İnanamıyorum! Ankara Sincan'da iki çocuk günlerdir aç!

A -
A +
"Sesimi duyurabileceğinizi söylediler. Ben 20 Ekim 2012'de trafik kazası geçirdim. Kazada eşimi kaybettim. Kendi sol ayağım ezildiği için platinle yaşamaya başladım. İki çocuğumdan biri % 94 özürlü kaldı, beyin damarları tıkalı. Diğeri böbrek hastası, haftada üç gün diyalize giriyor.
Beş beyin damarı tıkalı olan % 94 özürlü çocuğum için doktorlar cihaz yazdı ama ödenmesi gereken % 20'si 2800 lira. Alacak imkânım yok.
Allah vermesin hayatım altüst oldu. Kaza sonrası daha sol ayağım alçıdayken eşimin cenazesini defnedip evimize geldiğimde kayınpederim benimle kavga etti.  Kızının acısıyla olsa gerek üzerime yürüdü. Alçılı ayağımın acısıyla onu iteklediğimde kafası duvara çarptı. 'Beni dövdü' diyerek iş göremez raporu almış. Karakolluk olduk, durum mahkemeye intikal etmiş.
O mahallede o şekilde kalmayayım diye adres değiştirdim. Bu kez de adres değişikliğini bildirmedim diye beni mahkemeye vermiş. Çağıran mahkemeye gitmediğim için hâkim bana 8 bin TL para cezası kesmiş. Bu parayı ödeyemeyince tutuklanıp cezaevine gönderildim. Cezaevine giderken zavallı yavrularımı baldızıma emanet ettim. Şimdi cezaevinden çıktım yine çocuklarımın yanındayım. Çocuklarıma bakan 60 yaşındaki baldızım bir ay önce vefat etti. Kaza öncesi TOKİ'ye müracaat etmiştim, 1+1 daire çıkmıştı. Şimdi evin taksitlerini ödeyecek durumum yok. Çocuklarımın ilacını alamıyorum. Evimde yiyecek ekmek dahi yok. Evimin elektriği ve suyu kesik, açtıramıyorum. Akşam mum ışığında kalıyoruz.
Beyin damarı tıkalı olan çocuğum hiç konuşamıyor çişini altına yapıyor. Altına bağlayacak bez alamıyorum.
Sincan Kaymakamlığına gittim, durumumu anlattım. Sağ olsun Kaymakamlık evime bilirkişi gönderip benim yoksul olduğuma dair rapor tutturarak böbrekten diyalize giden çocuğuma 2-3 defa ilaç aldı. Başka yardımcı olunamayacağını söylediler. Hasta iki çocukla ben ne yapayım söyleyin ne olur? Çok perişan durumdayım. O cihazı alabilsem çocuğum kendine gelebilecek ve konuşabilecekmiş bu durumda felç olma riski çok yüksekmiş. Felç olunca tamamen yatağa bağlı kalacak, Allah'ım ben ne yaparım!.. Doktor raporlarını da ekte size sundum.
Yemin ediyorum 25 gündür evimde yiyecek bir dilim ekmeğim dahi yok. Gelip durumumu görebilirsiniz. Emekliliğime yedi ay kaldı ama sefillik içinde iki çocuğumla artık dayanacak gücüm kalmadı. Onların o hali bir baba olarak beni yiyip bitiriyor. Moral olarak bitmiş durumdayım. Daha kötüsünü aklımdan geçirmek istemiyorum. Ne olur gelip halimi görün de iki çocuğum için yardım edin. Hiç olmazsa belediye o güne kadar elektriğimi suyumu açsın. Sesimi duyurun ne olur... Adres: Fevzi Çakmak Mah. Ortapınar TOKİ Blokları 76 Cd. H/1 Blok No: 56 Yenikent/Sincan Ankara"
Mevlüt Büyükbaş-Ankara

Bu evlilik 'Aile ve Sosyal Politika'yı ilgilendirmiyor mu?

Burak Kaya'nın isteğini bu köşede önceden de yayınlamıştık. Burak Kaya'nın istediği nedir biliyor musunuz? Bu çocuklar 2010 yılında üniversiteye başlamış ve ikinci sınıfta da evlenmişler. 2010 yılında kredi yurtlar kurumundan kredi çıkmış. Geçen sene bir haber okumuşlar. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı evli öğrencilerin okuduğu dönem ve geçmişe dönük kredi borçlarının silineceğini söylemiş. Bu haber üzerine meraklanmışlar. Sevinmişler. Ama araştırdıklarında hem bakanlık hem kurum 'bize bilgi gelmedi' diyormuş. Bunu yayınladık ama kimse duymadı.
Aslında evliliği ve üç çocuğu teşvik eden sosyal bir devlet olarak bu destek yapılması gereken uygulama değil midir?
Evli bir üniversite öğrencisi öğrenciliği dışında sağda solda illegal örgütlerin kandırmacasıyla eylemci olmaz. Aksine evlenip yuva kurarak evi ve okulu dışında bir şey düşünmediği için sorunsuz bir öğrenci olarak devlete kolaylık sağlar.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak bu gençlere bundan daha güzel bir ödül ve teşvik olabilir mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.