Hazreti Süleyman ve karıncaların reisi!..

A -
A +
Süleyman aleyhisselam ordusuyla bir sefere çıkmıştı. Bunu gören karıncaların reisi der ki: "Ey karıncalar! Çabuk yuvalarınıza girin!"   Süleyman aleyhisselam, Beyt-ül-Makdis’in inşasını bitirince, Allahü teâlâdan, takdirine uygun hüküm ile hükmetmeyi nasip etmesini istedi. Bu ona verildi. Kendisinden başka bir kimseye verilmeyen bir mülk ve saltanatın, kendisine verilmesini de istedi. Bu da ona verildi. Beyt-ül-Makdis’in inşasını bitirince, bu mescitte sırf namaz kılmak için gelen kimsenin, buradan, anasından doğduğu günkü gibi günahlarından temizlenmiş olarak çıkmasını diledi.
Resulullah efendimizin ümmetine de, bu mescitte namaz kılmak çok sevaptır. Nitekim hadis-i şerifte; (Mescid-i Haram’da kılınan namaz, yüz bin namaza; benim mescidimde kılınan namaz, bin namaza; Mescid-i Aksa’da kılınan namaz beş yüz namaza denktir) buyuruldu.
         ***
Süleyman aleyhisselam, Mescid-i Aksa’ya, Musa aleyhisselamdan beri nesilden nesile geçerek gelen "Ahit Sandığı"nı koydu. Bu durum, Beyt-ül-Makdis’in Buhtunnasar tarafından yıkılmasına kadar devam etti. Buhtunnasar, Kudüs’ü alınca, şehri yakıp yıktı. Mescid-i Aksa’da bulunan altın, gümüş ve diğer mücevherleri alıp, Babil’e götürdü.
Süleyman aleyhisselamın, cinler tarafından dokunmuş olan bir yaygısı vardı. Kendisi ve ordusu bu yaygının üzerine çıkar, rüzgâr onu emredilen yere götürürdü. Sabahtan öğleye kadar bir aylık, öğleden akşama kadar da bir aylık yol katederdi. Ayrıca rüzgâr, duymak istediği sesleri de Süleyman aleyhisselama getirirdi.
Süleyman aleyhisselamın ordusundaki vazifeliler, yemek kaplarını ve malzemelerini de yanlarına alır, ihtiyaç oldukça yemek yapar, ekmek çıkarırlardı. Bu şekilde havada seyahat ederlerdi...
Yine bir gün emir verilip, Süleyman aleyhisselam ve ordusu, İran’daki İstahar şehrinden Yemen tarafına hareket etti... Ordu daha sonra Taif’te Sedir Vadisi'ne, sonra da karıncaların çok olduğu Neml Vadisi'ne ulaştı. Süleyman aleyhisselamın ordusunun, kendilerine doğru geldiğini gören karıncaların reisi durumundaki dişi bir karınca dedi ki:
-Ey karıncalar! Süleyman aleyhisselam ve ordusu bize doğru geliyor. Çabuk yuvalarınıza girin! Bilmeden üstünüze basıp sizi öldürebilirler.
Bunun üzerine, karıncalar, reislerinin sözüne uyarak yuvalarına girdiler...
Süleyman aleyhisselam, dişi karıncanın (âyet-i kerimede beyan buyurulan) sözünü, uzaktan duydu, tebessüm etti. Bunun üzerine, karıncalar yuvalarına girinceye kadar, ordusunu vadiye bırakmadı...
Kâinata ibret nazarıyla bakan mütefekkirler, karıncanın bu davranışından nice dersler çıkarırlar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.