Turizmde şehir kalkınma modelleri ve Ankara

A -
A +

Üzerinde önemli medeniyet izleri bulunan Ankara; GASTRONOMİ özelinde ulusal ve uluslararası etkinlikler denildiğinde ilk akla gelen yerlerden olmalı. Bu amaçla başkentin coğrafi tescili yapılmış lezzetlerinin tanıtılması gerekiyor.  

Ankara ve çevresinde yapılan arkeoloji kazıları sonucunda tarihi, Bronz Çağı’ndaki HATTİ UYGARLIĞINA kadar gidiyor. İsa’dan önce 2000’li yıllarda yöredeki ilk yerleşme merkezinin Anadolu’da ilk siyasal birliği sağlayan HİTİTLER döneminde kurulduğu sanılıyor. Batı Anadolu’daki SARDEIS (SARDES) ile İran’daki SUSA kentleri arasında uzanan Kral Yolu üstünde yer alan Ankara, Persler döneminde önemli bir konaklama ve ticaret merkezi hâline gelmiş. İsa’dan önce üçüncü yüzyılda, bir Kelt ırkı olan Galatlar Ankara’yı başkent yapmıştır.
1071’de Selçukluların Malazgirt zaferini kazanarak Anadolu’ya girmelerinden sonraki yıllarda Ankara, Bizanslılar ve Selçuklular arasında birkaç kere el değiştirir. 1127’de şehir kesin olarak Türk hâkimiyetine girer ve adı “ENGÜRİYE” olur.  Kurtuluş Savaşı sırasında 1920’de Ankara, merkez üssü olarak seçilmiştir. 13 Ekim 1923’te GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK tarafından coğrafi, stratejik, siyasi ve Kurtuluş Savaşı’ndaki merkez üssü olma özellikleri sebebiyle başkent ilan edilmiştir. ENGÜRİYE den ANKARA’ya uzun yol bu şehir için önemli izler bırakır. Türkiye Cumhuriyeti açısından önemi tartışılmaz.

TURİZM ADINA ADIM ATILMALI
Başkent Ankara ekonomik büyüklük ve nüfus açısından yanılmıyorsam ikinci sırada yer alıyor. Aslında üzerinde önemli medeniyet izleri bulunan başkentimiz turizm açısından ne yazık ki ilk 15 içinde bile değil. Bu açıdan bakıldığında Ankara’da turizm adına yapılması gerekenler olduğu aşikârdır. Bu çerçevede de hem Türk hem de yabancı turistler için çekim merkezi olmak adına cumhuriyet tarihi turizmi ve kültürel miras turizmi kadar, turizmin yükselen bir bileşeni olan GASTRONOMİ TURİZMİ konusunda neden bir şeyler yapılmadığını anlamakta zorluk çekiyorum. GASTRONOMİ özelinde ulusal ve uluslararası etkinlikler denildiğinde başkent Ankara’nın ilk akla gelen yerlerden olması gerekmiyor mu?
Ankara’nın gastronomi turizmi konusunda yükselebilmesi için kendi yerel lezzet değerlerinin şehir ölçeğinde nitelikli ve sürdürülebilir olarak bir şekilde uygulanabilir olması gerekir. Atılması gereken bir diğer adım Ankara’nın coğrafi tescili yapılmış lezzetlerinin tanıtılması.  Ankara bulunduğu konum çerçevesinde şehir gastronomi günlerinin düzgün şartlarda ve metotlarla gerçekleştirilebileceği bir alan olabilir (İstanbul bu konuda kötü örnekler ile dolu) ve bu eksikliği Ankara doldurabilir. Bu etkinliklerin ticari boyutu olacaktır; ancak salt ticari odaklı olmaması yolunda gerekli adımlar atılmalı, bu çalışmalar kültürel boyutları öncelikli ve nitelikli olarak planlanmalıdır.

133 TEMSİLCİLİĞİN EV SAHİBİ
Diğer taraftan Ankara’da şehrin yerel lezzetlerinin ve ülkemize ait lezzetlerin sunulabileceği, insanların bir şeyler atıştırıp yiyebileceği, insanları kendine çekecek açık-kapalı bir alan yoktur. Bunun için ULUS HALİ çok özel bir alan, dönüştürülebilir. Barselona’da bulunan MERCAT DE LA BOQUERIA, MERCAT SANTA CATERINA, MERCAT DE SANT JOSEP DE LA BOQUERIA alışveriş alanları bu anlamda çok iyi modellerdir. Dış turizmin odağı olan Ulus’taki Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Anadolu uygarlıklarına ait nadide eserler içermektedir. Ankara Kalesi de yine bölgeye çok yakındır. Ankara 133 yabancı temsilciliğin bulunduğu bir şehir. Bilhassa uluslararası bilinirlik açısından bu çok önemli bir avantaj. Bu fikir doğrultusunda, UNESCO Gastronomi Şehri seçilen şehirleri Ankara’da düzenlenecek bir etkinlik içinde bir araya getirmek çok mümkün olacaktır.  
ATO İktisadi ve Hukuki Araştırmalar Müdürlüğü tarafından hazırlanan Gastronomi Turizmi Raporu’na göre küresel çapta gastronomi turizminin 2024 sonuna kadar yüzde 6.53 büyüyerek 416 milyon dolar seviyesine yükseleceği tespiti yapılmıştır. TÜRSAB gastronomi turizmi raporuna göre ise Türkiye’ye gelen bir turistin yeme içmeye ortalama 157 dolar harcadığı tespit edilmiştir. Bütün bu tespitler başkent Ankara’da ilgili kurumların ivedilikle bir araya gelmesi ve çalışmalar yapmasını zorunlu kılmalıdır. Kasım ayı sonlarında Ankara’da yapılması planlanan TURİZMDE ŞEHİR KALKINMA MODELLERİ konulu program önemli bir adım olabilir. Bu programda Ankara için bir başlık açılması faydalı olacaktır. Katılması düşünülen GASTRONOMİ YAZARLARI, KANAAT ÖNDERLERİ ve PROFESYONELLERİN düşünceleri bu anlamda şüphesiz faydalı olacaktır.
GLOBAL GASTRO EKONOMİ ZİRVE başkanlığını da yapan TURYID Y.K.  Üyesi Organizasyon Moderatörü EBRU KORALI tarafından daha önce gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası organizasyonlar özenle incelenmeli, dikkate alınmalıdır. İnanıyorum ki  bu organizasyon Ankara için bir fırsat olacaktır. Diğer taraftan organizasyon yürütme kurulunda bulunan Mutfak Dostları Dernek Başkanı ve Gazeteci Yazar ZEYNEP KAKINÇ (Milliyet Gazetesi), Mutfak Dostları Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Gazeteci Yazar EBRU ERKE (Hürriyet Gazetesi) gibi isimlerin organize ettiği etkinlik ilgi uyandıracak ve şüphesiz ses getirecektir.

RESMİN BÜYÜK HALİ İÇİN GÖRSELE TIKLAYIN

Turizmde şehir kalkınma modelleri ve Ankara

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.