Sayın Valim, bari siz ilgilenebilir misiniz?

A -
A +

Sayın Valim, hapishaneden gelen, cezaevi müdürlüğünce de onaylanmış faksta bir mahkûm Feridun Ağabey'den yardım istiyordu. Konuyu bu köşede 1 Haziran'da Silivri Kaymakamlığına hitaben yazdım.
Maalesef hiçbir cevap gelmedi. Bir iki hafta sonra bu mahkûm yine yalvaran mektubunu faks olarak gönderdi. Onu da 22 Haziran'da Silivri Kaymakamlığımızın dikkatine sunarak yeniden yayınladım. Yine cevap gelmedi.
Bu mahkûmdan yalvaran üçüncü faks geldiğinde anladım ki yine ilgilenen olmamış. Oysa bu yazının sahibi, yazdığı mektubunda yetiştirme yurdunda büyüdüğünü, sokaklarda yaşarken işlemediği bir suçtan hapishanede yattığını söyleyen bir kimse olduğunu söylüyordu.
Ziyaretçisi yoktu. Geleni gideni yoktu. Bu çocuk Feridun Ağabey'e faks çekip yardım istiyordu. Çok da bir şey istemiyordu. İhtiyaçlarını karşılamaya yetecek para.
Bu tür istekler istismara açık olduğu için konunun resmî makamlarca, bir vatandaşımızın daha topluma kazandırılması adına incelenmesini arzu etmiştik. Maalesef her iki yazımız da cevapsız kaldı. Şimdi bu insanın, topluma kazandırılması adına adresini sizinle paylaşıyorum. "Emrah Eraydın, 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi C. Blok C-6 Koğuşu Silivri-İstanbul"
Sayın Valim bu insanımızla bari sizin ilgileneceğinizi ümit ediyor, ilginiz için şimdiden teşekkür ediyorum.

Pazarlamacılar niçin yok sayılıyor?

Hükümetimiz tarafından 65 yaş emekliliğinin getirilmesi bence iyi olmadı. Çünkü bize hiç serbest yaşama hakkı verilmiyor. Hayatımız çalışmakla kısıtlanıyor ama ben kızmıyorum. Ben şuna kızıyorum. Soma'da facia oldu ve çok büyük acılar yaşandı. Şimdi hükümet kalkıp 45 yaş emeklilik ve günde 6 saat çalışma hakkı tanımak için yasa çıkaracakmış. Tamam bu iyi, çünkü işleri zor; bir avuç kömür için canları risk altında, havasız kapkara yerin altında eve ekmek götürmek için çalışıyorlar.

Şimdi fazla örneklerle yazımı öldürmek istemiyorum. Sadede gelelim. Bizim işimiz pazarlamacılık. Çalışma ortamımız masabaşı değil hep dışarısı. Sabit gelirimiz yok. Sattığımız kadarını alıyoruz. Yani madencilere 45 yaşında emeklilik artı 1200 lira maaş hakkı tanınıyor. Pazarlamacılara yok. Biraz ayıp olmuyor mu? Bir şirketin pazarlamacısı olmazsa üretilen ürünler evlere nasıl götürülecek? Hükümetin ve hatta Başbakanımızın bunun üzerinde durmasını arz ederim. Böyle bir köşeniz olduğu için çok teşekkür eder, diğer derdi olan arkadaşlarımızın da sizlere göndermesini öneririm.
           Mevlüt Buğra Yetim-İzmir

Temiz bir Devrekâni istiyoruz

Gazetemizi okurken isteklerinizi yazın yazısını yeni gördüm. Ben de hemen isteğimi yazayım dedim. Kastamonu ili Devrekâni ilçesinden yazıyorum. Mazeretim şudur: Şehrin içerisinde yapılan hayvancılık sebebiyle sokaklarda hayvan gübrelerinden ve pis kokudan geçilmiyor. Evlerimizden çıkamıyoruz. Çocuklarımız okullara bunları çiğneyerek gitmek zorunda kalıyor.
Belediyemize defalarca bildirmemize rağmen oy kaybederiz düşüncesiyle bu mağduriyetimizi gidermedi ve gidermeye de niyeti yok.

Türkiye gazetesi aracılığıyla buranın yetkililerine sesleniyorum. Şu asırda şehir içerisinde hayvancılık, koyunculuk yapmak yasal değilse ki bana göre elbette değil, o halde bizlerin mağduriyetini gidermelerini bizlere ve çocuklarımıza temiz bir sokak ve temiz bir Devrekâni vadetmelerini istiyorum. Bizleri hayvan gübrelerinden ve pis kokulardan kurtarmalarını diliyorum. Bu derdimi yayınladığınız için de sizlere çok teşekkür ediyorum.
              Bahattin Yıldırım-Devrekâni/Kastamonu

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.