Çözüm sürecinde sosyologlarımızdan niçin yararlanılmaz?

A -
A +

İstanbul'dan Osman Tiryaki diyor ki: "ülkemizde sosyologlara gereken önem verilmiyor ve sosyologlardan yeterince yararlanılmıyor. 50 binden fazla sosyolog şu an atanmak için bekliyor. Üstelik çoğu bölümün iki katı puan almalarına rağmen kadro verilmeyişi nedeniyle atanamıyorlar. 'Çözüm Süreci' gibi önemli bir toplumsal olayda toplum mühendislerinden yeterince yararlanılmıyor. Bizler evlerimizde oturarak değil kamuya karışarak ve istihdam edilerek ülkemize yarar sağlamak istiyoruz. Lütfen sizler de sesimize ses olun. Atanamayan tüm sosyologlar adına sizlere teşekkürlerimi sunuyorum..."

Okuyucumuzun bu haklı sesine ses olmak ülkemiz adına gerçekten bir sorumluluktur. Her vesileyle ülkede ilme ve ilim adamına verilmesi gereken değerden söz ediyoruz. Bu konuyu Sayın Başbakanımız da her vesileyle dile getiriyor.

Ülkemizin yakın tarihinde çözüm süreci gibi önemli bir adımın topluma anlatılmasında sosyologlar niçin değerlendirilmesin ki gerçekten? Devlet millet kucaklaşmasının gerçekleşmesi için sosyologlarımız niçin görev almasınlar ki? Milletin birbiriyle kucaklaşmasının ve birbirini anlamasının temini için sadece kanunlar ve yasaların yetmediğini artık hepimiz görmüyor muyuz? Bu konuda 'akil insanlar'ın şöhretinden, tecrübesinden saygınlığından vb. yararlanıldığı gibi adı üstünde 'toplum mühendisi' olan bunca sosyologdan niçin faydalanılmasın? Bu insanlara verilecek her görev ülkeye yapılacak önemli bir iyiliktir.

İETT'nin ücretsiz karta kota getirmesi

 "Öncelikle bugüne kadar biz gazetecilere her konuda destek olan Genel Müdürlüğünüze çok teşekkür ediyoruz. Yalnız yeni getirilen 'ücretsiz kart' sınırlaması uygulamanız bizi gerçekten üzdü. Neye göre hesaplandı bu sınırlama bilemiyorum ama bilinmesi gereken bir şey var ki biz çalışan gazeteciler haftada bir gün izin yapıyoruz. Dolayısıyla 1 aylık çalışma günümüzde 4 gün tatilimiz vardır. Yani ayda 26 gün çalışıyoruz. Siz ise kart sınırlamasını 22 günle sınırlı olacak şekilde ayarlamışsınız. Ordu ve Emniyet mensuplarına bir kota uygulanmıyor. Gazeteciler için günde 10 defa ücretsiz geçiş kotası güzel bir uygulama. Dolayısıyla sizden isteğimiz 220 geçiş kotasını 300'e çıkartmanız. Kaldı ki biz basın kartı sahibi çalışan gazeteciler işimizin haricinde o otobüslere üste para verseler de binmek durumunda olmayan dinlenmeye hasret insanlarız. Bu konuda bir suistimal söz konusu ise ve buna karşı bir tedbir alınıyor ise bilinmeli ki suistimal konusunda en son akla gelecek grup sarı basın kartı ile İETT otobüsüne binmek zorunda kalan meslektaşlarımızdır. Ve yine bilinmesini isteriz ki, İETT'nin hangi şartlarda görev yaptığını ve ne gibi hizmetler içinde olduğunu en iyi bu kart sahipleri bildikleri için sizlere gereken basın desteğini en çok veren insanlar da yine İETT'nin bu hizmetinden yararlanan gazetecilerdir. Sizinle işi olmayan üst düzey gazetecinin size olan ilgisi ile sizin hizmetinizden yararlanan çalışan gazetecinin size olan inancı ve güveni farklıdır. Siz bu uygulama ile âdeta dostlarınızı cezalandırıyorsunuz. Biz sizin bu uygulamada iyi niyetinizden şüphe etmiyoruz. Lakin bu uygulamanın bizi mağdur edeceğini bilmenizi istiyoruz. Bu isteğimizden sonra kararı yeniden gözden geçireceğinizi ve sizleri seven bizleri sevindireceğinizi ümit ediyor Genel Müdürlüğünüze şimdiden teşekkürlerimizi sunuyoruz."
Mehmet Ünal-Gazeteci

Optisyenlerin siyasilerden bir isteği var
"
Optisyenlik/Gözlükçülük Sağlık Bakanlığının gözetim ve denetiminde çalışan çok önemli bir sağlık mesleğidir. Türkiye'deki gözlükçü dernekleri "GÖZLÜKÇÜLER VE OPTİSYENLER KONFEDERASYONU" kurarak Dernekler kanununun emrettiği en üst yapılanma modelini tamamlamışlardır. Ancak Konfederasyonun nihai amacı "TÜRK OPTİSYENLERİ ODA VE BİRLİK KANUNU'NU" TBMM'DEN GEÇİRMEKTİR. Çünkü Gözlük görmeyi sağlayan bir optik sağlık gerecidir. Hekim reçetesi ile satılan optik ürünler ilaç ve tedavi kapsamındadır. T.C. Sağlık Bakanlığının, gözetim ve denetiminde çalışılır. Meslektaşlarımız mesleklerini icra yetkisini, üniversite eğitimi ile elde etmektedir. Gözlükçülük/Optisyenlik, tıpkı Eczacı, Tabip ve Diş Hekimlerinde olduğu gibi bir formasyon mesleğidir. "5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında" özel meslek Kanunumuz vardır.

Eczacı, Tabip ve Diş Hekimlerinin, Oda ve birlikleri varsa Gözlükçülük/Optisyenlik için de "Türk Optisyenleri Oda ve Birlik Kanunu'nu" TBMM'den çıkartılması hususunda başta AK PARTİ olmak üzere CHP, MHP ve tüm siyasi partilerden destek bekliyoruz.

Taylan Küçüker-Gözlükçüler ve Optisyenler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.