"Yâ Muhammed, duâ et!"

A -
A +
Efendimiz aleyhisselâm Medîne'ye hicret edince, Mekke'de şiddetli bir kıtlık başladı!
İnsanlar kedi köpek yediler.
Çâresizdiler.
Ebû Süfyân'a gidip;
"Yâ Ebâ Süfyân! Muhammed-ül emîne ricâ et, duâ etsin de kurtulalım şu âfetten" dediler.
Ebû Süfyân koştu Medîne'ye.
Resûlullahın huzûruna çıkıp;
"Yâ Muhammed! Duâ et de, şu kıtlık belâsı üstümüzden kalksın" diye ricâ etti.
Efendimiz duâ buyurdular.
Hemence yağmur yağdı.
Halk bolluğa kavuştu.
Hâlbuki o müşrikler, etmediklerini bırakmamışlardı kendisine...
● ● ●
Peygamber Efendimiz vefât edeceği zaman Cebrâil aleyhisselâm geldi ve kendisine çok müjdeler getirdi.
Efendimiz dinledi.
Ama sevinmedi.
Daha doğrusu sevinemedi.
Çünkü O ümmetini düşünürdü.
Cebrâil aleyhisselâma;
"Yâ Cebrâil! Bana ümmetim hakkında müjde ver" buyurdu.
Hak teâlâ, ümmeti hakkında öyle çok müjdeler verdi ki, mübârek kalbi rahatladı.
Sükûnet buldu.
Gâyet müsterih oldu.
Azrâil aleyhisselâm, o zaman mübârek rûhunu almak için müsaade istedi.
Efendimiz izin verdiler.
O da rûhunu kabzetti...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.