"Onu hemen yakalayıp getirin!.."

A -
A +
 
 
Hacı Bayrâm-ı Velî hazretlerini bâzı çekemiyenler, Pâdişâha koştular ve;
“Sultânım, Ankara’da Hacı Bayrâm diye biri var ki, insanlar akın akın ona gidiyorlar. Korkarız, ileride isyân çıkarabilir” dediler.
Sultân, askerlere emretti ki:
“Yakalayıp getirin onu!”
“Başüstüne!” dediler.
Ve yola revân oldular.
Ankara girişinde birine rastladılar.
Nûr yüzlü, sevimli bir ihtiyardı bu.
Askerlere sordu ki:
“Evlâtlar, nereye gidersiniz?”
“Ankara’ya efendi baba.”
“Niçin gidiyorsunuz?”
“Orada Sultâna baş kaldıran isyancı biri varmış. Onu tutup Sultânımıza götüreceğiz.”
“Adı neymiş onun?”
“Hacı Bayrâm.”
Büyük velî buyurdu ki:
“Aradığınız benim, haydi gidelim, Sultânı bekletmeyelim.”
Velhâsıl huzûruna çıktılar.
Sultân, nûr yüzlü bir (velî) gördü karşısında.
Başköşeye oturttu.
Sohbetini dinledi.
Onu ihsânlara boğmak istedi.
Kabul etmeyince, ısrâr etti.
Bu defâ büyük velî;
“Sultânım, mutlaka bir ihsân gerekiyorsa, talebelerimiz vergi ve askerlikten muaf olsun” buyurdu
Padişah “Emriniz olur” dedi.
Ve (ferman) yazıp takdîm etti...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.