"Padişahın işi ne?"

A -
A +
Murad Han? o sabah çok telaşlıydı! Veziriazam Siyavuş Paşa'ya dedi ki: "Garip bir rüya gördüm. Haydi hemen çıkıyoruz!.." 
Üçüncü Murad Han, İslam halifelerinin yetmiş yedincisi, Osmanlı padişahlarının on ikincisidir. İkinci Selim Han'ın oğlu, Sultan Üçüncü Mehmed Han'ın babasıdır. 1546'da doğup, 1595'te vefat etti. Türbesi Ayasofya Camii yanındaki, babasının türbesinin yanındadır...
Osmanlı Devletinin zirvede olduğu bir devirde sultan olan Üçüncü Murâd Han, dünyâ siyâsetinde faal bir rol oynadı. Osmanlı hâkimiyeti en geniş sâhasına ulaştırıldı. Venedik ve Avusturya ile antlaşmalar yenilendi. Rus Çarlığının yayılma siyâsetine set çekildi. İran Safevî Devletinin yıkıcı ve bölücü faaliyetlerine karşı her türlü tedbir alındı...
Sultan Üçüncü Murâd Han devrinde Osmanlı ülkesinde pekçok ilim, kültür ve sanat eserleri inşâ edilmiştir. Murâd Han, âlimleri çok severdi. Her Osmanlı Sultanı gibi onun da manevi yönü pek kuvvetliydi...
***
Murad Han bir sabah erken kalkmıştı. Biraz da telaşlıydı! Veziriazam Siyavuş Paşa'ya "Bu gece garip bir rüya gördüm. Haydi hazırlan hemen çıkıyoruz" dedi ve tebdil-i kıyafetle (iki molla kılığında) yola çıkarlar... Unkapanı civarında yerde yatan bir ceset ilişir gözlerine. Ahaliye "Kimdir bu?" diye sorarlar. Birisi; "ayyaşın biriydi" der. Bir başkası; "Aslında iyi bir nalıncıydı. Ancak kazandıklarını içkiye, kötü kadınlara harcardı" der...
Kimse ilgilenmez. Padişahla veziri naaşı getirirler Fatih Camiine. Padişah; "Sen biraz bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim" der vezire...
Murad Han, sorar soruşturur, nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın aralar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir. "Hakkını helal et evladım" der, dertli dertli söylenir! "Bizim efendi âlem adamdı vesselam. Birinin elinde şarap şişesi görmesin, elindekini avucundakini verir satın alırdı. Sonra getirip dökerdi helaya... Sonra malum kadınların ücretlerini öder eve getirir çeker giderdi. Ben menkıbeler anlatır, ilmihal okurdum onlara... Bir gün, "Bak efendi" dedim, "Böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek seni. Korkarım cenazen ortada kalacak!" Bu sözüme güldü ve "Allah büyüktür hatun" dedi. "Hem padişahın işi ne?"
Evet, mesele anlaşılmıştı... Demek ki "Nalıncı Baba" Allah dostlarındandı. Görüldüğü gibi, cenaze hizmetlerini bizzat Padişah görmüştü...
Mübareği evinin bahçesine defnettiler. Dahası, Murad Han bir tekke ile yaşattı adını. Türbesi Unkapanı'nda, Cibali-Harabzade Camii karşısındadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.