"Emîrlik, Kıyâmette pişmanlıktır!"

A -
A +
"Kıyamet gününde azaptan kurtulmak istiyorsan, Müslümanların yaşlılarını baban yerine koy, gençlerini kardeş kabul eyle, çocukları kendi çocukların gibi düşün!"

Abbasi halifesi Harun Reşid, bir gece vezirine, "Beni öyle bir kimsenin yanına götür ki rahatlayayım. Çünkü, bu göz kamaştırıcı, şaşaalı hayattan sıkıldım. Gönül huzuru arıyorum" dedi. Veziri onu Süfyan bin Uyeyne'nin evine götürdü. Süfyan kapıyı açıp da Halife'yi görünce "Niçin bana haber vermediniz? Bilseydim ben onun huzuruna gelirdim" dedi. Harun Reşid bunu duyunca "Benim aradığım kimse bu değildir" dedi.
Süfyan bin Uyeyne bu söz üzerine, "Sizin aradığınız kimse, Fudayl bin Iyad'dır" dedi.
O mübareğin evine gittiler. Kapıyı çaldılar. Hazret-i Fudayl;
- Kim o? dedi.
- Emir'ül-müminin dediler. Bunun üzerine Fudayl bin Iyad;
- Emir-ül mümininin benim yanımda ne işi var ve benim onunla ne işim var? Lütfen beni meşgul etmeyin dedi.
Vezir;
- Ülül-emre [Halife'ye] itaat vaciptir dedi.
- Lütfen beni meşgul etmeyin dedim ya...
Vezir;
- Müsaadenle mi girelim, yoksa zorla mı dedi.
- Müsaadem yok, ama zorla gireceksiniz ona karışmam.
İzinsiz içeri girdiler. Fudayl bin Iyad, kimsenin yüzünü görmemek için kandili söndürdü. Karanlıkta Harun Reşid'in eli, Fudayl bin Iyad'ın eline değdi. Bunun üzerine Fudayl bin Iyad; "Bu el ne yumuşak, Cehennemde yanması çok yazık olur" buyurunca, Harun Reşid ağladı ve ondan nasihat olacak bir söz daha söylemesini istedi. Fudayl bin Iyad buyurdu ki:
- Senin büyük baban Hazret-i Abbas, Peygamber efendimizin amcası idi. Bir kavme emir yapılmasını istemişti. Peygamber efendimiz de, (Ey amca, seni nefsin üzerine emir ettim) buyurdu. Ve yine buyurdu ki: (Emirlik kıyamette pişmanlıktır.)
Harun Reşid; Biraz daha söyle deyince, Fudayl bin Iyad;
- Ömer bin Abdülaziz'i halife yaptıkları zaman, Salim bin Abdullah, Reca bin Hayve ve Muhammed bin Kab'a, "Ben, bu işe düştüm. Kurtuluş çarem nedir" diye sorduğu zaman onlar; "Yarın kıyamet gününde azaptan kurtulmak istiyorsan, Müslümanların yaşlılarını baban yerine koy, gençlerini kardeş kabul eyle, çocukları kendi çocukların gibi düşün! Kadınları ise kız kardeşin ve annen gibi kabul eyle. Onlara; anana, babana, kardeşine ve çocuklarına yaptığın gibi muamele eyle" dediler.
Harun Reşid oradan hüngür hüngür ağlayarak ayrıldı. Ne zaman hazreti Fudayl'ın ismi geçse; "Ah! Ne insandır o! Hakikaten mert biridir" derdi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.