Kulaklık cızırtısından kurtarın bizi

A -
A +

İETT yetkililerine yalvarıyorum. Nasıl bir tedbir alacaksınız bilemiyorum ama metrobüs ve tıkış tıkış yolculuk yapılan diğer toplu taşıma araçlarında gençlerin kulaklarına takıp dinledikleri walkmanların sesi, belki onların keyifli yolculuk yapmasını sağlıyor ama bazıları sesi abartınca kulaklıklardan taşıp biz kitap, gazete dergi okuyan ya da sakin bir yolculuk yapmak isteyen yolcular için bariz işkenceye dönüşüyor.
Walkman dinleyenin "kendisi kadar dinlemesi" için onlara nasıl bir hatırlatma yapmalı bilmiyorum.
Kimseye "sesini biraz kısar mısın?" deme cesaretimiz yok. Çünkü kimse kimseye tipik bir toplumsal konsensüs gereği merhaba bile diyemiyor.
Yetkililerden rica ediyorum. Lütfen toplu taşıma araçlarında yüksek sesle walkman dinleyenlerin kulaklıktan taşan cızırtı işkencesinden diğer yolcuları kurtarın!
Mahi Nur Tunalı-İstanbul

Tarım kesimi zarar görmesin

İyi günler Feridun Bey. Ben Aydın ili, Köşk ilçesi Ovaköy'de oturmaktayım. Bizim derdimiz kolektif çalışma yapmadığımız için tarım kesiminin zarar görmekte oluşudur.
Bu durumu iyileştirebilmek için çok uğraşlar verdim ama maalesef hep muhalefetle karşılaştım. Bu konuda ilgili makamlarla siz değerli basın aracılığı ile ulaşmak ve görüşme yapmak istiyorum. İletişim bilgim: 0532 318 33 92
            Alaattin Biçer-Aydın

Müşteri memnuniyeti çok önemlidir!..
Rammar Market yöneticilerine sesleniyorum:
İhlas Yuva Sitesi'nde ikamet etmekte olan çok eski bir müşterinizim. Diğer şubelerinizi bilmiyorum ama son bir sene içinde Yuva mağazanıza eleman dayanmıyor. Gelen bir ay durmadan gidiyor. Kimi bir aya bile kalmıyor.
Sebebi ne? Benim bildiğim bir şey varsa o da şu:
Müşteriye iyi ve kaliteli ürün sunmak kadar müşterisini tanıyan, müşterisinin de tanıdığı eleman bulundurmak da önemli.
Çünkü bu durumda "al ürünü ver parayı" çık git soğukluğundan "esnaf-müşteri" iletişimi yaşanacak bir samimiyet havası oluşuyor. Bu da ancak kalıcı eleman ile mümkün.
Bizim orada bir Ali Ağabeyimiz vardı, bir Mağaza Müdürümüz Ömer Beyimiz vardı. İnanın çok arıyoruz onları.
Hangi peynirden ne kadar istediğimizi bilen, ne kadar kıyma, ne kadar bonfile, nasıl bir tavuk istediğimizi bilen, sebze meyve reyonunda taze ürünü haber veren (böylece müşteri memnuniyeti sağlayan) ve kasaya geldiğimizde de müşteri numaramızı bize sormadan ezbere yazabilen "bizi tanıyan ve bizim tanıdığımız" elemanlarımızı istiyoruz.
Şimdiki elemanlarınızdan memnun değil miyiz? İnanın hepsi çok kibar, çok değerli, çok saygılılar. Fakat  kendileri görevlerinde ne kadar kalacak bilemiyoruz.
Rammar'dan bu konuda da müşteri hassasiyeti bekliyoruz.
            H.B.- İstanbul

Eğitimde kitap dönemi sona mı eriyor?
İlkokuldaki çocuğum ödev olarak her gün bir iki kitap yaprağı getiriyor eve. Bir sayfa matematik bir sayfa Türkçe vb. gibi kitap sayfalarında ödevini yapıp sayfaları geri götürüyor. Sene başından bu yana yaptığı ödevlerin hepsini bir arada saklamanın imkânı olmadı. Çoğu da kayboldu.
O da bir yana, dikkat ettim çocuğum bundan etkilenmiş olsa gerek kitapçıdan aldığımız masal kitaplarının sayfalarını da yırtıp yaprak halinde kitaptan ayırıp okuyor.
Ne oluyor?
Eğitimde kitap taşıma ve kitap üzerinde çalışma dönemine son mu veriliyor?
Kitaplar, yerini sayfa eğitime mi bırakmış durumda? Bu tür bir eğitime kim karar veriyor? Bu eğitim mi doğru olan? Ya da bu yöntemle çocuklarımıza nasıl bir eğitim anlayışı kazandırılmak isteniyor?
           Abdullah Özdemir-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.