“İzin verin, onu öldürelim!”

A -
A +
Yahûdîlerin başında, Esîr bin Zürâm diye bir kâfir vardı ki, Yahûdîleri Müslümanların aleyhinde tahrîk ediyordu.
Efendimiz, bunu öğrendi.
Abdullah bin Revâha'yı çağırdı.
Onu, otuz kişiye başkan yaptı.
Ve Hayber tarafına gönderdi.
İbni Revâha da gitti.
Durumu tedkîk etti.
Netîceyi Efendimize bildirip;
“İzin verin, onu öldürelim” dedi.
Efendimiz sevindiler.
Ve onu bu işle vazîfelendirdiler.
Abdullah bin Revâha emri aldı.
Maiyetinde otuz kişi vardı.
Onları yanına aldı.
Bu kâfirin yurduna yürüdü.
Nihâyet o kâfiri buldu.
Ve onu, Medîne’ye dâvet etti.
Esîr bin Züram da;
"Peki, gelirim" dedi.
Ve yanına otuz kişi aldı.
Birlikte yola çıktılar.
Bir müddet yol gittiler.
Esîr kâfirinin içine bir kurt düştü.
Ve yavaşladı, sonra da durdu.
Hattâ gerilemeye başladı.
İbni Revâha sordu ona:
"Ey kâfir, niçin geriliyorsun?"
Esîr kâfiri de:
"Şüpheye düştüm" dedi.
O zaman aralarında cenk başladı!
Hem de kıyasıya, boğaz boğaza!
Allahü teâlâ yardım etti.
Müslümanlar gâlip geldiler.
Onların tamâmını öldürdüler.
Esîr bin Züram kâfirinin de, yanındaki otuz kişinin de hakkından geldiler.
Ve hepsini Cehenneme gönderdiler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.