Devlet hastanelerinde bu ilgisizlik neden?

A -
A +
"Bir keresinde kalp krizi geçirmiştim. O gün beni en yakın ve en büyük devlet hastanelerinden birine götüren ambulans hastanenin aciline bıraktı. Hastanede kardiyoloji olmadığı için bir başka hastaneye sevk edeceklermiş. İstanbul'un orta yerinde devlet hastanesi yerine özel hastaneye sevk etmek istediler. Aşırı ısrarım sonucu devlete ait kalp hastanesine gönderilmemi sağladım.
Bir başka zamanda da gözümden dolayı gittiğim hastanede görme alanı çekimi için makine olduğu halde kullanıcısı olmayan hastaneden başka bir hastaneye gitmem gerekti. Diğer gittiğim hastanede ise cihazın 2 aydır alınmayan ampulü yüzünden 1.5 ay bekledim. Oradan da sonuç alamayınca araştıra soruştura bir başka devlet hastanesinde çekim yapma imkânını ancak buldum.
Hastalar devlet hastanelerinde "cihaz arızalı, o cihaz bizde yok'' gibi sözlerle kapılardan döndürülmektedir. Birçok devlet hastanesinde arızalı olup bir kenara bırakılan cihazların bir an önce onarılmaması, bazı hastanelerde yok denilen cihazların kadrosuzluk yüzünden çalışmadığını öğrendiğimizde bu ilgisizliğin neden kaynaklandığını merak ediyoruz.
Büyüklüğü ile övündüğümüz hastanelerde milyarlarca lira ödenerek alınmış ama kadrosuzluktan, eleman olmamasından ya da malzeme eksikliğinden atıl haline gelen ya da prosedürler yüzünden günlerce bir kenarda kalan cihazların çalışmaması bizi üzüyor. Buralarda cihaz çalışmadığı için özel muayenehanelerde ve hastanelerde  bu işlemleri yaptırmak zorunda kalıyoruz veya aylarca devlet hastanesinin yolunu bekliyoruz. Maddi imkânı olan var, olmayan var. Bizi hiç kimsenin özel yerlere mahkûm etmeye hakkı yoktur.
Bunun yanı sıra, çalışmayan cihazlar, hastaları mağdur ederken, doktorlara da büyük sıkıntı yaşatıyor. Duruma tepki gösteren hastalar, cihazın bozuk olduğu gerekçesiyle doktorlara, kendilerini tedavi etmek istemediklerini sanarak tepki göstermekte, hasta doktor karşı karşıya gelmektedir. Bu sıkıntılara çözüm bulunması konusunda Sağlık Bakanlığımıza çağrıda bulunuyorum."
         Erol Kara-İstanbul


Şoför mü, polis mi cihaz mı adalet mi?

Bir şoförün durduk yerde hayatı nasıl kararıyor bakın görün. Bir enteresan süreç ki spontane gelişiyor. Ve bu süreçte kim hatalı, ya da yanlışlık nerede bu ayrı bir konu ama bir şoförün mağdur olduğu kesin. Buyurun özetle kendi dilinden derdini dinleyin:
"45 yıllık otobüs şoförüyüm. Yolcularımla birlikte 26 Ağustos 2014 tarihinde İzmir-Çorum seferini yaparken, bayan yolcularımızdan birisi çocuğunun tuvalet ihtiyacı olduğunu söyledi. Emirdağ Gömü'de gece saat 03:00'te uygun yer ararken, trafik ekiplerini görünce: 'onların yanı daha güvenli olur' diye otobüsü durdurdum. Ekipler ise orada bana alkol testi uyguladı. Bozuk veya yanlış bir ölçüm sebebiyle alkollü olduğum söylendi. Çünkü ömrümde alkol kullanmamış birisiyim. Konuya itiraz ederek Afyonkarahisar İli Emirdağ Devlet Hastanesine müracaat ederek tahlil istedim. Hastane raporum temiz çıkınca raporla gidip ehliyetimi istedim. Benden hata için özür dilemelerine rağmen ehliyeti ancak mahkeme kararıyla alabileceğimi söylediler. Konu mahkemeye intikal etti ama aradan geçen altı aylık sürede mahkemece dosya daha açılmadı bile. Bir yanlışlık yüzünden ehliyetsiz kaldım ve işimden oldum. Konuyu bir vesileyle Çorum'a gelen dönemin Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ'a da mektup halinde arz edip yardım istedim. Halen bir yardım eden yok. İşsiz kaldığım gibi çevremde adım ayyaşa çıktı. Geçim sıkıntısı aile huzuru bırakmadı. Bir cihazın yanlışlığının cezasını niçin ben çekiyorum. Bu konuda yazışmalarımı ve raporlarımı ekte bilgilerinize sunuyorum. Adalet Bakanlığımızdan, Başbakanlığımızdan, Cumhurbaşkanlığımızdan bir yardım istiyorum. Ne olur beni bu haksız yere yaşadığım mağduriyetten kurtarın."
        Cavit Çıtak-Çorum

 
Faksınız okunmuyor

Bir grup kamu çalışanı adına faks gönderen ve 657'ye tabi devlet memurları olarak bir konu hakkında bilgi isteyen, isim vermeyen değerli okuyucumuz. Gönderdiğiniz iki faks da okunamıyor. Ya yeniden faks gönderiniz ya da mail veya mektup ile deneyiniz. 


İşitme engelli fakire bir cihaz çok mu?

İşitme engelli olup iki kulağına da cihaz gerektiğini ve ailesinin olmadığını ikinci defa yazan ve yardım isteyen Çetin Osman Kocaoğlu'na hâlâ el uzatacak yardım edecek kişi kurum veya kuruluş çıkmadı. Bekliyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.