Onun derdi ilim öğrenmekti...

A -
A +

Alâüddin-i Attar'a babasından çok miras kaldı. Fakat o, hepsini kardeşlerine bıraktı ve gidip Şah-ı Nakşibend hazretlerine talebe oldu!..
Alâüddin-i Attar hazretleri, Buhara'da yetişen en büyük evliyadandır. Silsile-i aliyyenin on altıncısıdır... 1400 (H.802) senesinde vefât etti...
Bu mübarek zatın babası çok zengin idi. Vefat edince, oğullarına miras olarak çok mal kaldı. Fakat Alâüddin hiç mal-mülk kabul etmeyip, Şah-ı Nakşibend Muhammed Behaeddin-i Buhari hazretlerine talebe olmayı tercih etti. Gidip hâlini arz etti ve talebeliğe kabul buyurulmasını istirham eyledi. Behaeddin Buhari hazretleri ona nazar edip; "Evladım bizim yolumuzda mihnet ve sıkıntı çoktur. Dünyayı ve nefsini terk edebilecek misin?" buyurunca, hiç düşünmeden; "Yapmaya hazırım efendim" dedi. "Öyleyse bugün bir küfe elma al, kardeşlerinin mahallesinde sat!" buyurdu...
Alâüddin, soylu ve tanınmış bir aileye mensup olmasına rağmen, kibirlenmeden, kardeşlerinin mahallesinde, bağıra bağıra elma sattı. Ertesi gün hocasının huzuruna gelerek; "Emirlerinizi yerine getirmeye çalıştım efendim" dedi. Hocası; "Bugün de kardeşlerinin dükkânı önünde satacaksın!" buyurdu. Hocasının bu sözüne de hiç itiraz etmeden "Peki efendim!" diyerek, ağabeylerinin dükkânı önünde bağıra çağıra elma satmaya başladı. Ağabeyleri; "Bizi elâleme rezil etme, para lazım ise, istediğin kadar verelim, mirasından da fazlasını al, fakat bu işi bırak" dedilerse de onları hiç dinlemedi. Ağabeyleri de hakaretler ederek, onu dövdüler. Fakat o, hiçbir şeye aldırış etmedi. Şah-ı Nakşibend hazretlerinin emrine uymaya devam etti. Ertesi gün hocası;
"Artık bu iş tamam" diyerek elma satışı işini bıraktırdı ve onu talebeliğe kabul buyurdu...
Alâüddin-i Attar hazretleri anlatır:
"Hocam beni kabul edince, onu çok sevdim ve sohbetlerinden ayrılamayacak hâle geldim. Bir gün bana şöyle sordu:
-Alâüddin! Sen mi beni sevdin, ben mi seni sevdim? Ben de;
-Bu aciz hizmetçiye iltifat ederseniz, o da sizi sever, dedim. 'Az bekle!' buyurdu. Bir müddet sonra, kalbimde ona karşı sevgiden eser kalmadı. O zaman;
-Sevginin kimden olduğunu anladın mı? buyurdu ve bir müddet sonra da beni kendisine damat eyledi..."
Alâüddin-i Attar hazretleri buyurdu ki:
"Maksada ancak hocanın, rızası ile erebilir. Talebeye, bütün işlerini hocasına bırakmak düşer. Hocasının yanında bir tercihi olmamalı. Allah adamları ile sohbet aklı artırır..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.