"Nevfel nerede?"

A -
A +
Resûlullah Efendimiz bir gün şehitliğin kıymetini anlatıyordu. Nevfel adlı bir sahâbî;
“Yâ Resûlallah! Ben duâ edeyim, siz âmin deyin" diye ricâ etti.
Efendimiz;
“Peki” buyurdular.
O, ellerini kaldırıp;
"Yâ Rabbî! Bana şehîd olmayı nasîb eyle!" diye yalvardı.
Efendimiz "Âmin" dediler.
Nevfel duâyı almıştı.
İlk cenkte şehîd oldu!
Defnedildi, defin işi bitti.
Resûlullah Efendimiz, parmaklarının ucuna basarak yürüyordu. Eshâb, bunu merak etti.
Ve sebebini sordular.
Efendimiz aleyhisselâm;
"O kadar çok melek toplandı ki, ayağımı basacak yer bulamadım" buyurdular.
Ve dönüşe geçildi.
Harbe katılmayan Eshâb, mücâhitleri karşılamak için yollara dökülmüşlerdi.
Nevfel'in hanımı da gelmişti.
Beyini merak ediyordu.
Efendimize koştu ve;
"Gazânız mübârek olsun yâ Resûlallah! Nevfel nerede?" diye sordu.
Efendimiz cevap vermediler.
Eliyle arkayı işâret ettiler
Ve ileri yürüdüler.
Hanımcağız bir şey anlayamadı.
Arkada Hazret-i Alî vardı.
Ona koşup sordu:
"Yâ Alî, Nevfel nerede?"
O da aynı işâreti yaptı.
Ve ileri yürüdü... (Devamı yarın)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.