"Allah’a yemîn ederim ki..."

A -
A +
Câbir bin Abdullah şöyle anlatır:
Babam Uhud'da şehîd olmuştu.
Kız kardeşim vardı.
Bana bir deve verdi ve;
“Babamızı bu deveyle taşıyıp filân kabristana defnet” dedi.
Ben deveyi aldım.
Ve meydana vardım.
Resûlullah niyetimi anladı.
Ve beni çağırıp;
“Yâ Câbir! Allahü teâlâya yemîn ederim ki, baban Abdullah da Uhud şehitleriyle birlikte burada gömülecek” buyurdular.
Öyle de oldu.
Abdullah Uhud'a defnedildi.
● ● ●
Câbir bin Abdullah'ın babası şehit olunca çok borcu vardı.
Çoğu da Yahûdîlere idi.
Ve onu sıkıştırıyorlardı!
O, borcunu ödemek istiyordu.
Ama malı, buna kâfi gelmiyordu.
Küçük bir hurma bahçesi vardı.
Başka bir şeyi yoktu.
Bunun için sıkılıyordu.
Bunu, Resûlullaha arz etti.
Efendimiz onu dinledi.
Ve kendisine;
"Yâ Câbir! Hurmaları toplayınca bana haber ver" buyurdular.
Bir gün haber verdi.
Efendimiz teşrîf ettiler ve;
"Alacaklıları çağır!" buyurdular.
Alacaklılar geldiler.
Hepsine o hurmadan verildi.
Borçların tamamı ödenip bitti.
Ama hurmalar bitmedi.
Hattâ daha da çoğaldı.
Efendimiz, hazret-i Câbir'e;
“Bunu Eshâba anlat!" buyurdu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.