"Yâ Rabbî! Onlar bilmiyorlar…"

A -
A +
Müşrikler, Resûlullahı üzmüşlerdi. Hak teâlâ, dört melek gönderdi. Bir tanesi Efendimize dedi ki: “Ben denizlere müvekkil meleğim. Emret, bunları suya gark edeyim.” Cevap tek cümleydi: "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah!" İkinci melek arz etti ki: “Ben, rüzgârlara müvekkelim. İstersen Mekke'yi kaldırayım ve kuvvetlice yere çarpayım. Buyurdular ki: "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah!” Üçüncüsü dedi ki: Ben de şu güneşe müvekkelim. İstersen, güneşi yaklaştırayım. Cümlesi kavrulup helâk olsun!” Cevap aynıydı: "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah!" Sonuncusu arz etti ki: “Ben de, dağlara müvekkelim. Sen emret, bir dağı kaldırayım. Mekke'nin üzerine bırakayım!” Efendimiz buyurdu ki: "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah! Şu duâma âmin deyin!” Sonra el kaldırıp; "Yâ Rabbî! Bilmiyorlar. Bilseler yapmazlar. Sen onlara hidâyet ver" diye yalvardılar. Melekler "Âmin!" dediler. Ve arz ettiler ki: "Yâ Resûlallah! Önceki peygamberler güç durumda kalınca, kâfirlere bedduâ ederlerdi. Biz de o kavimleri helâk ederdik. Ama sen duâ ediyorsun.” Efendimiz buyurdular ki: "Hak teâlâ beni rahmet olarak gönderdi. Ben, azap sebebi değil, rahmet vesîlesiyim.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.