ama tanıyan çıkmadı.
O ara bir çocuk geldi.
Köhne bir kulübe gösterip;
"O, şu kulübede yaşıyor" dedi.
Hemen oraya vardılar.
Ve kapıyı vurdular.
İçeriden bir ses geldi:
"Buyurun Pâdişâhım!"
Girip selâm verdiler.
Bir de ne görsünler!
Baba Haydar'ın yüzünü binlerce sinek kaplamış, Onu gizliyorlardı.
Sultân Süleymân;
"Hazret! Şu sinekleri kov da yüzünü görelim" dedi.
Mübârek zât;
"Gücünüz varsa, siz kovun" buyurdu.
Sultân uğraştı, ama kovamadı.
Baba Haydar kalktı.
Pencereyi açıp;
"Haydi, hepiniz dışarı!" dedi.
Sinekler, emir almış gibiydi.
Bir anda boşalttılar odayı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.