"Kibirle geldin, tevazu ile gidiyorsun"

A -
A +
Sultan Mahmud Gaznevî, Delhi'de orduları ile giderken, bir kulübe görür. İçeride Ebul Hasen Harkani hazretleri ve talebeleri vardır...

Din büyükleri buyurdu ki: Bazı insanlar var ki, kabre girdiği andan itibaren unutuluyor; ama bazı insanlar var ki, bin yıldan beri anılıyor. Hatta kitaplara adı geçiyor; çünkü onlar, insanlara çok fedakârlıklarda bulundukları için, çok merhametli ve şefkatli davrandıkları için ölmüyorlar, unutulmuyorlar. Bütün Ehl-i sünnet âlimleri, muhakkak şu gerçeği itiraf edip, talebelerine bildirmişlerdir:
"Bizim yaptığımız bunca hizmetin ecri, sadece ve sadece mübarek hocamadır; çünkü hocamı tanımasaydım, doğruyu bulamazdım. Her kitap farklı söylüyor. Sapık fırkaların öyle sözleri vardır ki, hakikati gösteren rehberi yoksa kesinlikle insan ona inanır. Dolayısıyla, bu hizmetler sadece onlar vasıtasıyla olmaktadır. Bize ait bir şey var dersek, felakete uğrarız. Bu hizmetlerin zerresini kendimden bilsem, yanarım, mahvolurum. Bizi, yanlış hedefe giden yoldan doğru yola sevk eden o büyüklerdir. Biz onların haklarını ödeyemeyiz."
***
Hindistan Sultanı Mahmud Gaznevî, Delhi'de orduları ile giderken, bacası tüten bir kulübe görür ve içeri girer. Bakar ki büyük velî Ebul Hasen Harkani hazretleri, kitapları ve talebeleri ile ilgilenir, Sultana hiç ilgi göstermez. Sultan ise, bu duruma hiddetlenir; fakat belli etmemeye çalışarak der ki:
- Hoca Efendi! Hocan Bayezid-i Bistami nasıl biri idi?
- Hocam öyle bir zat idi ki, Müslüman olmayan bir kimse yüzüne baksa, iman ile şereflenirdi.
- Bu ne biçim söz? Peygamber efendimizi Ebu Cehil ve diğer müşrikler gördü, imana gelmedi, senin hocan Peygamberimizden daha mı büyük ki yüzüne bakan imana geliyor?
- Ebu Cehil ve diğer müşrikler, Peygamberimizi Ebu Talib'in yetimi olarak gördüler, Peygamber olarak göremediler. Hocam Bayezid-i Bistami hazretlerinin yüzüne, bir ateist veya Yahudi 'bu Bayezid-i Bistami hazretleridir' diye baksa iman ile şereflenir.
Bu cevap; hak sözü kimden duysa hemen kabul eden Sultanın hoşuna gider... Bir müddet sonra yola çıkmak için ayağa kalkar. Ebul Hasen Harkani hazretleri dışarıya kadar uğurlar. Sultan şaşırıp der ki:
- Seni anlayamadım, geldiğimde yüzüme bile bakmadın; şimdi ise dışarıya kadar uğurluyorsun. Sebebi nedir?
- Gelirken; bilhassa makam ve rütbe sahiplerinin kurtulamadığı kötü bir huy olan gururla, kibirle içeri girdin, şimdi ise tevazu ile gidiyorsun...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.