"Sen, Allah rızası için evlen!"

A -
A +
Selmân-ı Fârîsî hazretleri "Eshab-ı Soffa" denilen ve Peygamber aleyhisselâmın bizatihi kendilerine ilim öğrettiği ve Peygamber aleyhisselamdan hazarda ve seferde bir an ayrılmayan kimselerdendi... Dünyaya hiç rağbet etmezdi. Ayakta duramayacak hale gelinceye kadar namaz kılar, sonra bedeni yorulunca oturur zikrederdi. Dili yorulduğu zaman da Allahü teâlânın yarattığı şeylerdeki hikmetleri düşünürdü. Bu tefekkürü yaparken Peygamber efendimizin "Bir saat tefekkür bin sene ibâdetten hayırlıdır" buyurduklarını hatırlardı... Birazcık dinlenince "Ey nefsim sen iyi dinlendin. Şimdi kalk Allahü teâlâya ibâdet et" derdi. Diline de "Ey lisânım, sen de Allahü teâlânın zikrine başla!" derdi...
Bu mübarek zat, Kınde kabilesinden bir hanım ile evlenmişti. Evlendiği kadının evine geldiği zaman duvarlarında süs eşyâları gördü. Bu süslü örtülerin Kâbe-i muazzamaya yakışacağını söyledi ve eve girmedi. Kapının örtüsü hariç bütün örtüler kaldırıldı. Eve girdiği zaman bir hayli eşya gördü. "Bunlar kimin içindir?" diye sordu. "Senin ve hanımınındır" dediler. "Resûl aleyhisselâm bana bunu tavsiye etmedi. Fakat bana, bir yolcunun malından ve ihtiyacından fazla bir şey bulundurmamamı tavsiye etti" buyurdu... Biraz sonra bir hizmetçi gördü.
- Bu hizmetçi kimin? diye sordu.
- Senin ve ehlinindir (hanımınındır) dediler. Onlara şöyle dedi:
- Peygamber aleyhisselam bana bunu tavsiye etmedi ve şöyle buyurdu: "Evinde nikahlı zevcenden başka kimseyi bulundurma! Eğer bulundurursan onlar kadınların çok yaptıkları şeyleri [yalan-dedikodu] yaparlar!"
Sonra hizmetçiyi de gönderdi... Daha sonra hanımının yanına girdi ve ona;
- Emrettiğim şeylerde bana itâat edebilecek misin? diye sordu.
Hanımı da şöyle cevap verdi:
- Sana itâat etmek benim vazifem...
Bunun üzerine şöyle dedi: "Peygamber aleyhisselam bana şöyle buyurmuştu: Sen ehlinle, Allahü tealanın emirlerini yerine getirmek üzere evlen!"
Bundan sonra hanımıyla birlikte namaz kıldılar. O gece çok ibâdet edip gözyaşı döktü ve bu evliliğin hayırlı, bereketli olması için Allahü teâlâya duâ etti.
Selmân-ı Fârîsî hazretleri o hanım ile gayet zâhidane ve huzurlu bir hayat sürdüler...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.