Rabb’in kim, dinin nedir?

A -
A +
Hazret-i Mevlânâ'yı çok seven bir mümin ölmek üzeredir.
Evladını çağırıp;
“Oğlum, ben ölürsem Hazret-i Mevlânâ, kabrimde dursun. Affım için Allah’a niyazda bulunsun” diye vasiyet eder.
Sonra vefat eder.
Hazret-i Mevlânâ'ya giderler.
Bu vasiyeti ona bildirirler.
“Memnuniyetle” buyurur.
Ve gidip kabir başında durur.
O zatın affı için yalvarır.
Ölen kişinin pek ameli yoktur.
Ama Mevlânâ’yı çok sever.
Çocuklarından biri, rüyada görür ki, babası cennettedir.
Makamı da çok yüksektir.
Merak edip sorar ki:
“Babacığım, bu yüksek makama nasıl kavuştun?”
Babası da cevaben;
“Defterimde fazla bir amelim yoktu. Ama Hazret-i Mevlânâ'yı çok seviyordum” der.
Ve şöyle anlatır:
Ben kabre girince, Münker ve Nekir melekleri geldiler.
Ve bana sordular ki:
“Rabb’in kim, dinin nedir?”
O anda iki melek geldi.
Çok güzel ve sevimliydiler.
Münker ve Nekîre;
“Bunları, bu kimseye sormayın. Çünkü Allahü teâlâ, hazret-i Mevlânâ hürmetine bunu affetti” dediler.
Sonra bana dönüp;
“Sen müsterih ol, rahatça uyu!” deyip geri gittiler.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.