Bizim Saka'yı istediler

A -
A +
Mevlânâ hazretlerine, bir gün üç kişi gelir.
Üçü de nurani kimselerdir.
Hazret-i Mevlânâ'nın karşısında edeple otururlar.
Alçak sesle bir şey sorarlar.
Hazret-i Mevlânâ dinler.
“Uygundur” buyurur.
Onlar, bu cevabı alırlar.
Veda edip ayrılırlar.
Oğlu Sultan Veled, sorar:
“O gidenler kimlerdi baba?”
Buyurur ki:
“Onlar (ricâl-i gayb) dendi evlâdım. Halk arasında bunlara (kırklar) denir.”
“Size ne sordular?”
“Kırklardan biri vefat etmiş. Benden, bizim Saka’yı istediler. Ben de uygundur dedim” buyurur.
● ● ●
Bu zat, bir sohbetinde;
“İyi Müslüman, önce dinini öğrenir, doğru anlar, öğrendiğiyle amel eder, bunları başkalarına da öğretmeye çalışır ve kimseyi incitmez” buyurdu.
Dinleyenler:
“Hiç namaz ve oruçtan bahsetmediniz” dediler.
Cevabında:
“Namaz ve oruç, kulluk vazifemizdir. Elbette yapacağız. Ama şunu bilin ki, Müslümanlık, sadece namaz ve oruçtan ibaret değildir. Bunları yaptıktan sonra mühim olan, kimseyi incitmemektir” buyurdu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.